Sabah saat 4. Alarm o kadar çok çalıyor ki kulaklarım patlarcasına.Masanın üstünde olan saati bulmak için elim ile yokladım.Birden aklıma Paris'e gideceğim gelince yataktan doğruldum. Hızlıca terliklerimi giyip kıyafetlerimi giymek için koştum. Yan evden hafif melodili bir mırıltı geliyordu.Hoşuma gitmişti.Onun eşliğinde tempoda tutulmaya başladım. Kıyafetlerim hazırdı. Herşey kusursuz görünüyordu. Masanın üstünde duran resme baktım.Elime aldım. O an gözümden yaş akıp resme damladi. İcim acıyordu. Acele etmeliydim. Valizimi alıp evin kapısını çekmeden önce eve son kez baktım."Elveda hayallerim" deyip kapıyı çektim.
Taksiyi çağırmak için elimi uzattıgimda hemen geldi. -havaalanına lütfen! O an kalbim nedensiz yere çarpıyordu. -işte burasi hanımefendi deyince elim ile cüzdanımi yokladim. Çantam da son kalan parayi verince param kalmamıştı. Çantamin ağzını kapatıp havaalanina doğru adım atmaya başladım. 8. Peronda bekleyen ucak sanki beni bekliyordu.Topuklu ayakkabı ile merdiven çıkmak kolay değildi. Koltuğa otururken herkes bana bakmışti. Herkes yakınlariyla kucaklasip hasret gideriyordu. Neden benim yanımda hiç kimse yoktu? O an çantamdan resmi alıp bağrıma bastım. Yanımda en yakın arkadaşım Rex olmasaydı ne yapacaktim ben? Şimdi benim için onca hazırlık yapmıştır. O anı aklımda bulundurunca birden bire güldüm. Artık ucak havalanacakti. Herkes son kez sıkıca ellerinden tutup "seni seviyorum" diyordu. Tebessümle onlara baktım. Herkes uçağın arkasından el salliyodu. Uçak havalaninca sanki kalbim hoplamisti. O an gözlerimi kapattım. Biraz midem bulanıyordu. O an yanımda oturan kişiye baktım. Kitap okuyordu. Sanki kitabı aşkla okuyordu ve onu anliyordu. Aradan yaklaşık 5 saat geçmişti. Anonslar yapılıyordu . Uçak indiğinde kemerimi çıkartıp Valizimi yanıma aldım. Nedense mutlu olmuştum . Merdivenlerden inmek baya zor olmuştu . O an belli belirtisiz ''Rose" diye birisi seslendi. Bu Rex ' di. Arabası ne kadar kötü görünse de bana yeterdi. Rex ' in yanına koştum. Rex; -Hadi bin arabaya. Valizi bagaj'a koyup direksiyon başına geçti. Arabayı neden bu kadar hızlı kullanıyordu? Evine gelmiştik. Pembe boyalı evi çok şirin duruyordu. Zaten Paris' e ilk defa gelince tuhaf olmuştum. Yine merdiven. Neyseki 1. kattaydi. Hemen çıktım. Topuklu ayakkabılarımi çıkarınca rahatlamistim. Ve o manzara, balından tereyağına...
Çok güzeldi.
-Rex karnım çok aç !
Birazcık terbiyesizce hareket olabilirdi. Ama Rex alınmazdi. Rex de hemen masaya oturdu. Sanki hiç görmemiş gibi yiyince ikimizde birbirimize bakıp gülmeye başladık.
-Hersey çok güzel olmuş Rex.
Rex bana bakarak;
-Ne demek Rose
Deyince ağzımi silip masadan kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIN GERÇEK YÜZÜ
ChickLitHayata bir tutam sevgi serpitirsek ... tadı nasıl olur acaba? ... Çok güvendiği arkadaşının onu sevdiğini öğrenen Rose , acaba kalbinin sesini mi dinleyecek? Yoksa hayatın gerçek korkunç sesini mi? Arkadaşının uyuşturucu satıcısı olduğ...