0.4

85 14 15
                                    




-4-

" Peki , Bay Ego " diye sözüne başladı ve devam etti. " madem böyle düşünüyorsun o zaman bunu da açıkla bakalım " dedi ve göz ile takip edilemeyecek bir hızda yanıma geldi ve dudaklarıma yapıştı.

~~~~

Dün gece aklımdan çıkmıyordu , bütün gece uyuyamadım . Onu bir türlü aklımdan çıkaramıyorum beni öptüşünü . Tanrı'm o kadar kusursuzduki. Kendisi başlı başına yürüyen bir afetti gülüşü , gözleri , dudakları .

Tüm gece düşüncelerimle cebelleştiğim yatağımdan kalktım , banyoya geçtim suratıma bir su vurdum . Aklıma dün gece bana söylediği sözler canlandı kafamın içinde " Tekrar karşılaşacağız . " Sonra kulağıma yaklaşarak tam dibinde söylediği o kelime " Çok yakında. " aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyordu , beni etkilemişti . Hemde ciddi bir şekilde .

Olayları aklımdan atamıyordum kız düşüncelerimi okuya biliyordu , gerçekten çok hızlıydı ve kim bilir daha bilmediğim ne tür özellikleri vardı . Tüm bunlar yetmezmiş gibi bana "Biz farklıyız. " demişti . Bu konu hakkında biraz daha düşünürsem muhtemelen kafayı sıyıracaktım o sırada gülümsemem suratıma yayıldı , kim bilir belkide çoktan sıyırmışımdır ..

Suratımı havlu ile kuruladıktan sonra , önceden getirdiğim çantamı açtım ve içinden koşu kıyafetlerimi ayakkabımı kol bandımı çıkartıp yatağa koydum.

Buraya her geldiğimde , geceden kalmadığım zamanlarda mutlaka erkenden hazırlanır , ormanın derinliklerine doğru koşar , kendime beğendiğim herhangi bir noktada dinlenir ve doğanın o kendine has kokusunu içime çekerdim .

Üzerimi değiştirdikten sonra mutfağa indim . Heryer çok dağınıktı , muhtemelen bir kadın gelip evi temizleyecekti ve o kadının halini hayal edince kadına acıdım , muhtemel kafayı yiyecekti . Koskoca evin her köşesinde her türlü pislik vardı . Plastik bardaktan tutun prezervatife kadar.

Kendime çabucak bir sandviç hazırladım ve kahve eşliğinde yedim.
Sonra bir sigara yaktım ve nefeslendim.

Sigara paketimi ve telefonumu alıp bahçeye çıktım ve ormana doğru tempolu bir şekilde koşmaya başladım.

Çok fazla derinlere girdiğimde soluklanmak için bir ağacın dibine oturdum . Ne kadar sürede ne kadar mesafe koştuğuma baktım . İnanılır gibi değildi. 1 saat'te 25Km koşmuşum . Yaşlı bir kadının arabayı 80'la sürerek buraya gelmesiyle eşdeğer birşeydi. Ve bende en ufak yorgunluk belirtisi bile yoktu. Bu ciğerle .

Gözlerimi kapattım ve doğayı dinlemeye koyuldum . O kadar huzur vericiydiki , tüm ömrümü Robinson Crusoe gibi yaşayarak geçirebilirdim.
Doğa ile iç içe.

Beni benden alan o gülümseme kulaklarıma doldu " Kim istemezki. "

~~~~~

Günaydın , içimde inanılmaz bir yazma duygusu gün yüzüne çıkmış bulunmakta :D O yüzden bu sıralar bol bol yb. ekleyebilirim .

Telefondan anca bu kadar yazabiliyorum , yakında uzun uzun bölümler yazmaya başlıcam :)

Umarım yeni bölümü beğenirsiniz .

L'élu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin