1.0

61 8 5
                                    

Bana yaklaşarak yüzümü avuçlarının içine aldı sonra sımsıkı sarıldı . Hareketlerine anlam veremediğimi anlamış olacak ki . Yine o eski haline bürünerek nazik bir şekilde " Kusura bakma kendimi tanıtmadım , ben Sawyer ve.. senin öz babanım . "

~~~~~~~~~~~

Olanlara anlam veremiyorum , aklım inanılmaz derecede çok karışık. Şimdi bu olayda neyin nesiydi ?

Sigaramdan son nefesi aldıktan sonra , izmariti fırlattım. Ellerimi ensemde birleştirerek gözlerimi kapattım. Acaba gerçekten deli olma ihtimalim var mıydı ? Çünkü şuan yaşadığım olaylara herhangi bir anlam yükleyemiyordum.

Önce Alycia ardından, gerçek babam olduğunu öne süren bir adam. Üstüne süper güç zırvalığı.Ah tanrım delirmek için fazla genç değil miyim ? Ve yakışıklı ?

Telefonumu çıkartıp Anneme ;

" Beni ara , ÖNEMLİ ! " mesajı gönderdikten sonra içeri geçip koşu kıyafetlerimi çıkardım. Kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.

Termosa kahveyi de koyup , çantaya attım. " Anahtarlar... , telefon , sigara , kulaklık , çakmak " gerekli yoklamayı yaptıktan sonra evden çıkıp arabaya doğru yöneldim , çantayı yan koltuğa attıktan sonra arabayı çalıştırdım ve ormanlık yoluna doğru sürdüm.

Arabayı köşeye doğru yanaştırdım ve çantayı alıp arabadan indim. Çantanın içinden kol bandımı çıkartıp telefonu içeriye koydum ve kulaklığı da telefonla kavuşturduktan sonra çantayı kapatıp omzuma attım telefondan rastgele müzik açtım .

LP - Final Masquerade kulaklarıma dolmaya başladığında ben çoktan ormanın içine doğru koşmaya başlamıştım. Müzik dinlemek herkes için elbette yemek ve su ihtiyacı gibi bir şey. Kimileri şarkıyı sadece hisseder ama ben yaşıyordum , şarkının içinde kayboluyordum.

Uçurumun kenarına gelene kadar koşmaya devam ettim ve durdum. Ayaklarımı uçurumdan sarkıtarak oturdum . Tanık olduğum manzara insanı büyüleyecek cinstendi. Ve doğanın kendine has sesini unutmamak lazım.

Her duyduğumda kalp ritimlerimi altüst eden , tanıdık ses yankılandı kulaklarımda. " Mr.Ego " r leri vurgulayıp söylemesine hasta oluyordum. Kafamı çevirip onun o can alıcı yeşil gözlerine uzun uzun baktım. Öyle güzel bakıyordu ki , değil gün , ay , yıl.. bir ömür onu bu şekilde izleyebilirdim.

Doğrulup ona doğru yürüdüm ve belinden kavrayıp kendime çektim . Alnından öpüp , kokusunu ciğerlerime doldurmaya başladım . Kokusu bana inanılmaz derecede huzur verip , bu dünyaya dair her şeyi unutturabiliyordu.

Bir elimle ensesini , diğer elimle yüzünün yan kısmını kavrayarak dudaklarımı dudaklarına bastırdım.


L'élu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin