1.Bölüm

665 63 60
                                    

Söylemek istediğim şeyler var başlamadan öncee.
Bu bir klasik deyip geçmemenizi öneririm, oldukça eğleneceğimizi düşünüyorum.
Biliyorum aramızda böyleleri var çünkü. Maymun iştahlıyız canım farkındayım
Küfür içerir:)
İlk bölümü beğenmediniz mi? Devam edin! Çünkü size bütün kitabı bir bölümle anlatamam malesef
Kötü Çocuk ve Masum Kız kitabı değildir
Benim öyle bir kitabım var ve bunu farklı olması için yazıyorum
Burda bir aile olabilmeyi umuyorum^^
O zamaan aileye hoşgeldiin!
Evlatlık vermiyoruz arkadaşlar. Artık bizim çocuğumuzsunuz.
Şaka yaptım tabii. Başka kitaplara da gidebilirsiniz de burdan da çıkmayın lütfen
Evimizin kapısı şu altta gördüğünüz yıldızdır.
Çıkmadan kapatmayı unutmayınız. Karakterler üşüyor
Şimdiden sağolun
♡♡♡♡♡♡♡

İyi Okumalar
Multi: Mira Kıran



• • • • •1. Bölüm• • • • •

"Ben bu şeyi dikmeyi nerden bileyim? Ya bunun deliğini şe yapmıyorlar! Neydi onun adı ya, hah büyük yapmıyorlar! İnsanlar bu ipi burdan nasıl geçirecek ya. Hiç hiç. Düşüncesiz bunu yapanlar gerçekten biraz insaf!"

Yaklaşık kırk dakikadır yani bir ders saatinden beri bu ipi iğneden sokmaya çalışıyordum. Ya tamam yırttım çocuğun gömleğini de, niye yırttım bir sormadılar. Niye ben dikiyorum anlamadım arkadaş zaten! Annesi yok mu bunun? Sanki başka gömleği yok! "Bunun elli tanesini daha alabilir bu çocuk. Siz bana gelmiş dik diyorsunuz hocam." Diye söylendim bir milyonuncu kez yine. Elime gelen kalemle iğne battı parmağıma. "Naptınız şimdi? Bakın parmağım delindi. Dava edebilirim sizi yani. Hoş mu bu yaptığınız?" Hoca bana alev fışkırtan bakışlarını atarken cık cık çekip işime döndüm.

Valla beni dövse yeridir de işte kıyamıyor.. Şaka yaptım tabii. Ne kıyamaması! Okullarını ben ayakta tutuyorum ben! Yani övünmek gibi olsun da kaç yıldır liseler arası ödül aldırıyorum okulumuza müzik dalında. E yani kendi çapımda bir gitar çalışım, şarkı söyleyişim falan var. Ne kendi çapı canım! Dedi iç sesim. Kesinlikle haklı.. Bu taraftaki bütün okulları geçtik yine. Seneye Karşıyaka'da dahilmiş galiba.

"Ben bunu diktim. Hocam beğenmiyorsanız da alın siz dikin diyeceğim de ayıp olur. O yüzden artık gerisi Burak Bey'e kalmış. Zaten giymez o bunu atar. Hatta atar ve gidip yirmi tane daha alır bu Polo mudur nedir ondan." Hocanın sabrını sınadığımı fark edip sustum. "Çık Mira. Çık kızım artık çık!" Diye bağırdığında kıkırdadım. Ee aldı başına beni, dırdırıma katlanmak kolay mı sanmıştı.. Ben dedim sanki Burak'a gel bana asıl laf at diye. Asılmasaydı bende yırtmazdım gömleğinin yakasını! Haklıyım bence, hatta baya haklıyım yani.

"Mira diktin mi onu cidden?" Sabır diye bir şey vardı bende? Nerde o? "Yok dikmedim orda o fizikçiyle iki saattir dedikodu yapıyoruz Melis!"

"Hemen de anır." Deyip gözlerini devirdi. "Okul gazetesinin gözdesi yine sensin. Röpörtaj yapıcaklarmış seninle. Yani müdür bana dedi sana diyeyim diye. E adam biliyor senin yine ceza aldığını." Son cümlesinde sırıttık ikimizde. Öyle belalı bir tip değilim ben, yanlış tanımayın beni. Bana salaklar bulaşıyor genelde. Zaten okulun topu salak da neyse.. "Ne zaman?" Diye sordum. Umursamaz bir tipim de yok aslında. Hele de konu okulsa. Müzik bursuyla okuduğum için yani.

Bu rahatlık nerden diye sorarsınız şimdi. Okula hep salakları almışlar. Pardon zengin ve salakları. Yani okulun kalkınması için bana ihtiyaçları var bir kere. Ödül panosunun benim yarışmalardan kazandığım kupalar ve madalyalarla falan dolu olduğunu söylemiş miydim?

AYKUŞAĞI -ara verildi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin