Arkadaşlar yeni bir bölümle daha karşınızdayım.
Umarım begenirsiniz .Eğer beğendi ya en iz arkadaşlarınıza da önerir misiniz?Lütfen.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
Multide Sinan var.
İyi okumalar.
"Sinan,baban seni çağırıyor. Hemen gelecekmişsin."
"Ne olmuş?"
"Eee,bilmiyorum!"
"İnanmıyorum gercekten bilmiyormusun?"
"Bak oğlum dalga geçme lan."
"Tamam tamam, geliyorum."
"İyi."
"İyi" dedim gülerek.Yunus vampirlerin arasındaki yada erkekler arasındaki en dedikoducu kişidir.Herhangi bir olay olsa sorular ondan sorulur yani ayaklı gazete mübarek. Ondan habersiz kuş uçmaz Vaknama'da .Ama babam neden beni çağırıyor ki.Beni özlemiş olmadığı kesin. Niye olacak pis işlerine bulaştırmak için.Derince bir nefes aldım .Neyse onu kızdırmadan gitsem iyi olur.Odanın kapısını tıklayıp içeriye girdim.Oda da ondan başka kimse yoktu.
"Beni çağırmışsın baba."
"Evet seni özledim Sinan,gel otur şuraya." dedi ben de bu ironiye tabiki de güldüm.Ve gösterdiği geniş siyah koltuğa oturdum.
"Niye güldün?" diye sorunca bakışlarımı ona çevirdim. Umursamazca,
"Hiç." dedim.
"Neyse.Sana bir görev vereceğim ve layıkıyla yerine getireceksin."
"Nedir?"
"Sen de duymuşsundur,Simak Büyücülerinde yeni bir büyücü var ve bu büyücü çok güçlü,güçleri sınırsız." dedi monoton ve sakin bir sesle.
"Biliyorum duymuştum."
"Ancak o güçlerinin farkında değil ama fark edecek.Görevin o güçlerini farketmeden onu buraya getireceksin. Nasıl getireceğin seni ilgilendirir. Sonuçta sen en iyi ajanımsın Sinan. Yüzümü kara çıkarma ."
"Tabii de sen Ceren'i göndermemişmiydin."
"Sen beni mi sorguluyorsun?"
"Hayır." dedim çabucak o ne kadar babam olsa da bana düşman olmasını istemem .Babam herhangi bir vampir topluluğuna bağlı değil. Aslında önce Apik vampirleri ile birlikteydik ancak babam birilerine bağlı kalmak,emir altında yaşamaktan nefret ediyordu.Uzunca bir süre örgütlendi ve adam topladı.Ve sonrada başı kaldırdı ve ayrıldı. Ve Vaknama'ya yerleştik.Çok fazla adamımız yoktu.Bu yüzden fark ettirmeden insanları vampire dönüştürdük.Babam konuşmaya devam edince düşüncelerimden sıyrıldım.
"O tek başına bu görevi yerine getiremiyor bu yüzden sen de ona yardımcı olacaksın.Ancak bu görevde çok hızlı olmalısın. Diğer vampirler de onun peşinde ve onlardan önce onu biz almalıyız.Bu göreve diğerlerinden daha fazla özen göster. Eğer başarırsan onu sen vampire dönüştürebilirsin.Şunları da al,bunlar sana lazım olacak bilgiler.Kızin adı soyadı felan yazıyor,adresi vs vs."diyerek elindeki kağıtları bana uzattı ben de aldım.
Vampirler kanlarını içtiği insanların ömürlerini alır. Bu yüzden binlerce yıl yaşayabilirler. Büyücülerin kanı demek bir vampire yüz bin yıl daha yaşamak demektir. Ancak büyücüler vampirleri farkedebilirler.
"Baba ama büyücüler bizi farkedebilirler. Nasıl yaklaşacağım ben ona .Hem onun yanında koruması var." diyerek ortadaki sorunu dile getirdim.
"Önemi yok.Esir aldığımız büyücü sana bir büyü yapacak.Sonra da onlara fark edilmeyeceksin.Ama o bu büyücüyü bilmiyor,bundan haberdar değil.
Sadece büyücülrtden birinin bize yanlış yaptığını ve ona ders vereceğimizi zannediyor.Anlaşıldı mı?"
"Tamam da Bunu ne zaman yapacağız?"biraz düşündükten sonra,
"Tabii ki de şimdi oğlum.Zaman kaybının neresini anlamadın?"dedi sakin bir tonla ancak sinirlenmeye başladığını anlamıştım.
Siz belki şunu merak etmişsinizdir. Bir büyücünün nasıl esir tutulduğunu ve bunu büyüclerin farketmediğini? Haklımıym?bilmiyorum.Yine de anlatayım. Size demiştim ki vampirler bir büyücünün kanını elzem olarak görür. Bu yüzden vampirlerin eline geçen
büyücülere ölmüş gözüyle bakyorlar ki çoğunda da haklılar. Hayatta kalanların bazılarını onlara karşı kullandığımızı bilmiyorlar.
Esir olan büyücüler özel odalara götürülr ve bırakılır. Özel odalarda hiçbir büyücü büyü gücünü kullanamaz. Ve koruma kalkanları işe yaramaz hale gelir. Bu da vampirler için iyi bir şeydir çünkü büyücülerin koruma kalkanı indiğinde korumasız kalırlar ve böylece de hipnoz edilebilirler. Bazı büyücüler buna yanıt vermeyebilir çünkü çok güçlüdürler. Hipnoz edemediğimiz zaman ya onları kandırarak büyü yapmalarını sağlıyoruz ya da onları öldüryoruz,yyaşamak istiyorlarsa da emirleri yerine getirmek zorunda kalıyıyorlar. Candan tatlı bir şey vaf mı ki bu dünyada?Birazdan gideceğim büyücü de bu katagoride.
Bir kaç dar koridordan sonra geniş bir alana geldik. Babam karşımıza bulunan siyah büyük kapıya doğru ilerleyince arkasından devam ettim.
Babam bir kaç numaralı şifreyi girerek kapıyı açtı ve içeri girmem için yol verdi. Ben girince o da arkamdan girdi ve kapı kapandı.Babam tekrar önüme geçti . Sağ tarafımıza denk gelen üçüncü kapıyı açtı ve tekrar beni içeriye davet etti. Ben de derin bir nefes alarak içeri girdim.
Büycünün anlamsız sözler söylemesi üzerine onun bir Marse büyücüsü yani diğer bir adı ile söz büyücüsü olduğunu anladım.
İşlemin bittiğini söyleyince karşısında oturduğum sandalyeden kalktım.
Arkamda duran babama dönerek,
"Peki işe yarayıp yaramadığını nasıl anlayacağız?"
"Ben anlarım. "dedi ve yanıma yaklaşarak beni koklamaya başladı.
Vampirlerin kendine has kokusu vardır. Bu koku, nasıl anlatsam , bir ölüm kokusu gibi soğuk bir koku. Buzluktan çıkardığınız bir et kokusuna benzer.İsterseniz deneyebilirsiniz.
"İşlem tamamdır. Sen şimdi git ve hazırlan."dedi babam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Aşk
Rastgele"Yine güzel bir sabah ve ben aynanın karşısındayım.Güzel olduğumu düşünmüyorum Kahverengi gözlerim,pek uzun olmayan siyah saclarımla normal bir kızım." Diyen bir kızın başına neler gelebir? Sizin normal hayatınız bir anda değişse ne yapardınız? Sık...