.....

143 12 7
                                    

Birbiri için atan iki kalpti onların ki .
Birbirlerinden habersiz, başka limanlarda kaybolmuşlardı.
İki nefestiler.
İki hayat.
İki umut.
Ve zamanı geldiğinde olacak olan TEK BİR BEDEN...

Göğün maviliğini değil de karanlığını gören taraftı İlra. Mutluluğu ve mutsuzluğu aynı oranda harmanlanmıştı ruhunda. Çölün ortasındaki kardelendi. Yalnızlığı onu göç eden kuğular gibi bırakıp gitmişti Adula'yı tanımasıyla.
Adula, onun için hiç sönmeyecek bir ışık olmak için gelmişti. Adula İlra'ya ışık olurken kendini tüketecekti. Nereden bilebilirdi ki ?
İki hayat vardı ortada , birbirlerine yarabandı değil de merhem olacaklardı lakin zaman çok zorlayacaktı onları.
Onlar güçsüzlügün beden bulmuş haliydi.
Adula mı?
Issız bir şehirde açan papatyalar kadar yalnızdı. Ne merhem arıyordu kendisine , ne de çare. Karanlıktı işte. Kendini kurtaramazken İlra'ya çare olacaktı.
Adula rüzgardı , İlra ateş.
Adula kıştı , İlra mevsimsiz.
----------------------------------------------------------------
Adula ufak tefek bir çocuktu. Çocukluğunu yaşayamamış hayalleri hep yarım kalmıştı. Birkaç misket istemişti sadece hayattan , o da çok görülmüştü o küçük bedene. Kimsesiz hissetmesinin sebebi kimselerin kendini açmamasıydı ona karşı. Sözde bir ailesi vardı -görünürde var olan- varlığı yokluğu belirsiz bir aile. Küçük yaşta okuldan alınmış bir iş yerine verilmiş yetişir denerek ezilmişti yıllarca.
Gemileri olmayan deniz gibiydi Adula. Hissizdi biraz da. Hissetmek istemediğinden mi yoksa hakikaten hissedemediğinden mi kendisi de bilmezdi sebebini. Yalnızlığı seçmişti . Sıradan bir hayatı vardı. Değil aklında bir başka kız, gözünde bile yoktu hiç kimse. Bir kaç kez denemiş sonuç alamayınca bırakmıştı aşk işlerini.
Aşk hiç anne demeden ölmüş bir bebek kadar acı vericiydi onun için.
Gecenin en koyu tonuydu Adula. Mezar taşı kadar soğuktu elleri . Duygularına hançer vurmuş , bedeni çok yaralar almıştı. Vuslat yemişti hayalleri. Sevgisi sevgisizlikten darmaduman olmuştu. Yanmıştı, yıkılmıştı. Gidip gelen ışıktı tenha koridorlarda.
Adula tüm kaybolan umutlardı ve tüm acıların beden bulmuş hali.  O küçük bedenin içinde saklanmış koca bir adam vardı.

İlra ise bambaşkaydı. Adula'nın aksine çok dışa dönük hayat doluydu. Ancak onun da acıları vardı. İnsanların bilmemesi taraftarıydı. Onu anlayacak kimse olmadığından anlatacak kimsesinin olmayışına alışmış belki de kabul etmişti.
O da yaşayamadığı çocukluğun peşinde kaybolmuştu. Çok denemişti birilerine anlatmayı acılarını. Ya anlıyor gibi görünmüşlerdi yada hiç dinlemeden gitmişlerdi. Aşkı aramaktan vazgeçmiş köşesine çekilmişti. Çok yorgundu ruhu. Sevgisizlikten boğuluyor ama ses çıkartmıyordu.
Zaman , Adula'nın denizine gemi yapacaktı  onu. Güvertede hiç kıpırdamadan durabilen ama en küçük dalgada unufak olan ruhu ile birlikte.

"Hayat da tam olarak buydu zaten. Hiç haberinin olmadığı bir anda kendini bambaşka bir yerde bulmak."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SİYAH GÖKYÜZÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin