2.

124 22 15
                                    


 Sabah uyandığımda bedenimi saran iri kolları hissedince sıçradım Mert diye düşünmüştüm ama o değildi bu dün gece gördüğüm yakışıklıydı ama nasıl nereden geldi buraya beni nasıl buldu ve önemlisi benim yatağımda ne işi var?

"Senin burada ne işin var ?" bu sorumu bekliyormuş gibi gülümsedi ve yatakta dikleşir bir durum aldı .

"Beni sen çağırdın güzellik " ne ben mi bu çocuk ne saçmalıyor ne bir dakika sen bana güzellik mi dedin evet güzel olabilirim ama bana Mert hariç kimse güzellik diyemez .

"Siktir git evimden " dedim resmen bağırmıştım ses tellerimde ince bir sızı hissettim.  Onun bişi demesine izin vermeden aşağı indim ve Merte bağırdım 

"lan çabuk gel odama Mert biri var odamda "  aşağıdan ses gelmiyordu indim baktım kimse yok mutfağa gittim baktım yine kimse yok evet sabahın körü daha uyuyorlardır Ezginin odasına çıktım Ezginin çarşafı kıpkırmızıydı yerde de kanlar vardı tiz bir çığlık attım "Ezgi Ezgi " sonra tekrar bağırdım

 "Mert mert çabuk gel"   ama ses yoktu arkamdan biri konuştu o çocuk     "  artık onların yaşadığını sanmıyorum" dedi bunu der demez yanına gittim ve yakasına yapıştım  " ne yaptın onlara it herifff" sonra tiz bir çığlıkla uyandım evet bir rüyaymış rahatladım ne rüyası aq ya kabustu neden bilmiyorum ama o adama beslediğim sempati birden yok oldu nefret eder oldum Ezginin sesini duymamla derin bir nefes almam iyi oldu 

"Kahvaltı hazır "  dedi  tam 5 saniye sonra kapı açıldı ve içeriye Mert geldi 

" öldün sandık kızım insan bir ses çıkarır " 

bunu demesiyle o kabusu hatırladım vücuduma bir titreme geldi sonra hemen geçti . Sonra Merte döndüm ve "tamam sen git ben üstümü giyip geliyorum " kafa sallamakla yetindi dolaptan siyah bir tayt üstüne de uzun bir salaş bir asker yeşili bir tişört aldım ve giyindim saçımı taradım yüzümü yıkadım ve dişlerimi kahvaltıdan sonra fırçalamaya karar verdim makyaj masama geçtim ince kuyruksuz bir eyeliner ve koyu yeşil bir göz kalemi çektim dudağımı da ten renginde bir ruj surdum ve saçımı at kuyruğu yapıp aşağı indim masaya oturup ağzıma bir siyah zeytin attım ve konuştum 

" bugün hangi dersler var " dedim Merte dönük ama bana bakmadı bile neden soruyorsam bile o zaten hiç kafasına takmaz dersleri kahvaltıma devam ettim .Yukarı çıktım ve çantamı sırtıma takıp aşağı indim kendi arabama binip çalıştırdım . Off burdada araba park edilecek bir yerde yok ki park edelim en sonunda okulun bir üst sokağına park ettim orada boş yer vardı bide okul çıkışı yürüyecem buraya kadar.Okulun önüne geldim ve içeri girdim . Sınıfıma doğru yavaş adımlarla ilerliyordum ama bir garipti insanlar hep aynı yöne bakıyorlardı bende inat yaptım baktıkları yöne bakmadım her zamanki sırama geçtim ve Merte döndüm 

"bir sorun mu var niye herkes garip davranıyor" bunu dediğimde Mert bana döndü kafasına kaldırıp bana baktı ve "okula yeni birileri gelmiş kızlar baktığına göre erkek " yeni biri hmm garip 

"tamam " dedim bunu derdemez karnıma bir ağrı saplandı off hayır olamaz olmak istemiyorum yanımda da yok  zaten direk koşarak Ezginin yanına gittim sınıfına girdiğimde hissettiğim şeyle kendimden iğrenmdim akıyor ıyy iğrenç Ezginin kulağına "bana ped verirmisin " dedim oda başını salladı ve bana çantasını uzattı kimsecikler görmeden karnımın ve taytın arasına koydum ve ezgiye bana kıyafet getirmesini söyledim ve  koşarak kızlar tuvaletine gittim bütün kızlar yanı okulun tüm kızları buraya doluşmuş makyaj yapıyorlardı ve  aralarında fısıldaştıklarını sanıyorlar ama nerdeyse mikrofon vermişiz gibi sesleri yüksek çıkıyordu 

" ne kadar yakışıklılar değil mi ?" 

"aynen hemde şu uzun olan var ya o yakıyor kızım " 

"kimseciklere vermem ben onu o benim olacak " sonra tiksindiğim  iğrenç sesleriyle kahkaha attılar bütün kızlar yeni gelen erkek yada erkeklerden konuşuyor. Oha tiz çığlık attım boş bir kabine girdim pedi takmadım yeni kıyafet ve iç çamaşırlarımı bekliyordum . Ders başlayalı 15 dakika oldu hala Ezgi hanım gelmedi sonra tuvaletin kapsısı açıldı Ezginin sesini duydum 

"nerdesin İrem?" off nerede olacam salak ya "ilk kabindeyim sen bana uzat ben onları giyip çıkarım şimdi sende derse git " kilidi açtım eve uzattıklarını aldım "tamam " dedi ve gitti bende o sırada getirdiklerini giydim ve sınıfa gittim . Sınıfa girer girmez herkes bir anlıkta olsa bana bakıp önüne dondu gel şimdi hocaya hesap ver  

"geçebilir miyim öğretmenim " hoca beni süzdü ve başını onayladı ve bende fazla üstelemeden mertin yanına gittim tabi uyuyordu ve bütün sırayı kaplamıştı ben nerede oturacam şimdi off Mert off sıkıldım senden laa boş bir sıra aradım gözlerimle en sonunda bir tane buldum ve oturmak için ilerledim tam oturacağım sırada onu görmemle şok oldum onun burada ne işi vardı. 

"Senin ne işin var burada " ağzımdan istemsizce dökülen sözlerden sonra bana yan bir bakış attı sonra beni gözleriyle süzdü hayır süzmedi talan etti resmen sonra bana o çapkın bakışlardan birini attı .

VazgeçilmezimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin