"Ne işimiz var Mert burda " bana bakmıyor bile yoksa of hayır Mert bana zarar dahi vermez yani herhalde bugüne kadar çok şey yaptım onu kızdırdım hatta baya bi kızdırdım ama şuan ikileme düşmem çok saçmaydı evet o bana bir şey yapmazdı asla yapmazdı .
"Ne işimiz mi var " yanıma geliyordu aradaki olmayan mesafeyi azaltıp bana geliyordu korkuyordum çünkü büyük bir saçmalık yapmıştım ne demek Canla dışarı çıkmak bilmiyor musun sen Mert seni öldürür .
"Evet ne işimiz var bu uçurumun kenarında " gerçekten ona bakamıyordum sevdiğim adamın o güzel gözlerine bakamıyordum .
"Soruyorsun bide öylemi " şuan ne demek istediğim ve diyeceğim hakkında hiç bir fikrim yoktu ve susmayı tercih ettim ve gözlerimi onun o güzel ellerine kaydı kocaman elleri vardı ( mübarek kürek misali ) o elleri tutmak çok güzeldi ellerim onun o koskocaman ellerinin arasında kayboluyordu özlemiştim ama ona bunu söyleyecek ve ona bunu gösterecek kadar aciz değildim yaptığı hatalar bizi bu duruma getirmişti .
"Ee ne oldu küçük hanım sustun " keşke oda sussaydı birlikte sussaydık ( hayali bile güzel ) işte ama o bağırıp çağırmayı sever sözünü dinletmeyi sever ona karşı çıkmamamızı ister o onun istediği gibi biri olmamızı ister o hep ister .Gerçekler bunlardı o ne dese de o hep onun istediği gibi biri olmamızı ister sanıyor ki en doğrusu bu .
"Ben yoruldum " ağzımdan dökülen sözlere inanmamış gibi bakıyordu ne kadar yorulduğumu aciz olduğum göremiyordu en çok görmesi gereken kişi .
"Yoruldun öylemi neyden yoruldun Ezgi söyle bana Canla dışarı çıkacakken de yorgun muydun söylesene Ezgi " bağırmasıyla irkilmiştim bi adım geriye gittim ama Mert ise hala bana doğru yavaş adımlarla geliyordu . Yorulmuştum evet ama ona bunu asla göstermezdim çöktüğümü yıkıldığımı onsuz asla yaşayamayacağımı gösteremezdim . Bu kadar oyun yeterdi beni buraya getiremezdi o benim için hiç kimseydi (daha düne kadar sevdiğim insan bugün hiç kimsem olmuştu ) yorulmuştum hemde her şeyden ve bunun için yapmam gereken şeyin ne olduğunu da biliyorum .Ve şimdide buradan gitmek istiyordum dikleştim ve arabaya doğru yürümeye başladım bıkmıştım beni çocuk gibi azarlamasından . Onun ne yaptığı önemli değildi haksız olsa bile haklı gibi davranırdı . Bu gün bunu asla yapamayacaktı haksız olan oydu ve beni azarlamaya çalışıyordu bıktım bunun bu huylarından yoruyordu beni durduk yere beni azarlıyordu ben ne onun çocuğuydum ne de bir başkasının şimdide bana ebeveynlik yapıyordu ara sıra abilik yapar bazen sevgilim olur ne olduğunu ben bile bilmiyorum . Sonunda arabaya ulaştım ama arabayı kilitlemişti bazen ne yapacağını gerçekten çok iyi biliyordu ama bilmediği şey ise ben saf değildim belkide ondan bile akıllıydım .
"Aç şu arabayı Mert " ona bakmıyordum ona baktığımda duyduğum nefret diz çöküyordu gözlerinin önünde ve ona duyduğum aşk ise yine her yerimi sarıyordu ama bunu istemiyordum ona diz çökmeyi asla istemiyordum .
"Açmıyorum sorduğum sorulara cevap vermeden de asla açmıyacağım " o ne derse yapardı o her istediğini yapardı ya peki ben tamam sorsun sorularını istediğini duyduğu şeyler hoşuna gidecek mi görüceğiz .
"Neyi merak ediyorsan sor da gidelim artık senin yanı sıra benim önemli işlerim var "sinirlenmişti her zamanki gibi ama artık korkmuyordum .
"Önemli işler " kaşları soru sorduğunu ima eden bir biçimdeydi
"Evet ikinci defa söylememe gerek yok sanırım "
"Neymiş o önemli işler "
"Bu seni neden ilgilendiriyor "
"Ezgi sorularıma cevap ver yoksa burada kalmak mı istiyorsun "
"Ödevlerim var " inanmamıştı ama bu gerçekte ödevlerim vardı ve benim yapasım hiç yoktu hemde hiç
" Ne ödevlerin var "
"Kimyadan proje aldım " bakışlarını görmesem bile bende bıraktığı etkiler fazlaydı yada sadece rüzgarın işiydi bu
" Neden Canı çağırdın " of beklediğim sorulardan biri ona yalan söylemem gerekiyordu kızmaması için ama artık ondan korkmuyorum doğruları söyleyecektim .
"Çünkü sen her istediğini yapmakta özgürsün bende özgürüm artık sevgili değiliz Mert sadece ben seni kıskandırmak istedim ama gerçekten istediğim şey bu değilmiş sadece biraz kafa dağıtmak istemiştim " bu sefer gözlerine baktım hala sertti ama zaten bende bunu bekliyordum oda doğruların ne olduğunu biliyordu ama nedense bana sormayı yeğliyordu .
" Ezgi ne zamandır beri oyunlar oynamaya başladın sen " bu ne saçma bir soruydu ya cevabı basitti hemde çok basit
"Çocukluğumdan beri ve halada bez bebeklerim var " ben gülüyordum oda bir an gülümser gibi oldu ama hödük ya gülümsedi .
"Ezgi şaka falan yaptığımı sanıyorsan yanılıyorsun "
"Aynen bende şaka yapmıyorum gerçekten de benim hala bez bebeklerim var "
"Beni delirtiyorsun "
"Her zamanki gibi değil mi Mert ve bu sırada bu çok hoşuma gidiyor seni delirmiş olarak görmek "
"Öylemi " of bu ne saçma bir konuşma bildiği soruları soruyor oda biliyor ki onu delirtmek benim çok hoşuma gidiyor .
"Öyle ve bu son sorun bu sorudan başka soru cevaplamam sonrada eve gidicez "
" Tamam bu son soru buna doğru cevabı verirsen gidicez " doğru cevap mı ne alaka . Başımı salladım ne yapabilirdim ki başka donmaya başlamıştım kesin küçük burnum kıp kırmızı olmuştu
" Peki hala beni seviyor-" sözüne bitirmeden cevabı vermiştim
"Evet " oda şoka girmişti bu kadar ani beklemiyordu galiba
"Hadi artık eve gitmek istiyorum çok üşüdüm "
"Tamam " dedi hala şokun etkisindeydi galiba bana bakmıyordu yoksa utanmış mıydı hayır tabi kide o asla utanmazdı ( utanmaz herif ) ah zihnimi çok seviyorum orası özgür ve her şeyin güzel olduğu bir ülke gibi .
Gerçek hayat ise adaletin olmadığı bir yerdi asla kimse sevdiği kadar sevilmezdi .
YB nasıl buldunuz arkadaşlar evet bu bölümde İremle Emir yok ama olsun diğer bölüm onlarla ilgili .😊😊 ❤️💎💍 Sizleri seviyorum ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeçilmezim
Teen FictionSöylemek istiyordum o gitmeden onu sevdiğimi söylemek bir kez daha sarılmak kokusunu içime çekmek istiyordum Allah kahretsin yapamadım yapmadım