Hepinize merhaba sevgili okuyucularım.Size GLK'nin yeni bölümünü gururla sunarım.
UMARIM BEĞENİRSİNİZ
*************
Jessi ve görevlileri atlatana kadar koşmaya devam ettim.En sonunda onları atlattığıma emin olunca bir ağaca yaslanıp durdum ve soluklandım.Korku ve heyecandan bütün vücudum titriyordu.Artık ayaklarımın da beni taşıyacak gücü kalmadığından kayarak ağacın dibine oturdum.Vücudumdaki her bir hücrem yorgunluktan ölüyordu ama uyuyamıyordum.Kalbim deli gibi atıyor sanki her an arkamdan biri gelip beni yakalayacak gibi hissediyordum.
Birkaç dakika sakinleşmeyi bekledim.En sonunda nefesim düzene girip titremem durunca etrafın ne kadar karanlık olduğunu fark ettim.Ay ışığı bile ormanın bu bölümünde ağaçların kocaman dalları arasından zar zor fark ediliyor,ağaçların üstünden yayılan solgun ışık ormanın daha da korkunç görünmesine sebep oluyordu.Uzaklardan gelen vahşi hayvan seslerini de duyabiliyordum.
Demek,ölümüm böyle olacaktı ha?Ya vahşi hayvanlar tarafından yenilenecek yada burada açlık ve susuzluktan ölecektim.
Şey en azından o korkunç yerde köle olarak ölmektense burada özgür bir kız olarak ölecektim.
Bu lanet olası hayatımda istediğim tek şey bir aileydi.Gerçek sevgi ve dostluklardan oluşan bir aile,ama kader sanırım bunu bana çok görmüştü yada kaderin bile umurunda değildim.
Yanaklarımın ıslandığını hissedince ağladığımı fark ettim.Ellerimi yanaklarıma götürdüm ve gülmeye başladım.Herhalde biri beni böyle görse delirdiğimi düşünürdü.
Yetimhanedeki en kötü işkenceleri çekmeme rağmen tek bir damla gözyaşı bile dökmeyen benim ağladığım şeye bakın.
Gülüşlerim yavaş yavaş hıçkırıklara dönüşmeye başladığında gözlerim de kapanmaya başlamıştı.
*****
Ne kadar süredir uyuduğumu bilmiyorum.Beni uyandıran şey ise gözümü yakan ışıktı.İlk başta bunun güneş ışığı olduğunu düşünsem de gözlerimi açtığımda etrafın hala karanlık olduğunu fark ettim.O zaman bu ışık neydi?
Ellerimi gözlerime siper ettim.Işık karşımdaki neredeyse belli olmayan dar bir yoldan geliyordu.Sanki biri oraya ayna yada mücevher koymuştu.Merakıma yenik düştüm ve ışığı takip etmeye başladım.Tedbir olsun diye de yanıma yerdeki kalın dallardan birini aldım.
Işık yolun en son kısmına gelinceye kadar kaybolup geliyordu ama sonra birden tamamen gözden kayboldu.Önümde sadece karanlıkta zar zor görebildiğim bir duvar vardı.Sinirle nefesimi verdim.Şimdi ben buraya boşu boşuna mı gelmiştim?
Tam arkamı dönmüş gidecekken dönüş yolumu göremediğimi fark ettim.Etraf zifiri karanlıktı.Şu aptal ışığın peşine takılıyım derken kaybolmuştum.
''Lanet Olsun!''
Önümdeki 'duvara'yumruk atmıştım.Daha doğrusu atmaya çalışmıştım.Tabi elimin benim duvar sandığım şeyin içinden geçeceğini hiç tahmin etmemiştim.
.........ve onun arkasında gördüklerimi ise asla ama asla tahmin edemezdim.
*******************************
-UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR-
-lütfen bana vote ve yorumlarızla destek olmayı unutmayın-
NOT:Bu arada multi çok hoş dimi :)
Sihirli ve mucizelerle dolu günler dileğiyle;
RUNEŞYA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELECEKTEN GELEN KIZ (HİCCSTRİD)
FanficYETİMHANEDEN KAÇAN BİR KIZ SAKLANDIĞI ORMANDA EN FAZLA NE BULABİLİR?