42.Gün

9.7K 408 71
                                    

Aaah!Başım...
Yanaklarım uyuşmuş.Acıyor...

En son...en son Burcu vardı,
annem falan birşeyler saçmalıyordu.
Ben hala sandalyedeyim.Tanrım..

Bir gün boyunca burada mıydım ben!
Bulamadılar mı beni?
Burada çürüyüp gidecek miydim?

Ve gözyaşlarım hıçkırıklarıma çoktan karışmıştı.Eğdiğim başımı güçlükle kaldırdım ve etrafa
bakındım.
Yerde....yerde su dolu bir bardak,uyku hapları ve duvar köşelerinde rutubetlenmiş örümcek ağları vardı.Neden bu kadar uzun süre uyuduğumu anlamıştım.

Muhtemelen Burcu'nun yumruğu yüzüme indikten hemen sonra yarı kendimde yarı değildim.Ve Burcu hapı
dayadı.

Aman tanrım!En yakın arkadaşım olarak tanımladığım embesil Burcu beni kandırmıştı!
Bu zamana kadar yüzüme gülüyordu.Ama melek görünümünün içine bir şeytan gizlenmişti oysa ki..
Ama o kadar zaman geçirdik ki beraber..Bunu nasıl yaptı,bu planı kimlerle yaptı?Yoksa beni sırtımdan bıçaklayan başkaları da mı vardı?

Herşeyi aklımda kurgularken,odaya Burcu girdi ve pişkince sırıtmaya başladı.
Sinirlerim bozulmuştu...
Öfkeli bir biçimde bağırdım:

-Ne gülüyorsun be ruh hastası!Hemen çöz beni.

-Ee nasıl uyudun?Rahat mıydı?Hı?

Aptal!O kadar günün hatrına benimle biraz olsun kibar konuşabilirdi.Aaa doğru ya intikam konuşması bu,kanka dinlemez!

Kurtulmak için aklıma bir plan gelmişti.Sitemli ve sinirli bir biçimde konuşmaya başladım:

-Tuvalete gitmeliyim.Hemen.

-Off.Tut iki dakka.İşimiz var.

-Hemen dedim.Yoksa o güzel pembe sandalyene yazık olucak.

Sinirlenmiş görünüyordu.
İşte tam da istediğim buydu.

-Tamam be Allah'ın cezası.

Hızla ellerime yapıştı ve ipleri büyük bir hınçla çözdü.Ellerim ağrıyordu.
Umarım kangren olmamıştır.Yoksa sana bunun hesabını sorarım
Burcu Pektaş!

Bileklerimi ovuşturdum.
Kaçacak bir yer arıyordum.Ama karanlıktan kaçabileceğim kapı görünmüyordu.Burcu sol kolumu sıkıca tuttu ve karanlığa doğru "gel" işaret yaptı.Kimi çağırıyordu?

Ve karanlığın içinden birisi çıkageldi.

Vay canına!Yakışıklıydı.
Ben burada kaçırılıyorum hala neleri düşünüyorum ya!Alın beynimi.

Yakışıklı jojuk yanımıza yaklaştıkça yüzü daha net görülüyordu.Ağlıyor gibiydi sanki.

Ve çocuk yanımıza yaklaştıkça sanki onu bir yerden tanıyor gibi oluyordum.
Onu bir yerde gördüğüme emindim.

Aaaa şimdi hatırladım.
yaklaşık 4 gün önce gittiğim alışveriş merkezinde bir mağazada çalışan çocuk bu!

Reyon görevlisi olan.

Çok yakışıklı olduğu için aklımda kalmıştı sanırım.
Hihhih.

Çocuk nazikçe sağ kolumu tuttu ve beni karanlığa doğru sürüklemeye başladılar.

*************************

Zifiri karanlıktan hiçbir şey göremiyordum.Bu sırada Burcu karanlığa flaş tutmuştu.Tam önümüzde bir kapı vardı.

Whatsapp Sapığım #WATTYS 2017#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin