Medyada:Mert
Dylan O'brienVe sonunda kendimi bırakmıştım iplere.
Boğuluyordumm.
Kurtulmak için çırpınmamıştım bile.
Öylece asılıydım ipe.
Oyuncak bir kukla gibi...Bir damla oksijene muhtaçtım.
Nefes alamıyordum.Ve artık bu hiç hoş değildi!
Başım tamamıyla zonkluyordu.Ve gözlerimin önünde halkalar oluşmuştu.
Çok kötüydü bu lanet şey..Ve aniden gözlerim kararmaya başladı.
Ciğerlerimdeki son nefes tükenip gidiyordu...
Ben gidiyordum...*************************
Ne?Cehennemde miyim?
Öldüm mü?Aaaaah!Başım ağrıyor.Ve boğazımı hissetmiyorum.
Ama yavaş yavaş kulaklarım ve gözlerim açılıyordu aynı zamanda.
Herşeyi duyabiliyordum
biraz bulanık sesler
gelse de.-Pelin!İyi misin!!Hey Pelin...
Kendine gel hadi.
Kendine gel.Ne?!
Hayatta mıyım ben ya.
Öksürerek nefes almaya çalışıyordum.
Ve işe yaramıştı..
Nihayet ciğerlerime bir tutam oksijen süzülmüştü.Ayağa kalkmaya çalıştım.
Tam karşımda Mert vardı.
Beni o kurtarmıştı.Hayata bağlamıştı beni!
Mert hızlı ve telaşlı bir şekilde konuşuyordu:-Gitmeliyiz Pelin!Uyanırlar şimdi!
-Ne oldu?
-Zaman yok.Gitmeliyiz!
Başım iyice yerine gelmişti.
Ama ölümden dönmüştüm sonuçta.Yinede boğazımda yumrucuk gibi birşeyler vardı.Mert sıkıca elimden tuttu ve sürükledi.Mert kilitli kapıyı açmaya uğraşırken bense etrafta ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordum.
Burcu kanlar içerisinde yerde yatıyordu.
Mert'e dehşetle bağırdım:-Ne yaptın ona!Öldürdün
mü?-Hayır!Sadece koluna küçük bir çizik atabildim.
-Ya diğerleri?
-Zaman yok!Herşeyi anlatacağım.
Ve Mert kapıyı açabilmişti.
Tekrar elimden tuttu ve ormanın derinliklerine doğru koşturmaya başladık.Nefes nefese kalmıştık.
İyice uzaklaştıktan sonra durduk ve soluklanmak için
çimlere oturduk.Mert gözlerini kapattı hızlıca nefes almaya çalışırken.Bense öylece onu seyrediyordum.Sapık oydu.
Nasıl?Neden bana göstermedi ki kendini?
Bir şansımız olabilirdi.
Mert bu sessizliği bozdu ve konuşmaya başladı:-Seni..hastaneye götürmeliyiz.
-Hayır!Ben iyiyim.
-Direnme.Hastaneye götüreceğiz seni.
-Ya sen?
-Ben iyiyim.
-Değilsin.Kolundan yaralanmışsın.Kanıyor.
-Önemli değil.Pansuman yaptım ben ona.Hallettim...
Sen kendini düşün.
Önce kendini...Bir süre sustuk.Nefes alış verişlerimiz normal hale gelmişti.Sordum:
-Ne yapacağız şimdi bu ıssız ormanda?
Mert karşılık vermedi.
Sustu bir süre..
Sonra elini cebime attı ve telefonumu çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Whatsapp Sapığım #WATTYS 2017#
Misteri / ThrillerTatlı uykumdan uyandım bir mesaj sesiyle. Elime aldım ve mesajı inceledim. Ne?Kimsin sen?Neyin nesisin?Uzaylı mısın yoksa? Neden sürekli yazıyor,kim olduğunu söylemiyor? Kim olduğunu öğrenmemin tek yolu var.Sen bu kitabı okuyacaksın.Bende sapığımın...