Bana Kızım Deme

226 131 31
                                    

- Ne saçmalıyorsun sen ?

- Lütfen dinle kızım isteyerek bırakmadım seni. Dedi kendini annem sanan kadın.

- Sus dinlemek istemiyorum seni. Diye bağırdım

- Lütfen kızım sadece bir kere dinle beni. Dedi

- Sakın bir daha bana kızım deme. Diye bağırdım ve koşar adımlarla çıktım lavabodan masaya gidip hiçbir şey demeden telefonumu alıp gittim. 

Yeliz'in Ağzından

Biz pastalarımızı yerken Beste ağlayarak geldi ve hiçbir şey demeden telefonunu alıp gitti. Bizde peşinden gittik ama bulamadık anlaşılan taksiye binip gitmişti. Ne yapacağız diye düşünürken Onur konuştu.

- Biz birlikteyken Beste ne zaman üzgün olsa uçurumun kenarında oturur. Belki yine oraya gitmiştir. Dedi gözünü bir noktaya sabitleyip.

- Götür o zaman bizi oraya. Diye bağırdı Mert. Hemen bir taksi çevirip Onu'un dediği yere gittik. Beste uçurumun ucunda oturmuş ağlıyordu. Yanına gitmek istedik ama bizi fark etti.

- Sakın gelmeyin. Biraz yalnız kalmak istiyorum. Diye bağırdı.

- Beste lütfen bize neler olduğunu anlat. Dedi Esra

- Gidin buradan dedim size. Diye bağırdı. Bu kez konuşan Onur oldu.

- Beste lütfen yanına gelmemize izin ver. Dedi Beste başını sallayınca yanına gidip oturduk bizde.

- Anlatmak ister misin ? Diye sordu Onur

- Kendini annem sanan kadın. Dedi ve sustu. İyice meraklanmıştık. Devam et dercesine baktık.

-Bugün yanıma geldi. Dedi

- Ne zaman ? Kızım biz bugün hep beraber değil miydik ne zaman geldi ? Diye sordum

- Kafedeyken, lavaboya gittiğimde arkamdan ldi. Dedi

- Peki bu durumu babana anlatacak mısın ? Diye sordum

- Hayır kesinlikle sizde kimseye hiçbir şey demeyeceksiniz. Diye bağırdı.

Beste'nin Ağzından

Olanlardan sonra uçurumun kenarında biraz daha oturup kalktık. Ben doğruca eve gittim. Allah'tan babam evde yoktu onunla konuşacak halde değilim. Direk odama çıkıp, duşa girdim ardından da uykunun şefkatli kolları...

Hiç okula gidecek halde değilim ama mecburen gittim işte. Çok sıkıcı bir gündü diyebilirim. Neyse ki zaman zor da olsa geçmişti. Dünden beri hiçbir şey yemediğim için biraz acıkmıştım. Çıkışta bir pastaneye gidip poğaça aldım ve yemeye başladım, derken o kadın çıktı karşıma. Hemen yönümü değiştirdim. Ama peşimden geldi ve önümde durdu.

-Neden kaçıyorsun benden ? Dedi

- Neden mi kaçıyorum senden ? Neden öyle mi neden. Peki sen söyle sen neden beni bırakıp kaçtın ?

- Kızım ben mecburdum. Dedi

- Evladını, kızını mı terk etmeye mecburdum. Söylesene ha seni buna mecbur bırakan ne oldu ha söyle ?

- Bunu şimdi söyleyemem kızım.

- O zaman bir daha sakın ola ki karşıma çıkma. Dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. "Kızım lütfen dinle beni" dediğini duydum ama dönüp bakmadım bile. Bu annelik oyununa son verme vakti gelmişti artık. Eve gidip babamla konuşacaktım. 

- Baba ben artık Ankara'da yaşmak istemiyorum. Dedim bir anda babam çok şaşırdı.

- Buda nerweden çıktı şimdi. Dedi babam

- Öyle işte baba doğduğumdan beri hiç Ankara dışına çıkmadım. Dedim

- Olmaz kızım bizim burada kurulu bir düzenimiz var. Bu işler öyle ha deyince olmuyor ki. Dedi babam 

-Baba lütfen bak bugüne kadar senin istediğin gibi yaşadım lütfen babaa orada da işlerini yürütebilirsin. Dedim

- Düşüneceğim kızım. Dedi babam. Baabam ne zaman düşüneceğini söylese beni kırmaz kabul eder. 

- Neyse babacım benim uykum var ben uyuyacağım. Sana da iyi geceler. Babamın yanağından öpüp odama geçtim. Güzel bir uyku çektim. Hazırlandıktan sonra aşağı indim ve biran önce babamla konuşmak istiyordum. Kararını merak ediyordum, koltuğa oturup babamı beklerken düşüncelere daldım. Aslında Ankara'yı çok seviyordum arkadaşlarımı, çevremi herşeyi ile Ankara benim için vazgeçilmezdi. Ama o kadını görmek dahi istemiyorum. Acaba bizimkiler bu duruma ne derler. Üzülürler biliyorum ama yapacak birşey yok. Ben burada olduğum sürece o kadın sürekli karşıma çıkacaktı. Babam sesiyle düşüncelerimden ayrıldım.

- Hadi kızım kahvaltını ette çıkalım. Dedi "tamam" deyip masadaki yerimi aldım. Kahvaltının ortalarına doğru babama konuyu açıp kararını sordum.

- Tamam kızım bu hafta okula gidiyorsun zaten birinci dönemin sonuna geldik ikinci döneme de İstanbul'da devam edersin. Ama eğer rahat edemezsek tekrar buraya dönüyoruz anlaştık mı? Dedi babam bir yandan gideceğim için üzülmüştüm bir yandan o kadından kurtulacağım için mutluydum.

 - İstanbul'a mı gidiyoruz. Yaşasın. Dedim ve masadan kalkıp okula gittim. Arkadaşlarıma nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum. Zor olacak benim için. Okula girip sınıfa çıktım. Bizim grup herzaman ki yerindeydi "en arka sıralar" beni ilk fark eden Esra olmuştu. Bana eliyle gel işareti yaptı. İçim acıyordu bu onlarla bu okulda geçirecek son haftam dı. Gittim yanlarına.

- Beste birşey mi oldu durgun gibisin. Dedi Yeliz diğerleri de onu destekledi.

-Sizinle konuşacaklarım var. Ben gidiyorum. Dedim 

- Nereye. Dediler hepsi aynı anda

- İstanbul'a. Dediğimde hepsinin ağzı kocaman açıldı. "Nasıl, Neden , Ne zaman" diye peş peşe soru sordular.

- Haftaya gidiyoruz babamla. Nedeni ise bir daha annem olduğunu iddia eden kadını görmemek için. Dedim bir solukta.- Kızım sen bizi bırakıp nereye gidiyorsun yaaa. Dedi Esra

- Gençler mucburum lütfen böyle yapmayın. Dedim suratımı asarak. Kafalarını "tamam" anlamında salladılar. Onlarda üzülmüşlerdi.

Bir hafta su gibi geçmişti. Hep bizimkilerle beraber geçirdik zamanımızı Onur çok üzgü görünüyordu, ama tek kelime etmiyordu ki son güne kadar. Gelip yanıma konuşmaya başladı.

- Sanırım seninle arkadaş kalabiliriz değil mi ? Diye sordu 

- Tabii kide. Dedim memnuniyetle.

- O zaman sen oradayken bol bol telefonla görüşebilirz. Dedi

- Tabii ki de ne zaman istersen arayabilirsin. Dedim ve gitmem gerektiğini söyleyip gittim. Eve vardığımda babam valizini hazırlıyordu bende kendiminkileri hazırlama için odama çıktım. Yarın yola çıkacaktık.


Aşkın Mücadelesi (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin