(Kerem)
Babam, orta yaşlı bir amca ve ukala oturmuş çay içiyorlardı. Yok artık ama ya bu çocuğun burada ne işi var.
'Kızım neden kapının orada dikiliyorsun gel de yeni komşularımızla tanış. Bu Yusuf Bey yan komşumuz bu da Yusuf Bey'in oğlu Kerem, bu da benim kızım Beste' diyerek beni işaret etti babam. Şaşkınlığımı üzerimden atıp gözlerimi sinirle baktığım, Kerem'den ayırmadan babamın yanına oturdum, Kerem ise hala bana bakıp sırıtıyordu. Hayır anlamıyorum bu Kerem denen çocuk neden her beni gördüğünde sırıtıyordu anlamıyorum. Babam ile Yusuf bey konuşurken ben telefonda Esra ile konuşuyordum. Her şey bıraktığım gibiymiş. 'Baba ben odama çıkabilir miyim ?'dedim babama 'biraz yorgunum da! diye ekledim. 'Olur kızım sen çık odana' deyip gülümsedi. Odama çıkıp direk duşa girdim, daha sonra pijamalarımı giyinip yatağıma uzandım. Acıktığımı anlayınca mutfağa indim, inerken Kerem ile göz göze geldik. kafamı çevirip mutfağa girdim. Arkamdan Kerem de geldi. 'Ne yapıyorsun sen burada, benim evimde' diye çemkirdim. 'Şşş sakin olsana güzelim' deyip ellerine saçlarıma götürdü. 'Defol git buradan' deyip mutfaktan çıkıp odama gittim. telefonuma bakınca bir cevapsız arama olduğunu gördüm, Onur aramış. Tekrar aradım.
'Alo'
'Alo Beste iyi misin ?' diye sordu.
'Evet Onur iyiyim teşekkür ederim. Sen nasılsın ?'
'İyiyim teşekkür ederim'
'Birşey mi diyecektin ?' diye sordum
'Evet Beste, Kerem'den uzak dur o hiç iyi biri değil' dedi. Ne demekti bu şimdi. 'Sen Kerem'i nereden tanıyorsun' diye sordum. O ise sadece ondan uzak dur deyip telefonu yüzüme kapattı. Kafam iyice karışmıştı. Merdivenlerin başına çıkıp babamlara baktım. Yusuf Bey ile babam konuşuyordu Kerem ise telefonuyla uğraşıyordu. Onur ne demek istemişti ki. Tekrar odama çıkıp uyudum. Sabahın ilk ışıklarıyla değilde alarmın son çalışlarıyla uyandım. Babam erkenden çıkıp işe gitmişti. Bende mutfağa inip birşeyler atıştırdım ve televizyonun karşısına geçtim. İki saat kadar televizyon izledikten sonra canım sıkıldı ve patenlerimi alıp yeni arkadaşlarımın yanına gitti ama yoklardı, biraz bekleyince geldiler. Onlara neden bu kadar geç geldiklerini sordum.
'Doruk biraz babasıyla tartıştı da ondan biraz geciktik. dedi Simay. Hım peki bugün ne yapıyoruz diye sordum. 'Herzaman ki gibi', 'Hiç', 'Öyle gezeriz' gibi cevaplar aldım. bunlarda değişik birşeyler vardı da hayırlısı bakalım.
'Sizde birşeyler var anlatın hadi' dedim. 'Yok birşeyler' gibisinden birşeyler söylüyorlardı.
'Hadi ama söyleyin işte ne olduğunu' dedim
'Karşı grup' dedi Doruk yani devam et dercesine bakınca lafı Simay devraldı.
'Bizim paten yarışı yaptığımız bu parkı babaları alıp alışveriş merkezi dikeceklermiş' deyince çok şaşırdım.
'Karşı grup kim ?' kim diye sordum. 'karşı grupta bizim gibi patenciler ama bizim kadar iyi değiller ve bu yüzden bizi kıskanıyorlar' dedi Kaan. ' E böyle boş durmayacağız herhalde birşeyler yapmayacak mıyız?' diye sordum
'Ne yapabiliriz ki, Babaları fazlasıyla zenginler. Onlarla asla başa çıkamayız' dedi Koray
' Saçmalamayın bir şekilde halledeceğiz. Gerekirse kavga ederiz. Ama yine de bu parkı onlara vermeyiz' diyerek onları cesaretlendirdim. 'Aynen' 'Evet haklı' gibi sesler çıkardılar. şimdi harekete geçme zamanıydı. Önce konuşarak halletmeye çalışacaktık. Olmazsa kavga çıkarırdık büyük ihtimal. Arkadaşlarla herşeyi kararlaştırdık. Yarın gidip onların herzaman takıldığı kafede konuşacaktık. Herkesin neşesi yerine gelince paten sürmeye çıktık. Yorulunca herkes evlerine dağıldı. Yarın yorucu bir gün olacakmış gibi hissediyorum. Eve gidip duş alıp, yemeğimi yeyip uyudum. Sabah uyanınca hemen kahvaltımı edip hazırlanmak için odama çıktım. Siyah şortumu ve siyah tişörtümü giyindikten sonra beyaz ayakkabılarımı giyip, saçlarımı topuz yapıp çıktım evden ve parka gittim bizim grup buradaydı Elif hariç, yanlarına gittim ve Elif'i sordum.
'Birazdan gelir. Bizde seni ve Elif'i bekliyordum. Hah işte bak geliyor arkanda' deyip arkama bakınca bende arkama baktım. Elif benim aksime beyaz giyinmişti. Herkes hazır olunca kafeye gittik.
Kafeye geldik. Kafe çok büyük ve çok şatafatlı bir ortamdı. Ben etrafıma bakınınca kızlı erkekli karışık bir grup gördüm onlar olduğunu tahmin ettiğim, bizimkilere baktım onların masasına doğru gidince tahminlerimin beni yanıltmadığını anladım. Herkes bir sandalye çekip otururken bende bir sandalye alıp oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Mücadelesi (ARA VERİLDİ)
Roman pour AdolescentsAnkara'da babası ile birlikte mutlu bir hayat süren Beste'nin, annesinin ortaya çıkmasıyla beraber işler değişir. Beste annesini kabullenmeyerek ve babasına annesi ile karşılaştığını söylemeyerek İstanbul'a taşınmak istediğini söyler ve kızını çok s...