"Miyav. Kedicik sahibini çok özledi." Jinwoo, içeri giren Minho'yu boynundaki tasması, kedi kulakları ve takma kuyruğuyla karşılarken Minho, üzerinde bu üç aksesuardan başka bir şey bulunmayan kedi kılığındaki 'Kediciği'ni görünce bütün yorgunluğunu unutup kendisini altında minik kedisini miyavlatırken bulmuştu. Her şey normalde olması gerektiği gibi devam ederken, huzur verici(?) anları beklenmedik bir telefon çağrısı ile bölündü.
"Alo-oh?" Kediciğinin telefonu açar açmaz kalçalarını sıkması ile telefonun öbür ucundaki arkadaşının zar zor fark edebileceği bir inlemeyle cevaplamıştı aramayı.
"Dostum, n'aber?"
"Azgın." Ardından daha bariz bir inleme koyuvermişti.
"Mino... Ne yapıyorsun anlamında sormuştum."
"Jinwoo'yu."
"....
Biliyor musun, taşınacağım o evden.""Ne zaman?"
"...."
"Ah! Jinwoo... Sesini benden esirgeme. Minik miyavlamalarını durmak istiyorum."
"Ama ben çılgın fantezilerinizi duymak istemiyorum."
-Aramanız sonlandırılmıştır-
Aslına bakarsanız her şey, Minho'nun bir kedi istemesi ve Jinwoo'nun kedileri, onlardan biri olmaya özenecek kadar çok sevmesi ile başlamıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JinMeow [Minwoo (M)]
ספרות חובבים"Dostum, n'aber?" "Azgın." "Mino... Ne yapıyorsun anlamında sormuştum." "Jinwoo'yu." ".... Biliyor musun, taşınacağım o evden." "Ne zaman?" "...." "Ah! Jinwoo... Sesini benden esirgeme. Minik miyavlamalarını durmak istiyorum." "Ama ben çılgın fantez...