Sıkıldım Allahııım. Sıkıldım.
Oooff! Gerçekten çok sıkıldım. O kadar şey yapmama rağmen hala sıkılıyorum. Dur bi sayalım neler yaptım. Aa! Hatta dur bir kağıda liste şeklinde yazıp buzdolabına asayım bari her sıkıldığımda listeden birşeyler yapayım ya da aklıma geldikçe yeni şeyler ekliyeyim. Masamdan kağıt kalem alıp koşarak aşağı inip mutfak masasına oturdum ve yazmaya başladım:
»Evi temizlemek.
»Salon düzeniyle oynamak.
»Bakım yapmak.
»Saçla uğraşmak.
»Yeni makyaj stilleri denemek.
»Bağırarak şarkı söylemek.
»Dans etmek.
»Şarkı sözlerini değiştirerek söylemek.
»Kıyafet denemek.
»Deli pozler vererek fotograf çekmek.(biri medyada)"Ben başka ne yapmıştım yaa. Hatırlamıyorum. Neyse aklıma geldikçe yazmaya devam ederim. Şimdi bu kağıdı dolap süslerinin arasına sıkıştırayım ki fazla göze batmasın."
İçeri geçip televizyondan kanallara bakmaya başladım.
Haber: Bug-
Zap. Bakmaya bile gerek yok çünkü zaten haber izlemeyi sevmiyorum. Hep ölüm heberi veriyorlar ve bu benim canımı çok sıkıyor. Allah bütün teröristlerin belasını versin.(AMİN)Program: Hayır. Yazarın kitaplarına birşey demiyorum. Zaten en çok okunanlar listesinde en başta. Sa-
Zap.Yarışma: Evet. Şuanda Melis Hanım ön-
Zap."Aa! The librarians." Bu diziyi çok seviyorum.
****
Bitti ya. Neyse bende zaten büfeye gidip. Çikolata cips falan alacaktım. Odama çıkıp şortumu çıkarıp siyah taytımı üstümede lacivert erkek reyonundan aldığım tişörtümü giydim. Saçımı tepeden topuz yapıp aşağı indim. Vestiyerden anahtarımı ve telefonumu aldım. Mavi çiçekli parmak arası terliğimi giyip dışarı çıktım. Bahçe kapısından çıkarken gözüme hamak takıldı kafamı kaldırıp gökyüzüne bakınca bu gece burda yatmaya karar verdim.
Allahtan büfe çok uzak değil. Gerçi daha önce oraya hiç bakmadım umarım içki satılmıyordur. «Nee! Böyle şeylere dikkat etmek lazım. Tamam açık olabilirim ama böyle şeylerede dikkat ediyorum yani sonuçta haram.»
Ve evet. Tam tahmin ettiğim gibi açık."Kolay gelsin"
"Sağolasın kızım. Buyur ne istemiştin."
"Burda içki satılıyor mu?" bakınca göremedim ama olsun yinede sordum.
"Yok kızııım! Ben o nalet veletleri sokmam dükkanıma. Sende içme zaten. Yazıktır. Günahtır. Kıyma gençliğine. Hem ne derdin var daha bu yaşta başladın. Her derdin dermanı vardır. Kendini yakmana değmez.B-"
"Amcacım sakin ol. Ben içmiyorum zaten."
"E niye sordun o zaman? Yoksa babana falan mı alacaktın?
"Yok be amca zaten ben tek yaşıyorum. Eğer satılsaydı burdan birşey almıyacaktım. O yüzden sordum."
"Desene en baştan. Vay bee! Kaldı mı hala böyle dikkatli insanlar? Çok takdir ettim seni doğrusu."
"Sağolasın amacacım."
"Ne vereyim kızıma?"
"Valla amca sen bi poşete şu browni, karam, albeni bide caramio koy. Ama herbirinden 3-4 tane olsun. Bir poşetede patos ile cipsonun her çeşidinden koy."
"Buyur kızım."
"Ne kadar?"
"20 tl"
"Al amcacım. Hayırlı işler."
"Sağol. Sanada iyi geceler."
"Sağol amcacım sanada."
Tatlı bir amcaydı aslında bundan sonra abur cuburlarımı ordan alacam.
***
"Lan oğlum bas şu tetiğe artık."
"Abi napayım bu şerefsiz sürekli hareket ediyor. Basamıyorum." Derken. Bu ne ya gece gece evimin önünde cinayet mi işliyorlar. Hemen yandaki duvarın arkasına geçtim. Burdan bakmaya çalışacam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞIK
Roman pour AdolescentsHerşey; bir odanın tavanından düşen merdivenle başladı. Bu hikayede kişilerden başka hiçbir şey tam anlamıyla bilinmiyor. Büyük bir kargaşa. Sanki kördüğüm. Bu hikaye Erva'nın hikayesi. Bu oyunda Ersel sadece bir oyuncu.