D..d.. Kimsin kimsin kimsin... Dün geceden beri bunu düşünüp duruyorum. O mesajı atan, ayıcığı alan.. Kim olabilir.. Arkadaşlarım değilmiş bunu bana verdikleri tepkilerden sonra daha iyi anlıyorum. Pekala şu an içinizden mesaj atan kişiyi arasan her şey çözülür dediğinizi biliyorum evet. Lakin bunu denemediğimi sanmanız saçmalık. "Aradığınız numara kullanılmamaktadır.." Madem hediye gönderiyorsun neden kendini saklıyorsun be kızım! Be Adam! Her neyse işte. Cinsiyetini dahi bilmiyorum. Of ben çok paranoyak bir insanım tamam mı! Şu an çıldırabilirim! Ciddiyim!
MELİS ARIYOR..
"Efendim Melis yine ne oldu allah aşkına söyle kaçıncı sevgilin sana hediye almadı evet dinliyorum bebeğim anlat.." ah bu kız beni öldürecek. Yaşından çok sevgilisi var abi ne olacak bilmiyorum..
"Kızım öyle deme ya alması gerekiy
ÖZEL NUMARA ARIYOR..
"Alo" dedim. Bu arayan geçen gün mesaj atan kişiyle aynı kişi olabilirdi dimi ? Karşıdan ses gelmeyince tekrar;
"Alo kimsiniz ?" dedim ama nafile.. telefon yüzüme kapandı. Hey ! Hem arıyor, hem ses vermiyor, hemde yüzüme kapatıyor. Bu ne yüzsüzlük! Melisinde yüzüne kapatmıştım zaten.
Gerçekten her şey mükemmel gidiyor. Annemi ve babamı kaybettim. Tüm şirket hisseleri üzerime kaldı ama 20 yaşına daha yeni girdim ve ne yapacağımı bilmiyorum bu yüzden yerime dayım bakıyor, Uras'ı kaybettim.. Ve birde üstüne sapığım eksikti. Gerçekten harika. SÜPER!
1 YENİ MESAJ (13:06)
Sürekli beni düşündüğünü biliyorum Daisy. Kim kim kim diye kafayı yiyorsun. Öncelikle bir kız olmadığımı bilmeni istiyorum. Pekala artık senin için ipuçlarım başlıyor. Gece saat 1 de konumunu atacağım yerde ol. Ama yalnız gelmeni istiyorum. Orda senin için bıraktığım ipucunu bulacaksın..
Saçmalamayın tabikide bu deli saçması şeyi yapıpda o adamın söylediği yere gitm- ooff gideceğim. Son kararım. Odama çıkıp üzerime kot bir şortla bir tişört ve ne olur ne olmaz diye siyah kapşonlumu alıp aşağıya indim. TV karşısında vakit geçirmeye çalıştım ama boş.
Kimsin kimsin kimsin.. Beynimin içinde bu soru dönüp duruyor.
SAAT 00.39
Mini cooper ıma atlayıp yola çıktım. Konuma göre yola devam ediyordum. Yol giderek orman yoluna girmeye başlıyordu.
"ELİS NAPIYORSUN KENDİNE GEL VE EVE DÖN!" Diyen iç sesime aldırmayıp yola devam etmeye başladım. Kaybedecek neyim vardı ki söyler misiniz? Ne ? Kocaman bir hiç.SAAT 01.19
Konumda verilen noktaya ulaştığımda harabeye dönmüş bir kulübeye karşılaştım. Arabadan inip inmemekte kararsızlığım hala devam ediyor. İnsemmi inmesemmi insemmi inmesemmi diye iç sesimle didişirken gelen bildirim sesiyle irkildim.1YENİ MESAJ (01.23)
Arabadan in Daisy. Bu kadar korkak olma. Seni yemem. İnsan eti favorilerim arasında yer almıyor. Hem senin sarı saçlarına ne oldu söyler misin? Bu koyu renk hiç yakışmamış. Sarıyı bırakmamalıydın Daisy..Sen! Sen kimsin ya. Neyden korkucakmışım ben. Hem sana ne benim saçlarımdan! Şu ukala şeye bakarmısınız. "İnsin iti fivirilirim irisindi yir ilmiyir" peh! İniyorum tabiki de. İniyorum.. İniyorum.. Ve
İNDİM.Yavaş adımlarla kulübeye doğru yaklaştım. Kırık pencerelerden içeriyi bir mumun aydınlattığını anlayabiliyordum. Derin bir nefes alıp kapıdan içeri girdim.
Bu-bu Bunlar. Her yer her yer benim fotoğraflarımla doluydu. Onlarca fotoğraf. Üzerlerinde tarih yazılı onlarca fotoğraf. Cidden bir psikopatın eline düştün Elis diyen iç sesime cevap verip tartışmayı başlatacaktım ki arkamdan gelen sesi duyup dönmeye çalışmamla kafama yediğim ağır darbe karşısında gözlerime daha fazla hakim olamadık ve kapanmasına izin verip karanlığa kendimi bıraktım. Duyduğum o son ses ise;
"Sonunda benimsin Daisy.." oldu.
Kafamın arkasındaki şiddetli ağrıyla uyandım. Son hatırladıklarım;
-O barakada kendi fotoğrafları görmem
-Kafama yediğim acımasızca yapılan o vuruş
-Ve o ses..
Birden doğrulmaya kalkmamla geri yatağa gömülmem bir oldu çünkü ellerinden yatağa bağlıydım. Evet bağlıydım. Zincirle bağlamak nedir arkadaşım ya bir de kilit vurmuş pes diyorum.Kilitle uğraşmaya başladım ama bu lanet olası şeyi anahtarsız nasıl açarım inanın bilmiyorum.
1 YENİ MESAJ (3.49)
Sonunda uyandın Daisy. Sakin ol. O kilitten kurtulucaksın. Ama öncelikle bir hatırlatmam var. Sana verdiğim bu telefonda acil aramalar kapalı. Liste tamamen bir kişiyi kabul ediyor. Ve benim numarandan başkasına arama yapılmıyor. Boşuna yorulma diye söylüyorum Daisy.Evet tamam bu bir kamera şakası dimi. Kamera nerde el sallamam gerekiyor sanırım.
1 YENİ MESAJ (03.52)
Şimdi gelelim anahtarlara. Anahtarlar yastığın altında. Aslında basit düşününce bulabileceğiniz bir yerdeydi. Her neyse. O kilitlerden kurtul ve aşağı in. Koltuğun üzerinde bi paket göreceksin. İçindeki notu oku söylenileni yap ve mesajımı bekle.Lanet olası kilitten kurtulup aşağı indim. Paketi açtığımda siyah elbise tarzı bir tişört siyah deri ceket ve bir çift bot vardı. Paketin içindeki notta ise
"Bunları giymeni istiyorum Daisy. Sonra masanın üzerindeki hazırladığım şeyleri ye. En son da evden çıkıp ilerideki bir depoya gitmeni istiyorum. Sakın kaçayım deme Daisy. Dediğim gibi.. Yorulmanı istemem.."Duşa girdikten sonra üstüme o şeyleri geçirdim ve tekrar aşağı indim. Masanın üstündeki şeylerden birkaç tanesini yedikten sonra evden dışarı çıktım.
Bakın tamam dediklerinin bir kısmını yapmış olabilirim ama evden çıkmak gibi bir fırsatım varken tabiki de o depoya gitmicem. Bu kadar delilik yeter. Arabama atladım ve yolu takip ederek anayola ulaşmak için sürmeye başladım. Ormanlık yoldan çıktığımda gördüğüm manzarayla yutkunuyorum arkadaşlar izninizle..
Burası bir uçurum! Evet yanlış duymadınız uçurum. Bildiğiniz çıkmaz yol. Yere oturdum ve gözyaşlarıma hakim olmaya çalıştım ama olmuyordu. Bakın bu sinirden.
1 YENİ MESAJ (05.07)
Sana kendini yormaman gerektiğini söylerken şaka yapmıyordum Daisy. Şu an bir dağın üstündesin. Evet yanlış okumadın bir dağ. Ve bu dağa ne inen ne de çıkan bir yol yok.. Sadece bir asansör var. Ve o da evin içindeki bodrumda. Fakat onu da açman imkansız çünkü parmak izi gerekli. Yani anlayacağın Daisy. Bu saatten sonra sadece benimsin.Mesajı okudum ve öylece kala kaldım. Ve numarayı aradım. Meşgul e atmak mı? Allahım nasıl bir oyunun içindeyim ben.
Bir hışımla arabaya atladım ve depoya doğru sürmeye başladım. Bu deli saçması oyun canımı sıkmaya başladı. Sinirden direksiyonu tırnaklarımla parçalayabilecek durumdayım.
SAAT 05.23
Depoya ulaştığımda koşar adımlarla içeri daldım. Kocaman dev bir ekran ve üzerinde başlat simgesi vardı. Ekranın önünde durup başlata dokundum ve bir iki adım geriledim.Uras..