Hepsi Bir Rüya Mı ?

8 0 0
                                    

Yerde duran iki tane yumuşak armut koltuğa oturduk. Gerçekten rahattılar. Dondurmadan bir kaşık aldım ve sütümden bir yudum . "Bu filme bayılıyorum ama asla Stewart Mchulphin gibi bir centilmenle tanışamayacağımdan korkuyorum . " Aşk Masalı Manhattan'da geçen bir romantik komedidir . Stewart Mchulphin adında genç bir rock yıldızının bir gün bir parkta şarkı yazmak için ilham ararken Bloom Wiscon adında bir kızı görmesi ve bir anda aklına şarkı sözlerinin gelmesiyle başlar. Kıza ilk görüşte aşık olur . Tek problem vardır . Kız başka bir adamla nişanlıdır ve evlenmek üzeredir . Stewart vazgeçmeye niyetli değildir . Bloom'u elde etmek için elinden geleni yapar . En sonunda Bloom da kararını verir ve düğünde tam Stewart içeri girdiği anda duvağını söküp ona doğru koşmaya başlar . Bütün davetliler ve Rick (evleneceği adam oluyor) şok tabi . En sonunda beraber kaçarlar . Evet klasik romantik komedi diyebilirsiniz . Ama en sevdiğim oyuncu Roderick Johanas başrolünde oynayınca ben de tabiki filme aşık oldum . Nola, Matteo ve benim arkadaşlığımın başlaması hepimizin çok büyük Roderick Johanas hayranı olduğumuzu öğrendiğimizde başladı . Onu heryerden takip ederiz . Instagram,twitter,snapchat,facebook... HER-YER! O Hollywood'un gelmiş geçmiş en yakışıklı çocuğu ... Şaka değil ! Beni düşüncelerimden Matti çıkardı :"Bu sahneye bayılıyorum Rick'e fena kapak oluyor." Dedi kahkaha atarak. Başımı salladım . Saate baktığımda 12'yi geçtiğini gördüm . Artık uyusak iyi olacak . "Hey burada kalsam sorun olmaz değil mi ?" Matti kaşlarını kaldırdı "Hayır saçmalama ! " Misafir odasına geçip annemi aradım . Haber vermezsem fena sinirlenirdi . Misafir odası sadeydi bej ve krem renklerinden oluşuyodu . Yatak ise haki renginde takımla kaplıydı . Hemen içine girdim . Ve iç geçirdim "Keşke Stewart Mchulphin gibi aşıklar gerçek olsa . Jeff beni niye terk etmişti . Hem de bu kadar hazırlık yapmıştım . Başka bir kız mı vardı ? "
Başımı yastığa gömdüm . O kadar yorgundum ki hemen uyudum.
                                    ***
Sabah yine alarmın sesiyle uyandım . Bir saniye niye bu şarkı çalıyordu ? Daha doğrusu şarkı bile değil ! Ksilofon sesi... Ben böyle birşeyi alarm yapmam ki . Herneyse gözlerimi ellerimle avuşturdum. Yatak dün gece hatırladığımdan çok daha yumuşak ve büyük gibiydi . Ve şey cibinliği olduğunu da hatırlamıyodum . Cibinlik mi ? Zaten yoktu ki ! Etrafa bakındım burası Matteo'nun misafir odası değildi . Hayır ! Beni kaçırdılar mı ? Yoksa uyurgezer miyim ? Dışarıda beni öldürmek için bekleyen insanlar mı var ? Ben nerdeyim ? Kıyafetlerimi farkettim o sırada . Beyaz bir gecelik giyiyordum üzerinde pembe kalp desenleri vardı . Ah ! Tamam şimdi anlıyorum. Ben uyanmadım ki ! Ne kadar da salağım ! Rüyamın içinde bile panik atak yaşıyorum . Gerçekten komik ! Ayağa kalkıp odaya bakındım açık turuncu renkte duvarlar, beyaz pofuduk bir yatak , yatağın üzerinde tatlı bir peluş ayıcık bile vardı . Yavruağzı renkte halılar ...Kocaman aynalı bir gardırop ve onunla takıp şifonyer ve makyaj masası ...Bir de bebek pembesi bir puf vardı . Tatlı bir odaydı . Yatağa yönelip tekrar yattım. Çünkü uyanmam gerekiyodu . Gerçek dünya beni bekler . O sırada bir ses duydum. "Astrid artık o minik poponu yataktan kaldırıp kahvaltıya gelebilirmisin ? İşe geç kalacağız ! Ve o işi zar zor bulduk !" Bu ses de kimindi böyle . Kalbim küt küt atmaya başladı ! Sesin geldiği yöne doğru gittim . Salonda koltukta bir kız oturuyordu . "Sonunda gelebildin ben de film açtım . Sana da muzlu waffle yaptım . Sevdiğin gibi . Hey neden hala pijamalarınlasın." Beynim hiçbirşey almıyordu . Bu da kimdi böyle ? Beni nerden tanıyordu ? Yanına gittim ama tek kelime edebilecek halde değildim . Televizyona baktım. O TELEVİZYONDAKİ MATTEO VE CLEMENTINE MI ? Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Beynim patlayacak gibi hissediyordum . "Ah bu filmi daha önce izlemişmiydin . Bir kızın bir anda ortalıktan kaybolmasını anlatıyor . "
Ne oluyordu böyle ? Hayır bu rüya değildi. Peki neydi ?

Harika HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin