4. bölüm- doğum günü

288 22 4
                                    

Pastadan kafamı kaldırmayı akıl ettiğimde herkes kısa bir süre bana baktıktan sonra gülmeye başladı.

AGHHH neden ki neden ? Tam insanların beni normal sandığı bir yere gelmişken hatta daha yeni gelmişken nedenn? Harry ne Niallda dahil herkes gülüyordu.

Brenda gülerek yanıma geldi. Koluma girdi çünkü pastadan hiçbirşey göremiyordum. Lavaboya geldiğimizde hemen elimi yüzümü yıkadım ama kıyafetlerimde kirlenmişti. Brenda'ya "Lou'dan t-shirt ister misin?" dedim ama o hala işin şakasındaydı. Tam bir kıç beyinli. "Jùstinecim seni tebrik ediyorum. Bir haftada iki tane fransız öpücüğü aldın hemde ikisi de farklı kişi-ah pardon kişi değil
Pasta ve yer. Ahahaaa " "Kes sesini de iste şu kıyafeti" Dediğimde sesini keserek lavabodan çıktı. Kapının kapanma sesi geldiğinde ellerimi lavaboya dayayarak destek aldım
Tanrım rezil olmuştum.

Birden kapı açıldı. Harry gülerek bana baktı "Kıyafet getirmemi ister misin ?" " Gerek yok Brenda getirecek" "Brenda mı? o yukarıda Lux'la oynuyor" "Salakk" Artık sinirden cırlamıştım. "Ben sana getiririm bekle" " Zaten böyle kapıdan dışarı adımımı atamam." dedim. Bir kaç dakika sonra Harry elinde "Just say ROCK" yazan bordo bir tişörtle geldi. "Benimkiyle idare et artık" "Lou'nun yok mu" " Bu daha rahat olur diye düşündüm"dedi gözlerini kısarak. Şapşal. "Gerçekten teşekkür ederim" " Pastaya kafa atan her kıza bunu yaparım sana özel bir şey değil" " Daha önce sana hiç iyi espiri yapamadığını söylemişmiydim ?" Kafasını geriye atarak dalga geçer bir biçimde güldü. " Çıkta üzerimi değiştireyim" "Ah tabi" dedi ve kapıyı yavaşça çekerek gitti. Tişört o kadar da bol olmamıştı. Sonuçta çok zayıf biri değilim.

Salona gittiğimde herkes olanı unutmuş kendi işlerine dönmüştü. Ben de hemen Brenda'nın yanına gittim. Kafasını bana çevirdiktrn sonra tekrar Lux a döndü sonra uzerimdeki tişörtü fark etmiş olacak ki tekrar bana döndü. Ağzı açılıp kapanıyordu. " Önemli değil. Harry getirdi" dedim elimi sallayarak. " Nası yani kızmayacak mısın? " "Ortam müsait değil canım" dedim yapmacık bir gülümsemeyle. Lou'nun yanına gittim. Sonuçta kocaman pastayı mahvetmiştim. Lou partinin asıl olacağı yer yani arka bahçedeydi. Burada havuz olmasına rağmen gerçekten büyüktü. Çitler yeni boyanmış su yeşiliydi. Bulutsuz bir gökyüzü vardı bu gün. İlginç diye düşündüm. Lou arkadaşlarıyla koyu bir sohbete dalmıştı. Her ne kadar rahatsız etmek istemesemde yavaş adimlarla yanına yaklaştım. Geldiğimi anlamış olacak ki yanıma geldi. " Şey Lou ben senden gerçekten Özür dilerim. " "Önemli değil canım sen kafana takma ben yeni bir pasta soyledim bile" dedi kafasını iki tarafa tatlı bir şekilde yatırarak. "Peki o zaman " diyerek oradan ayrılıp salona geri döndüm.

Kendimi boş bir koltuğun en köşesine attım. Bu eve eşyalarımızı yarın getirsek iyi olur. Fazla gecikmeden taşınmamız gerekiyor. Bu gün çocuklarla da konuşamadım. Yanlarına gitsem iyi olacak diye düşünüp yanlarina gittim. Hepsi bir şeylerle meşguldü. Niall, louis telefonla meşguldü. Harry boş boş bakıyordu. Brenda hala Lux'la ilgilrniyor. Liam ve Zayn ise yoktu. Harry'nin yanına oturarak "Zayn ve Liam nerede" dedim "Sevgililerini almaya gittiler. Onlar da gelecekmiş." Kafamı salladım. Canım fena halde sıkılmıştı. Partiye yarım saat vardı ve hava kararmak üzereydi. Havuz o saatlerde güzel gözükür diye düşündüm. Saatini iyi seçmişler. Sıkıntıdan nefes anlamıyordum. Kalabalık ortamlardan hep rahatsız olmuşumdur. Kendimi evin terasına attım. Balkon kuzey tarafinda olduğu için hafif esinti vardı. Hasırdan yapılma koltuğun üzerine oturdum. Az sonra içeri biri girdi. Arkamı döndüğüğümde bunun Harry olduğunu anladım. "Hey napıyorsun burada" dedim " Senin yaptığını yapmaya geldim" " Kalabalık ortamlarda sıkılırım" dedim dudağımı sarkıtarak. "Ben de " dedi.
" Kendinden hiç bahsetmedin" dedi.
" Normal biriyim işte"
"Hadii ama herkesin farklı bir yanı vardır. "
"Ne gibi şeylerden bahsetmemi istersin"
"Sakar olduğunu , korku filmlerinden sonra şizofrenleştiğini , kardeşin olduğunu , yaşını biliyorum. Bunlar hariç şeyler işte"
"Sakar değilim"
"Sakarsın" dedi hınzırca sırıtarak.
"Değilim"
"Ayrıca inatçısın"
"Off. Anlatmıyorum"
"Tamam hadi anlat. "
"Karanlıktan , böceklerden korkarım. sporla aram iyi değildir. Yüzmeyi öğrenmeyi çok istiyorum ama bilmiyorum. Utandığımda öyle şeker ve uslu kızlar gibi kızarmam. Hız trenine bayılırım. Sürprizlerden nefret ederim. Kolaya alerjim var. Hiç bir duygusal filimde aglamamışımdır. Oasis, ramones gruplarinin şarkılarına bayılırım.Harry biraz yüzüme odaklandıktan sonra"Ee sen kendinden bahsetmeyecek misin? " dedim

Kiss ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin