BÖLÜM 5:Kılık Değiştirme

231 20 10
                                    

Azra ile kapıyı açtığımızda karşımızda Burak ve Yiğit vardı ve üstlerine de çarşaf gibi tuhaf bir şey sarmışlardı. Temkinlice etrafa bakınıp kimsenin olmadığına karar verdikten sonra hemen bizim odamıza daldılar.
"Burda ne işiniz var sizin? Hem bu kılık da ne?"
Burak:
"Bizim yurttaki erkekler bizim grubun ateşini de bulduğumuzu ve tamamlandığımızı duyunca bizi soru yağmuruna tuttular. Biz de kaçtık. Fakat buraya gelmemiz yasak olduğundan biz de kılık değiştirdik."
Azra:
"Bu sizin kılık değiştirmiş haliniz mi?" dedi ve gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
Erkekler homurdanarak üzerlerindeki çarşafımsı şeyleri yere attılar. Hemen ardından koridordan topuklu ayakkabı sesi gelmeye başladı. Muhtemelen gelen Irmak ablaydı. Benim gözlerim kocaman açılırken ne yapacağımızı düşünüyordum. İlk günden odasına erkek takım arkadaşlarını sokan kız olarak tanınmak istemiyordum. Ben panikle etrafta erkekleri saklayacak yer ararken Azra hemen erkekleri benim henüz boş olan dolabıma ittirmeye başladı. Ama erkeklerin ikisi de oraya sığacak gibi görünmediğinden ben hemen Burak'ı kolundan tutup banyoya ittirdim. Burak hemen banyoya girip kapıyı kapatırken Azra da Yiğit'i dolabıma tıkmayı başarmıştı. Azra tam dolabın kapağını kapatırken odanın kapısı açıldı. Elinde kağıtlarla içeri Irmak abla girdi ve bize tuhaf bir şekilde bakmaya başladı. Bakışlarımı kendimize çevirdiğimde ikinizin de nefes nefese olduğunu gördüm. Ayrıca Azra Yiğit'i dolaba sokarken biraz dolapla da boğuşmuştu sanırım,üstü başı dağılmıştı. İkimiz de birbirimizin haline bakıp kahkaha atmaya başlarken Irmak abla bize son kez tuhaf bir şekilde bakıp yanımıza geldi ve elime kağıtları tutuşturdu. Sonra da " Birazdan akşam yemeği hazır olur,o zamana kadar siz de Eda'nın eşyalarını dolaba yerleştirin" dedi ve kapıyı arkasından kapatarak odadan çıktı. Biz tam rahatlamayla nefesimizi verirken kapı tekrar açıldı ve Irmak abla kafasını kapıdan uzatıp" Bu arada unutmadan, Eda akşam yemeğinden sonra yanıma gel de sana ders kitaplarını ve yeni formanı vereyim. Yarın da derslerine başlarsın. Ayrıca ders programının arkasına okulumuzun İstanbul adresini yazdım,ailene o adresi söylersin. Ayrıca bir işler çevirdiğinizi anlamadım sanmayın. Ve son olarak,Burak'la Yiğit'i gördünüz mü?"
Azra ile birbirimize temkinlice baktık ve aynı anda "Hayır" dedik. Irmak abla "Tamam görürseniz söyleyin de yanıma gelsinler" dedi ve kapıyı kapatarak gitti. Ben Irmak ablanın dediklerini düşünürken aklıma takılan soruyla dolaba doğru ilerleyen Azra'ya döndüm. " Irmak abla benim okulun adresini annemlere atacağımı nereden bildi ki?" Azra durup bana döndü ve gülümsedi "Ben söylemiştim" dedi ve dolabın önüne gidip kapağını açtı. Yiğit dolapta resmen küçülmekten top olmuş,yüzü kapalı bir alanda kalmanın da etkisiyle kıpkırmızı olmuştu. Azra bir kahkaha atarken ben gülmemek için ne kadar kendimi sıksam da benim de ağzımdan kıkırtılar kaçmıştı. Yiğit kendini dışarıya atıp "Aman ne komik" diye homurdandı. Ben de banyoya doğru ilerleyip kapıyı açtım ve Burak'ı dışarı çıkardım.

Yemek vakti geldiğinden Azra'yla aşağı iniyorduk. Erkekleri odadan yolladıktan -kovduktan-  sonra birlikte benim tüm valizimi dolaba yerleştirdik. Sonra da Azra yemek saatinin geldiğini söyledi ve işte... Buradayız. Yolda yürürken kızların dedikodularını duyabiliyordum. Yeni kızdan -benden- bahsediyorlardı. Açıkçası pek de umursamadım,bende ne zaman okula yeni kız gelse dedikodusunu yaptığımdan olsa gerek. Tabii erkeklerin de ağzının laf yaptığı bir gerçek,onlar da benim dedikodumu yapıyorlardı. Öyle pek bir özelliğim yokmuş da,hayalleri suya düşmüş de,kiloluymuşum da vs .vs... Sanki çok da umrumdaydı ya.
"Hiç takmıyor musun cidden? Başka kızlar olsa hemen ağlayarak uzaklaşırlardı. Oğlan sana resmen şişko dedi be. Biraz bile alınmadığına emin misin?"
 
İnanır mısınız bilmem ama vallahi tam şu anda kafamın içinde bir ses konuştu. Acaba deliriyor muyu...

" Üff saçmalama be kızım. Sen de bir alışamadın şuna. Bak,ben senin beynine girebilirim,sende benim beynime girebilirsin. Anladın mı? Sonra da içerde ne istiyorsan onu yaparsın da... Bunu söylemese miydim acaba?"

İş işten geçti Yiğit Bey,vakit intikam vaktidir...

__________&_°^°______°^°_&___________

Yemek sırasına girdiğimizde yemekhane masalarından birinde oturan kız bana tip tip bakmaya başladı. Ah bu arada,belaçeker olduğumu söylemiş miydim? Nerede bela,orada bir adet Eda...
Kıza çaktırmadan -ya da çaktırmadığını sanarak- Azra'yı dürttüm. Azra arkasını dönerken -sırada benim önümdeydi,güya yol gösteriyor hanfendi- ona bakmadan fısıldadım,
"Saat 9 yönündeki masada oturan kız ben yemekhaneye girdiğimden beri bana tip tip bakıyor,neden sence?"

Azra bunu dememle hemen bahsettiğim masaya baktı ve aynı anda gözleri kocaman açıldı. Hemen önüne dönerken yüzü de kızardı. Neler oluyor böyle?

Azra'yla boş olan masalardan birine geçtiğimizde az önce bana bakan kız ve beraberinde iki kız daha ayaklandılar ve bizim masamıza doğru yürümeye başladılar. Ben bu sahneyi nereden tanıyordum?
"Wattpad kitaplarından olabilir mı kanka?"
Olabilir valla iç sesçim. Oradaki kitapların 10'da 9'unda bu sahneler var. Ve okuması aşırı eğlenceli oluyor,ana karakter olan kız hep okulun popüler kızlarını mors ediyor ve kızlar da arkalarına bakmadan kaçıyorlar. Tabii okurken güzel de,ben ana karakter değilim ki? Kesin rezil olucam,off.
Belki senin yanına gelmiyor,ne biliyorsun?
Okula benden başka yeni gelen ve otoritesini kanıtlaması gereken birini ben etrafta göremiyorum açıkçası iç sesçim. Hah,geldi de zaten. Ben ne demiştim? Gelir demiştim,dimi? Bir bildiğimiz var da böyle konuşuyoruz herhalde.
Şu anda yanından geçip gitmesini acayip isterdim biliyor musun. Piç smile yapıcam da. Ondan yani. Severim seni yoksa bilirsin😆
Tabii tabii çoook seversin zaten,öyle böyle değil.

P-"Pardon,sana sesleniyorum canım,duymuyor musun beni?"
A-"Evet,sana sesleniyor,duymuyor musun onu?"
P-"Sana beni tekrar etmemen konusunda ne söylemiştim Açelya?"
A-"Beni bir daha tekrar edersen dilini yakar sonra da kökünden keserim demiştin,hatırlıyorum. Hatta senin yüzünden o gece rüyamda bana tüm o dediklerini yaptığını gördüm,biliyor musun? Çok korkunçtu,ağladım senin yüzünden."
P-"Eğer biraz daha konuşursan ben ağlatıcam seni zaten,kes sesini!"
"Öhm,her neyse. Merhaba tatlım,ben Pelinsu!"

Yine mi Pelinsu yaa!

'Gerçek' Bölüm Sonu

Nasıl,sizce bölüm güzel miydi? Yorumlara düşüncelerinizi yazarsanız çok sevinirim. Sonraki bölümde görüşmek üzere!

5 Element LisesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin