Merhaba gençler, umarım bölümü seversiniz. İyi okumalar, lütfen bol bol yorum yapın.
🌿🍃🌿🍃🌿🍃🌿🍃
Wade uyandığında kızgın hissediyordu. Yine örümceğiyle beraber uyanmamıştı. Onunla yaşamak istiyordu, sonsuza kadar.
Wade, Peter'a gerçekten çok değer vermesine rağmen onu kızdırmak, onunla dalga geçmek hoşuna gidiyordu. Peter'ın sinir olmuş yüz ifadesini ayrı bir seviyordu.
Wade hazırlandı ve evden çıkarken kapşonlusunu kafasına geçirdi. İnsanların onu parmakla gösterip, kusarmış gibi yapmalarından nefret ediyordu. Hepsini sağlam bir kazığa oturtası geliyordu ama Peter'a söz verdiği için bunu yapmamalıydı.
Yürürken bir adama çarptığında Wade umursamamayı tercih etti. Ama yaşlı adam konuşmuştu.
"Önüne bakarak yürü, seni ucube!"
"Sarkık sikini kopartıp, akşam yemeğinde önüne sunmamı istemiyorsan kapa çeneni moruk."
Wade bunu gülümseyerek söylediği için yaşlı adamda ayrı bir etkisi olmuştu. Adam kocaman açılmış gözlerle kaçmaya başladığında, Wade ona kahkahalarla gülüyordu. Beyinsiz sikik.
Çok sevdiği sevgilisinin evinin önüne gelince derin bir nefes alarak zile bastı. Bir yandan da evden kovulmamayı diliyordu.
Kapıyı baba Steve açtığında arkadan Tony'nin sesi duyuldu. "Kimmiş o?"
Wade yalvaran bir sesle "Lütfen benim olduğumu söyleme, fark ettirmeden Peter'ın odasına gireyim bay Rogers." dedi.
Steve göz kırptıktan sonra içeriye bağırdı. "Bilmiyorum biri basıp kaçmış olmalı."
Peter'ın odası neyseki hemen kapının yanındaydı. Wade kapıyı açmak için bir hamle yaptığında kilitli olduğunu fark etti. Siktir örümcek, siktir, siktir! Boku yedik...
Alçıdaki ayağı ve değnekleriyle buraya gelen Tony Stark'ın yüzünde şimdiden efsane derecede kızgın bir ifade vardı. Wade, Tony'nin neye kızdığını anlayamıyordu.
Tony adımlarını hızlandırdığında, Wade ani bir hareketle kapıyı açıp kendini dışarı attı ve Peter'sız evine yürümeye koyuldu.
Steve, Tony'nin koluna girerek onun yatağa uzanmasına yardımcı oluyordu. Tony hala "Dinlenmeye ihtiyacım yok, gayet iyiyim." diye söyleniyordu.
"Her zaman kafanın dikine gidiyorsun Tony. Tam bir ergen gibi davranıyorsun." diyen Steve, aynı zamanda ağrı kesici hapı içmesi için Tony'ye uzattı.
Bir yudum su yardımıyla hapı yutan Tony'nin gözleri sürekli Steve'deydi. Elini onun yanağına götürüp okşadı. Ufak bir dokunuşla bile tahrik olan Steve, Tony'nin kırık ayağına lanet okudu.
Tony "Bunu kırık ayaklada yapabilirim biliyorsun değil mi?" deyip göz kırptıktan sonra, Steve usulca gülümsedi ve Tony'ye minik bir öpücük verdi. Onu yormamalıydı.
"Siktiğimin alçısı."
"Diline dikk-"
Steve dudaklarında hissettiği dudaklar yüzünden susmak zorunda kaldı. Tereddütte kalsada, Tony'nin güçlü bir adam olduğunu kendine hatırlattı. Kırık bir ayak ona acı vermezdi. Ve sevdiği adamın öpüşüne karşılık verdi...
Tony, zorlanmadan Steve'i altına aldığında gülümseyerek fısıldadı. "İşte böyle bebeğim." Steve buna karşılık dudağını ısırdı.
Sonrasında birbiri için yanıp tutuşan iki bedenin buluşma sesleri odada yankılandı.
🌿🍃🌿🍃🌿🍃
Peter duyduğu iğrenç seslerle uyandı. Onlara bunu yaparken sessiz olmalarını defalarca söylemesine rağmen bir türlü uygulamıyorlardı.
Mutfağa gidip kendine bir sandviç hazırladı. Televizyonun karşısına oturduktan sonra yatak odasından gelen sesleri bastırmak için programın sesini sonuna kadar açtı.
Bir iki dakika sonra zil çalmıştı. Bunu zar zor duyan Peter koşarak kapıya ulaştı. Ağzındakini yuttuktan sonra kapıyı açtı. Bunun Wade olmasını umdu. Fakat bir postacıydı.
"Merhaba, Tony Stark evde mi?"
"Ne için gerekiyor?"
"Bir imza."
Peter, postacıdan bir dakika isteyip içeri adım attı. Yatak odasının kapısına geldikten sonra tıklattı.
"Tony! Baba buraya gelmelisin, postacı imzanı istiyor."
"Herkes imzamı ister evlat, unuttun mu ben Tony St-... Ah, Lanet olsun Steve! Yani Tony Rogers demek istemiştim."
Peter babalarının saçma fantezilerine göz devirdi. Midesi bulanmıştı. Birazdan yediği tüm sandviçi çıkaracağından emindi.
"Bir kargo var, sanırım imzan onun için gerekli baba. İşine ara verip gelmeye ne dersin?" diye bağırdıktan sonra postacının yanına ilerledi ve özür dilercesine gülümsedikten sonra "Gelecektir." dedi.
Nerden baksan on dakika sonra Tony dağınık saçları ve altındaki kotla kapıya geldi. Üstünde hiçbir şey yoktu. Steve'de arkadan geliyordu, baksır ve dar beyaz penye kombiniyle. Peter babalarının gerçekten seksi olduğunu düşünmeden edemedi.
Tony, postacıya bakıp "Nereyi imzalıyorum?" dediğinde, postacının bakışları Steve'in alt taraflarında geziniyordu.
Tony, onun iğrenç suratına sert bir yumruk geçirdikten sonra tekrarladı. "Nereyi imzalıyorum dedim!"
Postacının yüzündeki sırıtış silinmiş, yerine korkmuş bir ifade gelmişti. Titreyen sesiyle konuştu. "Burayı efendim."
Tony imzasını atıp kargoyu aldıktan sonra kapıyı adamın yüzüne kapattı.
Hızlıca içeri girip koltuğa yerleştiğinde, Steve'in yüzünde memnun bir gülümseme vardı. Tony'nin onu kıskanması hoşuna gidiyordu.
Steve, Tony'nin elini avcunun içine aldıktan sonra konuştu. "Titriyorsun."
"Bu şekilde şehirde de dolanmak istersin sanırım yüzbaşı. Yüzündeki sırıtıştan anlaşıldığı üzere ilgi görmek çok hoşuna gitmiş."
Steve ayaklarını öndeki sehpaya uzattıktan sonra konuştu.
"Kimin benimle ilgilendiği umrumda değil Tony. Hayatımda daima sen olacaksın."
🍃🌿🍃🌿🍃🌿🍃
Wade💕: İç çamaşırın ne renk
Wade💕: Sahiden günde kaç kez kendine dokunuyorsun
Wade💕: Cüzdanında kondom taşıyor musun Spidey
Wade💕: Söylemek istediklerim bunlar değil lanet olsun
Wade💕: Seni özledim Petey
Peter: Bende seni özledim Wade
🍃🌿🍃🌿🍃🌿🍃
Merhaba arkadaşlar. Bölümü beğendiyseniz yıldıza basmayı unutmayın.
Bir sonraki bölümü ağırlıklı olarak Spideypool yazmak istiyorum. Çok çektiler (djhwudheybd) artık onlarda mutlu olsun. Steve, Tony'yi azarlayacak. Ehehhehe
Neyse birdahaki bölümde görüşmek üzere okuyan herekese çok teşekkürler!! Stony hikayeme bakarsanız harika oluuuur kisses xx lol
Ve eğer beni takip etmek isterseniz instagram kullanıcı adım
nisacollinsSEE YOU 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Super Family
FanfictionBir aile düşünün. Her bireyinin efsane güçlü ve korkusuz olduğunu. Hikayede Stony ve Spideypool konuları hakim olacak...