twenty four

3.1K 169 244
                                    

nefesini duyabiliyorum, bedenim eriyor başa çıkamıyorum, kendimi tutamıyorum

nefesim kesiliyor, doğru düzgün düşünemiyorum durduramıyorum bunu, kaybediyorum kontolümü

neden böyleyim ki? çabuk, çabuk oğlum

seni istiyorum.

Jackson

önümüzdeki maça hazırlanmam gerek

bizimkilerden en iyi sen oynuyosun

basket maçı mı yapsak bugün :')

Mark

iyi tamam

yardımı olacaksa yapalım :*

Jackson

sen tam bir MELEKSİN ♡

Mark

ehueheheuehueu ♡

Jackson

yarım saat sonra okulun spor salonunda buluşalım

hazırlanmam gerek kapatıyorum şimdi

görüşürüzz

Mark

görüşürüüz

Mark üzerine rahat olduğunu düşündüğü spor kıyafetlerini giyip kulaklığını aldıktan sonra evden çıktı ve adımlarını en yakın otobüs durağına yönlendirdi. On dakika erken gelmenin vermiş olduğu acıyla spor salonuna geçip ısınmaya başlamıştı. Onun aksine Jackson tam saatinde gelmişti. Sinsice sevgilisine arkadan yaklaştı ve topu ondan almayı başardı.

''Bakıyorum da bana yenilmemek için alıştırma yapmaya başlamışsın.'' göz kırparak söyledi. 'göz kırptığında seksi olduğunu biliyor, pislik.' Mark içinden geçirdi.

''Haahahaa senin şu egon... Beni geçip attığın her bir basket için bir dileğini yerine getireceğim kabul ediyor musun?''

''Bunun adil olduğunu düşünmüyorum. O halde bende senin istediğini yapacağım tabi beni geçebilirsen güzellik.'' Jackson'ın eğlendiği yüzünden belli oluyordu.

''Haydi o zaman başlayalım ama sevgilim olduğun için sana özel davranmayacağım canım.'' Mark'ın bu maçı ciddiye aldığı çok belli oluyordu.

Jackson ''Sana önden iki sayı avans vermeli miyim? '' elini çenesine götürüp düşünüyor gibi yaptıktan sonra ''Çünkü senin sayı alabileceğini pek sanmıyorum bebeğim.''

''20 de biter.'' Mark'ın sinirli ve Jackson'ın eğlendiğini belli eden yüzüyle oyun başlamıştı. Mark çevik hareketlerle topu potaya atar atmaz Jackson'a gülerek ''soğuk su istiyorum benim için gidip al'' dedi. Jackson Mark'ın ufacık şeylerden mutlu olmasına bayılıyordu. Tamam anlamında kafasını salladı ve birkaç dakika içerisinde geldi.

Su şişesini Mark'a uzattı.

''Su şişesinin kapağını açamayacak kadar yorgunum.''

''Eğleniyorsun değil mi?'' Jackson kapağı açıp tekrar uzatırken sordu.

''Kolumu kaldırabileceğimi sanmıyoruum'' yarı üzgün yarı eğlenir ses tonuyla mızmızlandı uzun olan.

''Cidden eğleniyorsun''

Mark ağzını açıp gözlerini birkaç kez 'bekliyorum' der gibi kırptı. Jackson bu görüntüye gülümseyip suyu dikkatlice Mark'ın ağzına döktü. Bir su damlası dudagından yavaşça çenesine doğru ince bir yol çiztikten sonra Mark'ın tapılası boynuna ilerledi ve arsızca adem elmasında oyalandı. Sanki su damlası kendisinin ne kadar şanslı olduğunu biliyormuş gibi Mark'ın bembeyaz boynunda olabildiğince fazla vakit geçirmek için yavaş yavaş akıyordu.

markson :: textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin