"Ben son sözü söylemeden hiç bir şey bitmez ve ben daha son sözü söylemedim."dedim.Evet haklıydım son sözü ben söylemiştim ama noktayı o koymuştu. Onu her ne pahasına olursa olsun elde etmeliydim.O kararı verdiğim gün hepimizin hayatını bitirdi.Ama her son yeni bir başlangıçtır ve hikaye daha yeni başlıyor........
22 Eylül (o geceden 1 hafta sonra)
Sabah perdemin en az benim kalbim kadar kadar kalın fonundan firar eddn ışık yüzüme yansıyor ve beni nedensiz yere mutlu ediyordu o kadar saçmaydı ki ama yine de hislerime engel olamıyordum ve o an için belki zorlamanın bir anlamı yoktur diye düşündüm ve kendime söz verdim o gün istediğimi hissedicektim ve ne hissedeceğimi biliyordum adlandıramadığım bir duyguydu bu ne aşk ne de nefret bilmiyordum anlayamıyordum ama anlamam lazımYavaşça örtüyü üstümden attım ve gözüm başucumdaki annemin fotoğrafına kaydı gözümden bir damla yaş süzüldü lanet olsun diye çığlık attım lanet olsun lanet olsun bu duygu boşalmasının sonunda kendimi yavaşça yatağa bıraktım sonra kendimi toparladım ve duşa girdim hazırlandım daha okula 1 saat vardı kapıdan çıktım ve yürümeye başladım Starbucks' a uğrayıp Bridget ve bana bir şeyler aldım ve Bridget'ın evine çıkan yola saptım. Kapıyı çaldım
Ayak sesleri duydum büyük ihtimalle Bridget merdivenlerden iniyordu şaşırtıcı bir şekilde tahminim doğru çıktı ve kapıyı güler yüzlü bir Bridget açtı" Günaydın"diye şakıdı ben de ona gülümseyerek karşılık verdi ve yürümeye başladık .Okula gelmiştik Thomas o geceden beri okuka gelmiyordu ama eğer bu günde gelmezse ben ona gidecektim kendimi çok aşağılanmış hissediyordum bana karşı nasıl öyle davranmisti .Dolabimdan kitaplarimi aldım ve sınıfa girip yerime oturdum sınıfa biri girdi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdim seni bir kere
Teen FictionGözyaşlarım yanaklarından süzülürken yağmur damlaları na tutunup yere düşmemeye çalışıyorlardı. Benim ona tutunmaya çalışıp onun beni yukarılara çıkararak beni sertçe yere bırakıp çakılmama izin vermesi gibi. Hiç bir yerim kırılmamıştı kalbim dışınd...