BÖLÜM 1

129 7 0
                                    


BÖLÜM 1
Skyrah Hawton otuzlarında kumral bir kadındı. Yaşından daha küçük gösterirdi hep. Sekiz aylık hamileydi ve bu durum yüzünden fazlasıyla kilo almıştı. Elini karnına koyarak gözlerini kapattı. İkinci çocuğu olmasına rağmen karnındaki bebeği çok merak ediyordu. Gülümsedi.
Kasabanın dışındaki büyük ve eski eve taşınacaklardı. Kocası Richard evi fazlasıyla ucuza almıştı. Ucuz olmasının nedenini soramamıştı bile.
Arkasını dönüp kalan son iki koliyi üst üste koyarak kaldırmaya çalışırken karnında büyük bir acı hissedip elindeki kolileri yere attı. Fazla ağır taşımak onun gibi hamile biri için zararlıydı. Gürültüyü duyan Richard koşarak yukarı geldi.
"Skyrah iyi misin?" dedi elini Skyrah 'ın omuzuna koyarak.
Skyrah hafifçe çömelmiş, eliyle karnını ovarak ağrının geçmesini bekliyordu.
"Bilemiyorum. Bugün fazla yoruldum sanırım."
"Kolileri bırak ben taşırım ama yaklaşık on dakika sonra aşağıda ol nakliyat kamyonu birazdan eve gidecek."
Kafasını salladı ve ellerinden destek alarak kalktı. Beş yaşındaki oğlu Adler annesinin yanına gelerek bacağına sarıldı.
"Anneciğim buradan taşınmak istemiyorum." kocaman gözleriyle annesine baktı."
Skyrah elini Adler 'ın saçlarının arasında gezdirdi.
" Tatlım emin ol yeni evimizde daha mutlu olacağız. Tamam mı?"
Adler kafasını salladı ve küçük adımlarla merdivenlerden aşağıya indi.
...
Adler yüzünü buruşturarak yeni evlerine baktı. Annesinin elini tutuyordu ve kafasını kaldırıp onun suratına baktı.
"Burası çok eski ve kötü kokuyor."
Skyrah duyumsamazlıktan geldi. Richard adımını attığında yerde çıkan gıcırtıdan rahatsız olmuştu.
"Buraya tadilat gerekiyor."
Hep birlikte içeri girdiler. Hepsi birden içerideki kokudan dolayı elleriyle burunlarını kapattılar.
"Burada kesinlikte biri ölmüş bu ne koku!" dedi Skyrah.
Richard etrafa baktı. Ve Skyrah 'a döndü.
"Skyrah Japonya'ya taşınmak zorundayım."
Skyrah cevap vermeden yüzünü kocasına döndü. Kaşlarını istemsiz olarak çatmıştı.
"Peki biz ne olacağız ?"
Sanki gitmek istemiyormuş gibi suratını masumlaştırdı Richard. Elleriyle Skyrah 'ın omzundan tuttu ve alnını öptü.
"Üzgünüm canım burada kalmak zorundasınız sizi oraya alamam zaten altı yıla kadar dönmüş olurum."
"Ne? Altı yıl mı! Neden o kadar uzun süre kalmak zorundasın ki?" dedi ve Richard 'ın ellerini omzundan indirdi.
"Çok iyi maaş veriyorlar emin ol altı yıldan sonra çok daha fazla paramız olacak."
"Sana inanamıyorum buraya daha yeni taşınmışken yüzüstü bırakıp gidiyorsun !"
Richard yüzünü yere indirdi.
"Böyle olmasını ben de istemezdim ama her şey daha rahat bir hayat sürmemiz için, sizin için."
"Evin işleri ne olacak peki ?"
"Ben birkaç işçi getireceğim merak etme."
"Biliyor musun, artık hiç merak etmiyorum. Git! Geri gelme."
"Hadi ama Skyrah yapma şunu eğer ben sizin için köle gibi çalışmasaydım bu kocaman evi neyle alacaktım söyler misin ?" dedi Richard. Ses tonunu fazlasıyla yükseltmişti.
"Öyle mi? Köle gibi ha... Artık böyle olmak zorunda değil seni kendini beğenmiş! Bu arada bu kocaman ev dediğin ev o kadar ucuzdu ki... Yoksa bizim için hayatta böyle bir ev almazdın!"
Skyrah Richard'ı ittirdi. Richard ise gözlerini kocaman açmış karısına bakıyordu. Sinirden yüzü kızarmıştı. Elini havaya kaldırıp Skyrah 'ın yüzüne hızlı bir tokat indirdi. Skyrah sendeledi ve koşarak kapıdan dışarı çıktı. Bir eli yanağını tutarken gözlerinden akan yaşlar tıpkı şiddetli bir yağmur gibi yere savruluyordu. Hayatında ilk defa kocasına karşı hissettiği şeyleri böyle dile getirmişti ve sonucu apaçık ortadaydı.
Uzun bir süre evlerinin önündeki ıssız ormanda yalnız başına oturdu Skyrah. Bir süre sonra omzuna dokunan el ile ürperdi. Adler, Skyrah 'ın önünde durdu ve annesinin gözyaşlarını sildikten sonra yanağına küçük bir öpücük kondurdu.
"Babamın seni ağlatmasına izin verme. Ve bir daha sana vuracak olursa ona kendim kocaman bir yumruk atacağım." Dedi Adler. Küçük, pürüzsüz elini yumruk yaparak havaya kaldırmıştı.
Sevgi dolu gözlerle bakarak oğlunun havaya kaldırdığı elini tuttu.
"Hayır canım sakın öyle bir şey yapma. O senin baban seni çok seviyor. Beni ve karnımdaki küçük oğlunu da tabii. Az önce babanı biraz sinir ettim o kadar tamam mı ?"
Adler cevap vermemişti.
"Kardeşim ne zaman doğacak ?" Dedi ve eğilip annesinin karnına dokundu. "Yaklaşık bir ay sonra tatlım."
Adler parmaklarını saymaya çalışarak yüzünü buruşturdu. Ve evlerine yaklaşan arabaya baktı. Araba sesini duyan Skyrah ayağa kalktı ve gelenlere doğru yürüdü. Arabadan iri yarı dört tane adam indi. Kafasında yırtık turuncu şapkası olan Skyrah 'ın yanına geldi.
"Merhaba, Richard Hawton bizi eşyaları içeri yerleştirmemiz için tutmuştu doğru mu geldik acaba?"
Tam o sırada Richard bembeyaz olmuş suratı ile dışarı çıktı.
"Evet doğru yere geldiniz lütfen içeriye gelin. Biraz acele edelim yarın burada değilim."
"Merak etmeyin Bay Hawton bugün işimiz bitmiş olur." Dedi adam turuncu şapkasını çıkardıktan sonra.
Richard küçük ve güvensiz adımlarla Skyrah 'ın yanına geldi. Skyrah Richard 'ın gelmesiyle gidecekti ki Richard onun elinden tutarak kendine doğru çekip sıkıca sarıldı.
"Sana vurduğum için üzgünüm. Taşınmak beni çok yordu. Aslında ikimiz de fazla yorulduk biliyorum."
"Haklısın. Senin için gerçekten öyle düşünmüyorum biliyorsun değil mi? Yani bizim için çalıştığını biliyorum."
Richard gülerek kafasını salladı.

Öbür Dünyadan (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin