Yüreğin mantığı yokmuş meğer. O ne hissederse onu yaşarmış. O sevmek isterse sever, sarılmak isterse sarılır, gitmek isterse gidermiş. Koşmak isterse de koşarmış bir başka yüreğin peşinden. Çok güçlü bir sesmiş meğer bu kalbin sesi. Mantık denilen şeyi avuçlarına alıp sağır edermiş.
Kalbinin sesini dinle. Dinle ki mutlu olmadığın bir hayatın içinde açma gözlerini. Nefes alırken göğsün sıkışmasın. Dünyaya açılmak isteyen duygularını gecelerce bastırmak zorunda kalma. İçine atma alev alev yanan közleri. Yabancıymış gibi kaçma sevdiğinden. Sımsıkı sarılmak varken içinde o duyguyu kovmaya çalışma.
Yüreğin koş derse koş. Sev derse sev. O kıymetli duyguların nesli tükendiğinde napacaksın? Yarın hayat son bulduğunda napacaksın?
Çizik atmayı bil bazen. Kötü ne varsa...
Gözyaşlarını kurut. Akarsa mutluluktan olsun.
Hayatının merkezinde olsun aşk. Sadece çok sev. Kırmadan inciltmeden. Sanki sadece sevmek için hayata gelmiş gibi. Gülmek için, sevdiğin adamın kollarında olmak için gelmiş gibi. Kimsenin cesaret edemediği kadar sev ve pes etme. Çünkü bir daha deprem olan bir şehir de yaşam korku dolu olur. Yeniden bir şehir kurmaya kalkma. Sevdiğin insanın nefesini nefesine kat. Kalp böyle derken vazgeçmek için çırpınmak boşa kürek sallamak değil de ney?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATA 'KİM' DİYE BAKMAK
Novela JuvenilSadece bir bakış, ne değiştirebilir ki? Baktığın anı görmek ne kadar önemli olabilir? Yada sıradan bir kaç parça olay bizde ne izler bırakabilir ki? Tam da bunları sorguluyordum zihnimde. Ve bu satırlarda buldum kendimi. Aslında bu bir kişisel ge...
