Sehun eve gider gitmez, annesi ile konuşmayı planlıyordu lakin işler istediği gibi ilerlememiş olacak ki, Kore'nin en lüks mağazalarından birinde damatlık deniyordu.
Ceketin düğmelerini sinirle ilikleyip kabin dışında kendisini ve müstakbel eşini bekleyen iki kadının yanına gitmek üzere çıktı kendisini boğan kutu gibi yerden.
Iki kadın kabinin hemen önünde oturmuş, ikiliyi beklerken sohbet ediyordu ki karşılarında dikilen adamla susup Sehun'a çevirdiler bakışlarını. İkisi de baştan aşağı genç adamı süzüp birbirlerine baktılar.
Ikisi de aynı anda kafasını iki yana salladığında Sehun omuzlarını düşürüp gözlerini devirerek, çıktığı kabine girdi yeniden.
Bir diğer damatlığı aldı eline. Bu diğerine göre daha iyi görünüyordu. Derin bir nefes alıp yeniden astı damatlığı.
"Evdeki takımlardan giysem, daha az rezil hissederdim."
~~~~~~~~~~
Baekhyun damatlıklardan beyaz olanı giyen taraf ilan edilmiş, 5-6 takım beyaz damatlıkla bir diğer kabine gönderilmişti. 4. damatlığı denemiş ve geriye kalan damatlıklara bakıp iç çekmişti.
"Hayır, neden ben beyaz giymek zorundayım? Ben de erkeğim!"
Saçlarını karıştırıp çıkacaktı ki, annesinin ve teyzesinin buna laf edebileceğini düşünerek vazgeçti. Bunun yerine saçlarını düzeltip kabinden çıktı ve bekleyen iki kadının önünde durdu, tıpkı Sehun gibi.
Iki kadın gülümseyerek birbirine baktı ve ardından ayağa kalkıp Baekhyun'un yanına ilerledi. Annesi sağ, teyzesi sol tarafında durmuş dikkatle incelerken Baekhyun bu kez beğenmiş olmalarını ümit ediyordu sadece.
Kendisi için çokta bir anlam ifade etmeyen üstündeki kıyafet, iki kadın için fazlasıyla önemliydi, biliyordu.
"Abla bence budur!"
Bayan Bae, Bayan Se Ri'ye bakarak söylediğinde, gülümseyerek onay verdi.
"Bence de!"
"Bu mudur yani? Tamam mı şimdi?"
Baekhyun sevinçle sorduğunda iki kadın aynı anda kafa sallayıp onayladı.
"Kendi kıyafetlerini giyebilirsin." Bayan Se Ri arkasını dönerek görevlilerden birine seslendi."Bunu alıyoruz!"
~~~~~~~~~~
Dörtlü Sehun için bir damatlık beğenemeden mağazadan çıktı ve kendileri için bekleyen arabaya ilerledi.
Arabaların bulunduğu kısma ulaştıklarında Sehun kendi arabasının önünde durunca, Bayan Se Ri Baekhyun'u arkasından hafifçe itleyerek Sehun'a gülümsedi.
"Baekhyun seninle dönsün."
Sehun itiraz edecek gibi olduğunda annesi hemen arabaya binmiş, kardeşinin yanında yerini almıştı. Bir şey demelerine, yapmalarına fırsat vermeden şoföre sürmesini söylemiş ve bulundukları yerden ayrılmışlardı hemen.
Baekhyun şaşkınlıkla giden araca bakarken Sehun gözlerini devirmişti.
"Bin."
Soğuk sesi ile söylediğinde kısa olan arkasını dönüp kendisine seslenen adama baktı.
"Sen git. Ben otobüsle dönerim."
"Annemi duymadın mı? Bin."
Sehun söyledikten sonra kapıyı açıp şoför koltuğuna kurulmuştu.
Baekhyun arabaya binen, kendisine bakmayan adama baktı bir süre. Ardından omuzlarını düşürüp arabanın ön kısmından dolaşarak yolcu koltuğuna oturdu.
"Kemerini tak."
Sehun kendi kemerini takarken söylediğinde Baekhyun kafasını sallayıp kemerini taktı yavaşça.
Sehun aynalardan yolu kontrol edip arabayı çalıştırdı ve park alanından çıkarak evin yolunu tutmaya başladı.
Ortamdaki sessizlik özellikle Baekhyun için çekilmez hale gelmişti. Konuşkan bir insanın uzun süre sessiz kalmasını beklemek zaten saçmaydı. Fakat konuşmak da istemiyordu. Bir şey konuşmasına engel oluyordu sanki.
"Şu evlilik meselesi..."
Sehun O'nun aksine lafa girmekten çekinmemişti.
"Evleneceğiz. Buna artık engel olabilecek bir şey yapamam fakat seninle tam anlamıyla evli olmamı bekleme benden."
Baekhyun kaşlarını hafifçe çatıp anlamayan bakışlarını uzun olana dikti.
"Nasıl yani?"
"Yanisi... seninle evli bir çiftin ilişkisi gibi bir ilişki olmayacak aramızda. Aynı evde yaşayan iki insan gibi daha çok."
Sehun gözlerini yoldan bir saniye bile ayırmadan söyledi.
"Cinsel ilişki gibi bir şeyi aklından bile geçirme yani, Byun Baekhyun."
"Çok meraklıyım ya seninle cinsel ilişkiye girmeye..."
Baekhyun gözlerini devirip arkasına yaslandı.
"Meraklı olup olmaman umrumda değil. Evlendikten sonra dikkat et diye söylüyorum. Birbirimizi ne hallerde göreceğiz kim bilir. Aynı evin içinde olacağız sonuçta. Etkilenmemeye bak."
Baekhyun onun söyledikleri üzerine küçük bir kahkaha attı.
"Sen kalçalarımı, bacaklarımı gördüğünde küçüğüne laf geçirebilirsen, herhangi bir sorun yaşanmaz. Oh Sehun."
Vurguladığı kısım ile Sehun yutkunmuş ve cevapsız kalmayı tercih etmişti.
Baekhyun ise, şu an bir karar almıştı. Ne pahasına olursa olsun, Sehun'un kendisini istemesine sebep olacaktı.
-------------
Şu sıralar yazdığım hiçbir şeyi beğenmiyorum. Eğer yorum ile görüşlerinizi bana bildirmezseniz, hikayeyi sanırım taslaklara alacağım.Küçükte olsa bir yorum yapın yani.
Görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Small Riches
Fanfiction"O serveti istiyor musun Oh Sehun?" "O halde evleneceksin. Byun Baekhyun ile. Teyzenin oğlu Byun Baekhyun ile."