Tören, kutlama vb. şeyler bittiğinde küçük bir aile kutlaması yapılmış ardından yeni evli çiftimiz, yeni evlerine çekilmişti. Sehun elindeki anahtara bakıp iç çektikten sonra, girişteki küçük kase gibi olan şeyin içine attı metal parçasını. O anahtar onun için hiçbir şey ifade etmiyordu. Etmeyecekti de. Tıslayarak elini kravatına attı ve hafif bir sinirle çekiştirerek salona ilerledi. Kendini henüz bir koltuğa atmış, rahat bir nefes vererek gözlerini kapatmıştı ki, tepesinde biten bedenle erken karar verdiği sonucuna vardı. Bakışlarını, istemese de eşi olan adama dikti.
"Ne var Baekhyun?"
Baekhyun ifadesiz suratıyla ona baktı. Kollarını beline koyup diğerinin alt bölgesini işaret etti. Sehun, Baekhyun 'un törende ettiği ikinci yemini hatırlamış olacak ki, işaret edilen kısmın bacak arası olduğunu hissetti. Gözlerini büyütüp oturuşunu dikleştirdi.
"Ne saçmalıyorsun sen!?"
Baekhyun anlamsız ses yükseltişe kaşlarını çatarak karşılık verdiğinde Sehun dudaklarını yalayıp sakinleşmeyi denedi.
"Bak... seninle evlenmiş olabilirim ama daha önce de söylediğim gibi, o anlamda bir ilişkimiz olamaz Baekhyun."
Baekhyun söylenilene göz devirip koltukta oturan bedenin bacaklarının arasına girerek ayakta durma işlemini sürdürdü.
Sehun yutkunup elini kaldırarak durmasını işaret etti.
"Baekhyun rahat dur!"
Baekhyun uzun bedene hafifçe eğilip gözlerini önce onun dudaklarında sonra da gözlerinde gezdirdi. Ardından samimiyetsiz bir gülücük sunup kafasını sağa yatırdı.
"Beni becermeye bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum kocacığım."
Kinaye ile sorduğunda, kaş çatma sırası Sehun'daydı."Duymuyor musun? Istemediğimi söylüyorum Baekhyun."
"Gerizekalı." Hala bacaklarının arasında dikilmekte olduğu adamın ensesine bir şaplak attı. "Ayaklarını işaret etmiştim. Terliklerini giymemişsin ve ben güzelim evimin ilk günden kirlenmesini istemiyorum. Ama benim sevgili, biricik, canım kocam aklı ile değil siki ile düşünüyor görünen o ki."
Sırıtarak bitirdiği cümle sonunda Sehun afallamış bir ifade ile ona baktığında, yüzündeki sırıtış genişledi kısa olanın.
"Beni istediğini biliyorum kocacığım ama henüz değil. Ona vakit var."
Göz kırparak uzaklaşmaya başlamadan önce, terliklerini hemen giymezse becerilen tarafın Sehun olacağını söylemeyi unutmamıştı.
~~~~~~~~~
"Ne yapıyorlardır acaba abla?"
Bayan Bae ablasının kendisine uzattığı fincanı alırken endişeyle sordu. Ablası karşısına oturup arkasına yaslandı ve gülümsedi. Fincanı dudaklarına götürüp kahvesinden bir yudum aldı.
"Baekhyun, Sehun'a kök söktürüyordur. Sehun da ya küfür ediyor ya da mal gibi kalakalıyordur."
Bayan Bae hafifçe gülümsedi. Fakat aklına gelen düşünce gülümsemesini soldurmuş yerine endişe dolu bir ifade bırakmıştı.
"Ya kavga ediyorlarsa?"
"Merak etme Baek kazanır."
"Ya Sehun, Baekhyun'u döverse?"
"Sehun kimseyi dövmez, Bae..."
"Doğru. Peki ya Baekhyun Sehun'u döverse?"
"Ellerine sağlık der, alnından öperim."
"Ya Baekhyun Sehun'u delirtirse ve Sehun cinnet geçirip oğluşumu öldürürse?"
Bayan Bae'nin son sorusu, Bayan Se Ri'ye göz devirme gereği hissettirmiş olsa da son anda vazgeçti ve kardeşine baktı, ciddi olup olmadığını ölçmeye çalışarak. Yüzündeki endişeli ifade fazlasıyla ciddi olduğunu haykırırken, gözlerini devirme hissini görmezden gelemedi.
"Saçmalama Bae... Öyle bir şey olmayacağını biliyorsun. Hem diyelim Sehun cinnet geçirdi, sence Baekhyun ona yem olur mu? Cinnet geçiriyor diye döver üstüne bir de söver."
Bayan Bae yavaşça kafasını salladı.
"Abla, doğru mu yaptık gerçekten? Ikisi de sebepsiz yere birbirinden nefret ederken ikisini aynı eve koymak, ne kadar doğru?"
Bayan Se Ri sırıttı.
"Baekhyun olduğu sürece, hiçbir şey için endişe etme kardeşim. Ikisinin de nefreti kısa sürede son bulacak, göreceksin."
~~~~~~~~~
"Mükemmel bir düğünle, evliliklerini resmileştiren Oh Sehun ve Byun Baekhyun'un görüntüleri bunlardan ibaret değil Sayın Seyirciler. Yeminler edildikten sonra ki öpüşmeleri kesinlikle tüm medya mensubu üyelerimize fazlasıyla romantik geldi ve bunu sizinle paylaşmak, içimizdeki hi-"
Aniden kapanan televizyonla Baekhyun kaşlarını çatarak arkasındaki adama baktı.
"Ne bok yiyorsun Sehun?"
"Saatten haberin var mı senin? Duş bile almadın hala. Hayır biliyorum pisliksin de, bu kadar da olmaz ki. O kafandaki spreyin yıkanması gerekiyor hani?"
Sanki bir turiste anlatırcasına ellerini kullanarak söylendiğinde Baekhyun gözlerini devirdi. Ardından dudaklarını büzdü ve Sehun'a baktı.
"Ama kocacığım ben daha beni öpüşünü izleyecektim. Nasıl göründüğümüzü merak etmiyor musun sen de? Ha tabi bir de, ikinci asıl yeminimi ettiğimde ki o yüz ifadeni görecektim daha."
Sonlara doğru sırıtarak devam etmiş ve oturduğu yerden ayağa kalkarak eşine ilerlemişti.
Sehun beklemediği sözlerle yeniden yutkundu ve yeni giydiği eşofmanını belinden düşmek üzereyken toparladı. Şimdi düşmenin zamanı mıydı yani? Üzerine aç kurt misali gelen bir adam varken?
Baekhyun Sehun'un önünde durup gülümsedi.
"Hadi nasıl öptüğünü hatırlat bana. Unuttum sanki?"
Sehun gözlerini büyütüp pembe dudaklara baktı.
"N-ne saçmalıyorsun Baekhyun?"
"Diyorum ki, beni öp."
"Uykusuzluk başına vurmuş senin. Git zıbar."
Sehun umursamıyor gibi görünmeye çalışarak söylendi. Bu çocuk ne ara bu kadar cesaretli ve azgın olmuştu ki? Küçük atışmalarda böyle değildi sanki.
Baekhyun omuz silkip hızla parmak uçlarına kalkarak, Sehun'un dudaklarına öpücük kondurdu. Ardından hızla yanından uzaklaştı.
Sehun olduğu yerde donup kalırken, Baekhyun dudaklarını sildi elinin tersiyle.
'Ne olursa olsun Sehun, senin o sikik inadını kıracağım. Nefret etsem de, bunu yapacağım. Kıvranışların bana zevk veriyor. Bana çektirdiğin gibi çekeceksin.'
-------------
Ne yazdığım hakkında hiçbir fikrim yok. Sadece sonunda yazma isteği geldi ve yazdım. Yorum bırakmayı unutmayın. Sabırla beklediğiniz için hepinize tek tek teşekkür ediyorum ve beklettiğim için hepinizden tek tek özür diliyorum. ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Small Riches
Fanfic"O serveti istiyor musun Oh Sehun?" "O halde evleneceksin. Byun Baekhyun ile. Teyzenin oğlu Byun Baekhyun ile."