Gözlerimi diktiğim tavan her an beni içine çekecekmiş gibi hissediyordum. Bu sabah oldukça huzursuz uyanmıştım ve muhtemelen uykumda ağlamıştım. Sanki diğer sabahlar kahkahalar atıyorsun Sevde..
Biliyordum.
Bazen bazı şeyleri bildiğimiz halde kabullenemeyiz. Özellikle aşk konusunda. Kimse aldatıldığını, sevilmediğini kabullenmek istemez. Kabullenememek. Bu bir hastalıktı ve bende son safhaya ulaştığını düşünüyordum.Düşüncelerimi kapı sesi dağıtmıştı. Gözlerimi sildim, saçlarımı ellerimle hızlıca düzeltip merdivenleri ikişer ikişer inmeye başladım. Alaz'ı kapıda görünce istemsizce gülümsedim. Yine tüm pozitif enerjisiyle gelmişti.
"Günaydın güzellik" dedi. Yanağımdan makas aldıktan sonra köşedeki koltuğa yayıldı.
"Günaydın da diğerlerine aymadı galiba nerede kaldılar?" dedim gülerek. Bu sabah hep beraber kahvaltı yapacaktık ama görünen o ki bir kısmımız için gerçekten gün aymamıştı.
Annemin sesi tüm salonu bir anda doldurdu.
"Alaz, oğlum hoş geldin"
"Hoş bulduk Demet Teyze, ne bu güzellik?"
Annem iki haftalığına yanıma gelmişti. Bir süredir kendimi çok iyi hissetmediğimden buna pek karşı çıkmamıştım. Bir yandan da hepimiz annemi özlemiştik.
Alaz ile annem sohbet ederken Güneş gelmeyeceğini söylemek için aramış, bense çoktan kahvaltı masasını hazırlamıştım. Çeşit çeşit peynirler, annemin yaptığı reçeller ve sıcacık çay.. Tek eksiğimiz Çağrı'nın gelmesiydi.
Sadece bu masanın değil benim de en büyük eksiğim oydu. Hem vardı, tamdı. Hem yoktu, hiçti. Hem koşa koşa sarılabilirdim. Hem asla dokunamazdım.
Bundan 13 yıl önce okulun bahçesinde yere kapaklandığımda ellerimi sıkıca tutup beni kaldırmıştı. "Ağlarsan dalga geçerim,ağlama"
Çok uzun zamandır hayatımda olmasına rağmen kısa bir zamandır gerçeklerle yüzleşmeye çalışıyorum.
Sesli söyle Sevde. Aşık oldun.. Hem de çok uzun zaman önce.Zihnimin beni daha da sıkıştırmasına izin vermemek için Alaz ve anneme odaklanmaya çalıştım. Alaz, yeni başladığı işten bahsederken annem onu dikkatle dinliyor ve gülümsüyordu.
Gülümsediğinde gözlerinin etrafına dolan çizgileri içimde garip bir hüzün uyandırmıştı.Annemle aramız daima standarttı. İyi ya da kötü değil. Standart. Bir çocuk için bazen standart yeterli olmayabiliyordu. Fakat zamanla ikimiz de birbirimizin duvarlarını kabul etmeye, birbirimize bir şans vermeye çalışmıştık.
"Sevde, yavrum kapıya bakar mısın, Çağrı gelmiştir"
Annemin cümlesini duyduğum anda ayaklandım. Her seferinde sanki onu ilk kez görüyormuşum gibi heyecanlanıyordum. Aptal Sevde.. Her şeyi mahvedersin.
"Günaydın Sevde"
"Günaydın Çağrı"
Birbirimize içten bir şekilde gülümsedikten sonra sıkıca sarıldık. Saçlarından gelen ferah şampuan kokusu burnuma doldu. Çağrı, geç kalma nedenlerini yarı öfkeli yarı mahçup anlatırken ben asla odaklanamıyordum. Aylardır yaptığın gibi mi Sevde?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
42
Romance"Sen ruhumun çatlaklarına sızan gün ışığısın" Sevde, Alaz, Çağrı ve Güneş. Dört zıt karakter. Güçlü bir bağ. Yıkılmaz bir dostluk. Öyle ki birbirlerinden başka kimseleri olmadığını düşünüyorlar. Peki gizli aşklar, sırlar bir anda gün yüzüne çıkarsa...