KELEPÇE

1. Bölüm

ELİF KARAHAN
Son kez eksik bişey olmadığına kanaat getirdiğimde bavulların kapağını kapamaya başladım. Sandalyenin üstünde asılı olan eşyalarımı alıp banyoya yöneldim. Çekmeceden çıkardığım el çantasının içine tarak, parfüm, makyaj malzemelerini ve bi kaç kızsal şeyler koyup kapttım. Eşyalarımı kapının önüne koyarak aşaya hızlı bir şekilde inmeye başladım "sen hala gitmedi,sen ne zaman gitçek istemiyor biz burda sen" konuşan orospuya bakma gereksenimi göstermeden kenarda bana alıcı gözüyle bakan babama bakmaya başladım. "Görüşmemek üzere Ahmet Bey" yaptığım saygısızlığı es geçerek " paranı düzenli olarak hesabına yatırırım para sorun değil git yeter biliyorsun bu evde ilerimle uraşırken sen le uğraşamam değilmi,yurt ve üniversite işlemlerinde bitti motorun yurt otoparkında eşyalarında arabana yerleştiriliyor sen dışarı çıkana kadar da biter senden tek istediğim benim yanımda daha fazla bulunmaman hatta yanıma gelmemen bile. Paran var herşeyin var ama bundan sonra ben yokum Elif Karahan.. Ha unutmadan söyleyeyim dedim. Bu senen staj yılın benim şirketim çıkarsa beni arattırıyorsun hiç düşünmeden şimdi git !" Alayla "Hadi ya bende sana bayılıyodum ben şimdi sensiz naparım değil mi beni kendinden mahrum bırakma ya" dediğim cümledeki ahlaksızlığıda göz önünde bulundurmamasına daha fazla takılmayıp evden son hız dışarı çıktım. Banyolarında XY ve XX kromozomlu herkes olucağı için dahada bozulmuştum ama pek bişey fark etmezdi görmediğim şey değil di ya. "Ah be güzel kızım oldu mu şimdi böyle sen burdan gidince buranın tadıda kalmaz ya öp bi yanaktan son kezde öyle git be kızım" Hasan Amcanın sesiyle Ona doğru koşarak gitmeye başladım ve sıkıca sarıldım. O benim biyolejik babam olmasada gerçek babam gibiydi.. Yanağına öpücük kondurup " napalım hasan amcam burda durdukça içim daha da geriliyodu. Hem ben buraya senin için gelirim söz veriyorum sana" "aman kızım bi alış oraya benim için zorlama kendini hadi git" kollarımı ondan çekip hızla arakama döndüm. Arabaya biraz daha yaklaşırken en azından arkamdan birinin benim için üzüldüğüne içten içe seviniyordum.
•.•.•.•.•.•.•.•.•.•.•.•.•.•.
'BİLGİ ÜNİVERSİTESİ ' tabelanın ihtişamlı halini küçük bir hayranlıkla izlerken aynı zamanda otoparka doğru ilerliyordum. Yurt otoparkında beni bekleyen bir motorum olduğunu bilerek yurt otoparkında doğru gitmeye başladım.
Benimle aynı olan Range Rover'ın kime ait olduğunu merak ederek onun tam yanındaki boş yere  profesyonel bir şekilde park ettim. Arabadaki bavulları çıkartarak iki büyük bavulun üstüne küçük el çantalarını koyarak yükümü azda olsa azaltmış oldum. Etrafta bi kaç öğrenci dışında kimse olmadığına göre herkes bu günün cumartesi olmasında rahatlıkla uykularındalardır. Islık çalarak karşımdaki yurtlara doğru yürümeye başladım. Binanın ilk katında yurt müdürü olduğunu hatırlayınca sağ tarafa dönerek karşımdaki minyon odaya girip kendimi hızla koltuğa attım. Bana karşı olan itici bakışlarını es geçerek derin bir nefes alarak " ben Elif Karahan, -başımı hafifçe aşağa eğerek masanın üstünde heryerde ismi yazan adama baktım- Avnii Bey ?" " evet Elif babanız benimle konuşmuştu oda anahtarınız bu birde kartınız buda yurt kuralarının yazdığı ufak tefek elektronik posta numaranız odada bilgisayar var. Ama sanırsam sizin gibi birinin kendi bilgisayarıda vardır odadaki kız arkadaşının adı -kafasını bilgisayardan kaldırarak- Lina çıkabilirsin." Başıyla kapıyı gösterdiğinde masadaki eşyaları çantama koyarak tabi dercesine kafamı dalgınlıkla saladım ve odadan uyuşuk bir şekilde çıktım. Şuanda burada karşımda bana sırıtarak bakan asansöre doğru ilerledim. Ve BİNGO asansör bu katta. Tanrım. Bu gün güzel bir gün. Yetleştikten sonra iyi bir sigara molası vermeliydim. 4. Kata çıkarak, koridorun sonuna doğru ilerledim. Başka yurtlara göre kesinlikle burası 5 yıldızlı otel konforundaydı. Oda numarasına tekrardan bakıp yanımda kalan odaya da bakarak aynı olduğunu görünce anahtarı deliğe sokarak kıvrak bir şekilde çevirdim.Vay anasını. Tek kelimeyle MUAZZAM ! Oda arkadaşımın olması gereken taraf led ışıklarıyla  kaplanmış, yatağının yanındaki gitarsa üstünde maron işaretle kaplanmıştı. Odanın duvarınıysa kendi boyadığını belirten bir şekilde gri renki ve altındaki beyaz renkle karışmışlığı hoş bir görüntü oluşturmuştu. Hafif dağınık olsada dert etmiyorum. Toplu bir oda arkadaşım olucağına gotik olsun daha iyi. Ama zaten kızın tarzından gotik-tiki kız değil. Kız yatakta olduğu için yüzünü göremiyordum ama bu kadar radarcılık yeterli diyerek kendi tarafıma döndüm . Adım sapığa çıkarsa falan çocukça oyunlarıyla gerçekten uğraşamazdım. Sesiz olmaya çalışarak ilk başta kıyafetlerimi yerleştirdim. Daha sonra küçük el çantalarını alarak banyoya doğru ilerledim, onlardı beceriksizce yığdıktan sonra, diğer el çantasından banyo eşyalarını çıkardım onlarıda duşa koyarak işimi bittirmiş oldum. Odaya girerek dolaptan siyah uzun bir erkek tişörtü siyah sütyen-iç çamaşırı alarak banyoya ilerledim kapıyı kapatıp kilitledikten sonra eşyaları kenara koydum. Hızlı bir duşun ardından aldıklarımı üzerime geçirip siyah saç havlusunu başıma sardım. Odaya Girerek kendimi hızla yatağa attım.