Bulunduğum bu asık suratlı halden kurtulmaya çalışıyordum fakat etrafıma bakınca bu pek mümkün olmuyordu. Başımı kaldırıp dev camlı binaya baktım.
Bu okuldan nefret ediyordum
Okuduğum bölümden nefret ediyordum.
Burada bulunan insanlardan ve asla bir parçası olmayacağım bu şehirden nefret ediyordum.
Kaşlarımı çatıp bugünün çabuk bitmesini dilemekten başka bir şey gelmiyordu elimden. Birden arkadan gürültülü bir ses gelince durdum. Arabasından havalı bir şekilde inen ve tüm gözlerin onlara dönmesini sağlayacak derecede yakışıklı olan çocuklara baktım. Bu okul klişelere bayılırdı. ama Batın'ın beni etkilemediği ortadaydı. Peşimde dolanmaktan ve beni sinir etmekten başka bir işe yaramıyordu.
Ama Ege...
Siyah saçlarını düzeltmek için ellerini saçına götürürken bile aldığım fazla heyecandan şuraya bayılabilirdim. Onu derin bir nefes alarak izlemeye devam ettim. Birden beni görmeleriyle bana ellerini salladılar. Başkasına el sallıyorlar diye arkama bakındım ama arkamda kimse olmayınca bana el salladıklarını anladım. Tüm milletin bakışları Batın ve Ege'nin üzerindeydi. Birbirleriyle itişirken sanki 21 değilde 11 yaşındalarmış gibi gözüküyordu. Batın beni gerçekten ilgilendirmiyordu ama Ege'nin bu haline birkez daha iç geçirmeden edemedim. Sabahtan akşama kadar sarılıp, ağzına vura vura sevebileceğiniz sevimli bir tipti. Tabi " Ben kötüyüm " diye bağıran dış görünüşüne aldırmıyordum. O siyah bir melek kadar güzel ve çekiciydi. Aman Allah'ım! ondan fazlasıyla hoşlanıyordum.
Yanıma ulaştıklarında Batın çoktan kollarını omzuma sarmıştı. İçimde beraber yaşadığım buzdan kalelere tutunarak Batın' a sevimsiz ve "Kollarını hemen omuzlarımdan çek" bakışları attım. Rahatsız olmadı ve benim buz gibi bakışlarıma açan çiçek misali bakışlarını dikti. İçimdeki "Çekil şuradan şirin çocuk, ben kötü çocuğu istiyorum." deme arzumu bastırıp Ege'ye döndüm. Benimle ilgilendiği yoktu fakat yine ve yine derin bir iç çekiş eşliğinde Ege'nin etrafı süzen bakışlarına dalmıştım.
Bu iki çocukla nasıl bu kadar yakın olmuştuk bilmiyordum ama Batın'ın yılışık kişiliğine bakarsak anlaması zor değildi. İkisini de hayatımın bir parçası olarak görüyordum. Çünkü koca dünyada tek arkadaşım olan kişiler onlardı.
*****
Üç genç.
Üçü de okuduğu bölümden nefret ediyor.
Aileleriyle olan sorunlara karşı hala nasıl hayatta kaldıklarına şaşırsalar da birgün hayallerini yaşamanın verdiği inançla bu nefret ettikleri okula tutunmak zorunda kalıyorlar.
Onları istemedikleri bir hayat mı bekliyor ?
Yoksa tam tersine istedikleri hayatı yaşamak için bir şans mı ?
*****
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Dream Place
Teen FictionAsla ama asla aşık olmam dediğiniz birisi oldu mu? Çünkü ben bir süredir Batın için bunları düşünüyordum. Israrları bir sakız gibi yapışkan olmaya başladıktan sonra ondan kurtulamayacağımı anlamam gerekirdi. Kendime bile itiraf edemediğim bu garip...