Victimes

50 4 4
                                    

   Baş ağrısıyla gözlerini açtı genç kız. Ense kökü sızlıyordu, stresli olduğunda kopacak gibi hissederdi. Ne zamandır gözleri kapalıydı bilmiyordu lakin Sylvere'nin verdiği haberin gerçek olmamasını diledi Siraç. Başını kaldırmaya dermanı bile yoktu lakin pozisyonunu değiştirmeyi denedi. Genç kız ayağa kalkarak odaları gezmeye başladı. Salon bomboştu, evden ses gelmiyordu.

''Ömür?'' neredeydi? Genç adamın odasına girmeye karar verdiğinde su sesleri duydu. Adamın duş alabileceğini düşündü, çocuklar neden gitmişti acaba? Şuan stresli olması gerekirken çok sakin görünüyordu genç kız, sanki onca emekleri risk altında değilmiş gibi. Ne kadar da tuhaftı. Mutfağa girdiğinde balon dolaptan bir bardak aldı. Bardağın kenarı hafif çatlaktı. Neden çatlaktı? Halbuki pürüzsüz ve yuvarlak görünümü çok hoştu.

Siraç gelen ani sinirle bardağı tuzla buz etti. Yere eğilmiş cam kırıklarına bakarken Ömür kapı eşiğinde Siraç'a bakıyordu. Değişikti Siraç, geçmişine göre böyle olması gerekmezdi çünkü kendini hayatına göre değerlendiren insanlar güçsüz insanlardı. Kendi başına ayağa kalkmasını bilen insan hiç bir şeyi bahane etmezdi. Genç kızın dış görünüşü ne kadar sert ve güçlü dursa da karakteri bir o kadar ezikti.

''İyi yapmışsın, zaten çatlaktı bende atmayı düşünüyordum. ''Ömür'ün bu yaklaşımı genç kızı şaşırtsada yüzünde tek bir kas bile oynamadı. Siraç cam kırıklarını toplamaya çalışırken Ömür müdahale etmeye çalıştı. Genç kızın avucunda ki cam parçaları parmaklarını da paramparça etmişti. Güldü, yarabandını severdi. ''Aptal'' dedi adam. ''Aptal.''

''Arkadaşların nerede? Ne zaman gittiler ?'' diye sordu genç kız. ''Yarım saat kadar oldu. Sen uyanınca kalabalık olup başın ağrımasın istedim.'' Siraç'ın konuşmasına fırsat vermeden, ''Bir sürü soru soracaksın biliyorum. İstediğin zaman başlayabilirsin.'' dedi adam. Ömür kâbus görmediği sürece iyi ruh haline sahip oluyordu sanırsa. Bu halinin altında çok başka birisinin yattığını tahmin ediyordu genç kız. Sabahki olaydan bu sonuç çıkardı ancak.

''Sitem hala risk altında mı Ömür?'' dedi çaresiz bir ses tonuyla. ''Koskoca beş yılım boşuna mı gidecek? '' Ömür o an sadece genç kızın ona ismiyle hitap etmesine takılmıştı. Ya ilk defa ismi dudaklarından dökülmüştü ya da Ömür ilk kez dikkat etmişti. '' Sylvere siteni kurtardı. Anlaşılan uğursuzluğumla geldim sana,'' devam etti genç adam. ''Koskoca beş yıl boyunca hiç bir şey olmamışken birden bu olması ancak ben siteni hacklerken sitenin kırılmasıyla olan bir şey olmalı. Pişman mıyım? Hayır. Lakin artık hep benim gözetimim altında olacak. Merak etme.'' dedi.

Siraç'ın son günlerde yaşadığı şeyler hem ruhuna, hem bedenine biraz fazla gelmişti. Alışık değildi böyle şeylere. Bünyesi kaldırmayacak gibi duruyordu. ''Ben duş alacağım.'' dedi Siraç. ''Kendime gelmem lazım. Sitede sipariş olursa bana haber verirsin.'' Hâlbuki site siparişten çökecek durumuna gelmiş, Ömür kısa süreliğine siparişe kapatmıştı siteyi. Genç kızın her şeyi bilmesi gerekmezdi. Artık kendini yormasına lüzum yoktu.

Siraç duştan çıkana kadar Ömür otuz beş siparişi yirmi dakika da hazırlamıştı. Bu Siraç'ın bile yapamayacağı bir şeydi. Yemek kokuları birbirine karışmış tuhaf bir koku soludu genç kız. Çıplak bir şekilde dikilirken kıyafetlerine baktı. Bazen onu izlediklerini düşünürdü. Ne kadar tuhaftı.

Kıyafetlerini giyip banyodan çıkarken saçlarıyla uğraşıyordu genç kız. ''Yemek mi yapmış? '' diye düşünerek mutfağa girdiğinde dudaklarından kocaman bir ''Oha!'' çıktı. ''Sen nasıl yaptın bu kadar şeyi?'' Genç adam gözlerini kısarak Siraç'a baktı. Adı kadar tuhaf olan kadın.

UKİLNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin