Aslında biz beş okul arkadaşıyız,beş kardeş, beş sırdaş, beş ortak. Başımızdan geçen birkaç olayı hayal gücüm ile yogurarak beğeninize sunuyorum isim yerine kendi aramızda kullandığınız lakaplar ile kalicam şaşırmayın yani keyifli okumalar
"ya kardeşim kaç aydır bunun planını yapıyoruz zaten bu aylar son zamanlarımız üniversiteler başlayınca her birimiz dağıtacağız" dedim sitem edercesine her yerden bir sorun çıkıyordu erdoya gün uyduramiyor sarı ile apoya para bulamiyorduk hepsinden ayrı birde molotofun izin meselesi vardı ama kafaya koymuştum başaracakdim bu güne kadar hiç bir zaman kararlastirdigimizdan dönmedik donmeyecektik ama nasıl molotofun annesi severdi beni zaten içlerinde en yakınım da o idi ilk iş annesini aradım kamp yapmamıza kızan babasını ikna etmesi için başladım konuşmaya
-Ablacım nasılsın
-iyiyim açıkgöz sen nasılsın
-abla lafı hiç dolandirmaya gerek yok ben molotofu istemek için aradım gerçekten her şey planlı zaten hepimiz dagilicaz ben Çine gidicem Üniversite için
-tamam oğlum biliyorum da içim hiç rahat değil orda bir şey olsa kime hesap sorucaz biz
-abla kamp alanları ve güvenlikleri var sahil can kurtaran kaynıyor tamamen güvenli yani abla hiçbir sorun yok
-öyle mi diyorsun o zaman ben bu akşam babası ile bi konuşayım yarın mı gidiyorsunuz?
-evet abla
-tamam oğlum
Telefonu kapattığımda 45 dakika geçmişti annesi ikna olmuştu ve kesinlikle babasını ikna edecekti emindim sonrasında apoyu aradım para bulmak için cabaliyordu en sonunda aklına bir fikir geldi ve
-açıkgöz bak ne düşündüm biz ygs ye daha girmiycez ya bu elimizde ki kitapları satalım ikinci elcilere o para ile gideriz
-çok mantıklı lan nerden geldi aklına hadi gidelim
Kitapları satıp döndük Apo da tamamdi sarı amcasindan para almıştı erdo da cuma gününu onaylamıştı artık hiçbir engel yoktu önümüzde o gece gidip arkadaşımdan çadırı istedim çantamı hazırladım heyecandan saat 3 e kadar uyuyamadım sabah ise çok sert bir şekilde uyandım Molotof tepemdeydi ve acımasızca bakıyordu
-Saat kaç lan
-nerden biliyim
-Hadi kalk giyin gidiyoruz
-bi dur Bee
Daha uyanamadan kolumdan çekerek yataktan düşürdü sağlam bir ders verebilirdim ama saate baktığımda hakikaten geç kalmıştım telefonumu kontrol ettiğimde bu sefer erdonun babası problemi ile karşılaştım izin vermiyordu. Napcaz diye bana danışan molotofa bu güne kadar ayrılmadık bu gün ayrılmayacağız dedim ve çantaları alıp hızla bulusacagimiz yere gittik sarı ve Apo ordaydi çantaları bırakıp erdonun evine gittik ben ve molotof grubun en gevezesi benimdir babasının karşısına geçip onunla da konuştum adam daha fazla dayanamayıp izin verdi ve artık hayallerimizin yolculuğu başlıyordu...
