O gün sabaha kadar gözlerimi kırpmamıştım. Berfin dizimde uyuyor bende onu bekliyorum. Aynı zamanda düştüğümüz çıkar bir yol düşünüyordum ama durumumuz sandığımızdan da kötü bir haldeydi yiyecek içecek bakımından sıkıntımız yoktu ama hepimiz bitkin haldeydik psikolojimiz berbat bir durumdaydı 5 kişi kalmıştık ve sırtımızı birbirimize yaslamıştık ve yıkılmak üzereydik birimizin yıkılması hepimizi devirmeye yetecekti üstelik sonbaharda rüzgarın süpürdüğü yapraklar gibi esen rüzgarın önünde bir sağa bir sola savruluyorduk bu işkenceden kurtulmanın bir yolunu ararken berfin uyandı bana bakarak gülümsedi ve günaydın dedi
Günaydın diyerek cevap verdim. Sonra birden doğruldu ellerini yanaklarıma koydu ve gözlerime bakarak
sen uyumadın mı?
Uykum kaçtı hem ben halimden memnundum ne güzel saçlarınla oynuyordum.
Devam et o zaman.
Dedikten sonra tekrar dizime uzandı ve gözlerime bakarken elimi tutup saçlarına götürdü elim saçlarının arasında gezerken kendimi rahatlamış hissediyordum sanki her şeyden uzaktaymışım gibi geliyordu. Bütün o tehlikeler bizden uzaktaymış gibi gözlerim hayal deryalarına dalıyordu ben bu hayaller arasında süzülürken
Sana bir şey itiraf edeyim mi ?
Diyerek beni kendime getirdi bir şey söylemem fırsat vermeden
Saçlarıma
dedikten sonra yutkuntu ve şöyle devam etti
Saçlarıma babamdan başkası dokunmadı ama sen şimdi saçlarımı okşadıkça rahatsız olmak bir yana mutlu bile oluyorum lütfen sende gitme olur mu eğer sende gidersen kimse kalmaz beni koruyup kollayacak
Cümlesinin sonlarına doğru dizimden kalktı ve yaşlı gözleriyle bana bakarak bir şeyler söylememi bekledi göz yaşlarını sildikten sonra ona sarıldım beni ittirip daha fazla ağlamaya başladı
Neden gitmem demiyorsun? sende bırakıp gidecek misin? beni söz ver bana gitmiycem de kalıcam de bir şey de işte neden susuyorsun?
Sol gözümden tek damla yaş düştü önce bende çok istiyordum gitmem demeyi ama dışarıdaki tehlikeyi geçtim evin içinde bile rahat yoktu bize her taraf bi güvensizlik içindeydi
Canım bak ben yaşadağım sürece senin yanında olacağım ama ötesi için söz veremem sana başını göğsüme yaslayıp lütfen ölme diyerek ağlamaya devam etti daha sonra büyük bir heyecan içinde molotof girdi içeriye
Açıkgöz telsiz bizden bahsediyo bi baksan iyi edersin
Tamamdır aga geliyorum
Sözlerimi molotofun yüzüne bakmadan söylemiştim çünkü şuanda ağladığımı görmelerini istemiyordum molotof çıktıktan sonra berfini kanepeye yatırdım
Dinlen sen ben bi bakayım şuna neymiş
Sadece kafasını salladı gözlerimi sildikten sonra dışarıya çıktım telsizde anons geçen ses bizden bahsetmiyor doğrudan bize sesleniyordu
Çadır ekibi. Çadır ekibi beni duyuyor musun?
Konuş derdin ne?
Muhabbet etmek istemiş olamaz mıyız ne bu sinir ?
Ben hainler ile muhabbet etmem ki sizin hainliğiniz bu klasmanın en üst seviyesi ulan o kadar ekmeğini yiyorsunuz bu vatanın ne diye ihanet ettiniz.
Biz ihanet etmedik çocuk yaptığımız her şey devletin bekası içindi
Ulan devlette ters giden nr vardı da darbeye kalkıştınız insanları öldürdünüz üstelik masum insanları
O akşam o evi uçuran da masum muydu peki kaç askerimi şehit etti biliyor musun?
Teleftir o şehit olsa duramazsın hainden şehit mi olur
Sen böyle kelime oyunları yapmaya devam et burası çok küçük bir yer çocuk ve benden kaçamayacaksın
Senden kaçan kim ulan o günü kim görür bilinmez ama o gün geldiğinde kaçacak yer arayan sizler olacaksınız türk dediğin senin gibi soysuza diz çöker mi
Boş boş konuşma lan çıkamayacıksınız burdan
Siktir lan gavat sen git tasmanı tutanlara havla
Karşıma çıkma çocuk seni ben gömücem
Elinden geleni ardına koyma piç kurusu ama unutma ki ben bir kişi değilim ben bu şanlı ulusun tamamıyım ve beni asla öldüremezsin
Dedikten sonra telsizi kapadım. Daha sonra apo bana doğru dönerek herkesin aklındaki o soruyu dile getirdi
Şimdi ne olacak
Bilmiyorum ama yapıcaz işte bir şeyler burda elimiz kolumuz bağlı ölümü beklimiycez.
Beklemeyiz elbet de ne var kafanda ?
Biz onlara gidicez silahımız var gücümüz ve inancımız söylemek istemiyorum ama son çaremiz ise ölüm en kötü beraber ölürüz ama bunu da atlatırsak öbür sabah evimizde uyanırız
O zaman telsizi açıp yeni bir haber var mı diye bakarız
Mantıklı.
Telsizi açtık açmasına ama askeriyede tanınmıştık ve ellerinden eksilen her şeyin hesabını tutuyorlardı yani telsizden sadece öğrenmemizi isteklerini ve de istanbuldan haberleri öğrenebiliyorduk bu yüzden dışarıya çıkmaya karar verdik sarı ve apo ben ve molotof olarak iki gruba bölünmüştük biz askeriye tarafına yakın bir yerde gizlenmemiz için uygun bir yer arıyacaktık diğerleri ise burdan kaçabilmemiz için bir araç arayacaklardı tektar helalleşip onları gönderdik molotofa beklemesini söyleyip berfinin yanına gittim amacım ona uyku haplarından vermekti içeriye girdiğim sırada uyumak üzereydi
Ne oldu neymiş telsiz ?
Önemli bir şey değilmiş sadece tehditler savurup korkutmaya çalışıyorlar. Al bakalım şu hapları sen bunları içip dinlenmene bak bizde içerde bir şeyler düşünelim.
Açıkgöz yalan söylüyorsun konuştuklarınızı duydum.
Sanki boğazım düğümlenmişti tek kelime daha edemedim
Hapları içmiycem ama seninle gelmek içinde diretmiycem tek istediğim şey lütfen kendine dikkat et
Yanına yaklaşıp saçlarını kokladım bu sanki son olacakmış gibi
Ederim bir tanem meraklanma sen
Sonra çıkıp gittik molotof ile beraber planladığımız gibi askeriye yakınına gittik başımıza geleceklerden habersiz. Gözüme bir binayı kestirdim ve molotofun kolundan tutup durdurdum
Molo şuraya baksana
Aynen aga iyi bir yer bi gidip bakalım
Binaya yöneldik iki girişi olan ev gittikçe iştahımızı kabartıyordu kapının kilidini molotof hallederken bende etrafı kolaçan ediyordum duyduğum ses ile irkildim molotofun sesiydi kilidi açmış bana işaret veriyordu hızla yanına gittim içeriye girdik içimde nedenini açıklayamadığım bir sıkıntı vardı
Molotof da aynı sıkınıyı yaşıyormuş ki
Aga bende bi garip sıkıntı v...
Demeye kalmadan sesi kesildi ve arkama dönüp bakmama fırsat bile verilmeden kafamda metalin soğukluğunu hissettim
Silahını yere at ve ellerin başının üstünde arkana dön
Bana bu emri veren sesi tanıdığıma yemin edebilirdim molotofa ne olduğunu düşünürken kafamdaki silah durumu iyiden iyiye ciddiye bağlamıştı
Hızlı ol !
Diye emrini yineledi arkamdaki ses silahımı yere bıraktım ve emrini yerine getirmek için ellerimi enseme doğru götürdüm o sırada ters bir hareket etmemem için bir adım geriye çekilmişti arkamı döndüğümde son bir aydaki en büyük şokumu yaşadım
Abi!?
Açıkgöz!?
Silahın namlusu bana doğruyken bahsi geçen silahı ağabeyim tutyordu
Abi napıyorsun sen burda?
Asıl senin burda ne işin var ?
Bi biz buraya tatile gelmiştik sonra başımıza türlü olaylar geldi ama senin bu üniformalar içinde elinde silah ile burda ne işin var
Bu bizim başkaldırımız arkadaşlarını da al bizimle ol yoksa kardeşim değil düşmanım olursun
O ne demek öyle senin bizim deyip de sahiplendiğin kişilerin hepsi vatan haini asıl sen silahını da al bizimle gel
Açıkgöz anlamıyorsun
Anlamadığım tek şey senin nasıl olup da bu hainlerin arasına karıştığındır.
Neyse seninle oyalanacak vaktim yok uzat ellerini
Diyip kelepçesine uzandı silahı hala bana doğruyken dalgın bir andan faydalanıp silahına vurdum ve düşürmeyi başardım ikimizde silahsız kalmıştık bir birimizin gözlerinr bakıp bir hareket bekliyorduk benden daha yapılı ve kuvvetli olan ağabeyime karşı yumruk savaşına girmek düpedüz intihardı bu yüzden kaçak dövüşmeliydim salladığı ilk yumruktan kurtulup çenesine bir yumruk atmayı başardım yediği darbe ile daha da sinirlenen ağabeyim üzerime atladı ve beni yere düşürdü suratımı attığı bir kaç yumruk sonrasında dudağım patlamış ve kaşım açılmıştı ama sonra hiç ummadığım bir dostum ummadığım bir şekilde bana umut ışığı olmuştu "KOCAMAN" abimin kafasına bir sopa ile vurmuş ve onu bayıltmıştı sonra üzerimden atıp beni ayağa kaldırdı ve iyi misin açıkgöz dedi.
Kocaman ne işin var oğlum senin burda anlatıcam hadi molotofu uyandırıp burdan gidelim
Dur dur önce abimle bir işim var.
Çıkardığı kelepçe ile abimi televizyon sehpasına kelepçeledim silahlarını telsizini kısacası her şeyini aldık elinden ve molotofu suratını ıslatıp uyandırdık. Kocaman ise hepimizin okuldan tanıdığı basketbol sever elleri ve ayakları büyük diye kocaman lakabını almış mehdiden başkası değildi yaşadıklarımızı molotofa anlattıktan sonra doğrudan evimize döndük apo ve sarı çoktan gelmişti suratımın halini gören berfin
Hayatım ne oldu sana
Bir şeyim yok iyiyim anlatılacak çok şey var...