Erdonun intiharından sonra bir beden eksilmistik sadece o hala benim ruyalarima giriyor benimle konusuyordu ağlayarak uyaniyordum benim bu ruhsal olarak çöktüğüm zamanlardan Molotof ekibi yönetiyor planlamalar yapıyor aynı zamanda bizi en çokta beni toparlamaya çalışıyordu uzunca bir süredir o bilmediğimiz arazide daha önce hiç yapmadigimiz şekilde yaşamaya çalışıyorduk ustelik hala birimiz için askeri ekipman eksikti Molotof bizi ölenle ölünmediğine ikna etmişti kesiflerimiz sayesinde araziyi de öğrenmiştik yakınlarda terkedilmiş evler bulduk ve yeni planımız köyün içlerine sokulup buradan kaçmaktı.artik kendime gelmistim ve plan yapabilir olmuştum 4 kişiydik ve 3 er tüfek ve tabancaya sahiptik önden sarı gidecek arkasından apo sonra Molotof sizler ekipmanları giyeceksiniz gerek kamufle olmak gerekse korunmak için tüfekler de sizde olacak en son ben çıkacam 2 tane tabanca alicam yanıma hem siz geçince daha rahatlar benimde korumaya ihtiyacım olmaz plan onaylandı anlastigimiz sıra ile yola koyulduk hepsi gittikten sonra erdo nun mezarına çöktüm ona veda etmek için gitmistim oraya yanına çöktüm neden be oğlum niye yaptın ne vardı dostlugumuza dayanıp dik dursaydin ne olurdu kiymasaydin canına ne olacak şimdi ne diyeceğim ben anne,babana bacina ama merak etme bana emanet hepsi her ihtiyaçlarında ben yanlarında olucam merak etme sen dostum tam kalkiyordum ki sahilde bir hareketlilik takıldı gözüme sahilde 2 asker bir köylüyü tartakliyor kulübesini yagmaliyordu önce kaçıp gitmek geldi aklıma sonra o köylünün buraya ilk geldiğimiz anda bize sahip çıkan çiçek lakaplı ağabeğimiz olduğunu fark ettim beynime kadar öfke dolmustum bizim askerimiz nasıl böyle bir şey yapardı ? Daha fazla dayanamadım ve beni fark etmeyecekleri şekilde kulübeye doğru gittim askerlerden biri kulubede diğeri ise silahını duvara dayamış bir sopa ile çiçek abiye vuruyordu bende kulübenin arkasındaydim silahın kabzasini sıkıca kavradim pencereden içeriye baktım içerideki asker çiçek abinin kızına sahip olmaya çalışıyordu silahı içeriye doğru uzattim ve oracıkta sıktım kafasına sonra kıza dönüp sessiz olmasını işaret ettim çiçek abinin sesi geldi önce daha doğrusu bir babanın feryadı kızımm diye süzülen çığlığı inletti sahili daha sonra diğer asker lan vurdun mu kızı diye seslendi içeriye ses gelmeyince içeriye doğru yöneldi o içeriye girerken kulübenin önüne dolaştim asker diğer arkadaşının yerde leşini görünce hemen telsize sarılmış komutanına haber vermek uzereydi içeri daldim ve bir kurşun da ona hediye ettim ama geç kalmıştım telsizin diger ucu kurşun sesine kadar duymuştu birazdan uzerimize ordu binebilirdi hemen iki askerinde silahını alıp birini çiçek abiye uzattim tam konuşacaktı ki abi sırası değil sen beni şimdi tarif edeceğim harabelere çıkar en guvenli yoldan arkadaşlarım orda asker kahve yolundan gelir yüksek ihtimal bizi buradan çıkarmak senin elinde tamam anlamında kafasını salladı ve yola koyulduk çiçek abi gençliğini bu köyde geçirmişti bütün ana yolları kestirmeleri avcunun ici gibi biliyordu bizi doğrudan karargahimiza doğru çıkardı o önden gidiyor bende arkadan korkmuş kızına yardım ederek geliyordum daha sonra bir patika yola girdik çiçek abi bir anda durdu ve saklanmamazi söyledi artık köy icerisine daha fazlaca gelmistik bir telsiz ve iki tüfek daha elde etmiştik ben duvarın dibine coktum tüfeğin namlusuna mermiyi verdim her şeye hazır bir vaziyette bekliyordum o sırada sertçe yere vuran postal seslerini duyduk sonradan komutan olduğunu anladığım sert ses kaldırın götünüzü piç kuruları şuraya geleli kaç gün oldu 5 tane geri zekalı boku bokuna kayboldu hem de hepsi sahilde bu vakitten sonra ölmek yasak anladiniz mi yasak
Emredersiniz komutanım
Konuşmanın anca bu kadarını duymuştum kaç kişi olduklarını bile göremedim gittiklerinden emin olduğumda ayağı kalktım ve yanımda oturan kıza elimi uzattım onu kaldırdım göz göze gelmistik sonra çiçek abinin sesini duyunca ikimizde kaçırdık gözlerimizi hadi gidelim dedi çiçek abi takıldık peşine bizi harabeye ulaştırdı harabe denemezdi aslında baya baya evdi bölge tatil köyü olduğundan yazlık tipi dublex bir daireydi ust kata konuslandik ve çiçek abiye bir sigara uzatıp başladım olanları anlatmaya ara sıra gözüm kızına kayıyor o sırada onunda bana baktığını fark ediyor hatta bazılarında göz göze geliyorduk durumu çiçek abiye çaktırmadan olanları sırasıyla anlattım sonra çok yorgun olduğumu söyleyip bir yatağa uzandim derin derin düşüncelere dalmistim geldiğim yerdeki sevdiğim gelmişti aklima aslında eski sevgilim ama ben onu unutamamistim o çoktan kendi yolunu çizmişti birde bu kız geldi o sırada beynimi bulandiran sorular kısmına daha adını dahi bilmiyordum bakışları bir sıcaktı bunları düşünürken güldüğümü fark ettim ve kendi kendime sacmalama sence bunun sırası mı şimdi mermilerin ortasında yaşamaya çalışıyorsun dedim beynimde çatışmalar sürerken uyuya kalmıştım artık her uykudan kalkisimiz biraz daha sor biraz daha dayanılmaz olacaktı gittikçe alisiyorduk ama bu da kötü bir şeydi sonumuz ne olacakti? Eve gidebilecek miydik? Bilmiyordum...