2. Bölüm

10 3 3
                                    

Taşınmamıza iki gün kala, son bir kez Ulaş ile birlikte oturmak eğlenmek istiyorduk. O aramıza Gülü sokmuştu.. ama ben ona kızgın değildim. Sonuçta aşık olmuştu.

Kendi başıma her seferinde Ulaş ile canımız sıkıldığında gittiğimiz yerde oturuyordum. Burası beni rahatlatıyordu. Ortam güzeldi. Ağaçlar, kuş sesleri..

Arkamda bir çıtırtı duyduğumda hemen arkama baktım.

"Off Ulaş.. ödüm koptu" tebessüm etmeye çalışmıştım.. ama bu son oturmamızdı birlikte.
Ikimizde biliyorduk bunu.

"Naber?"
Yanıma oturdu.

"Aynı işte.. senden?"

"Nasıl olmamı bekliyorsun?"

"Ya Ulaş, yapma ama böyle. Sanki elimdeymiş gibi yapıyorsun."

"Tamam. Elinde değil tabiki ama bana daha öncedende söyleyebilirdin" yutkundu ve devam etti.

"Hiç olmassa vedalaşmak icin daha cok vaktimiz olurdu." Yerdeki çimenleri yolarak söylemişti.

Başımı omzuna koymuştum.

"Hatırlıyomusun bu yerin ilk bizim yerimiz olduğu?"

***Flashback***

"Koş, koş, koooş"
Ulaş ile Zeliş el ele kücük köpekten kaçıyorlardı... Çocukluk işte.

Sonunda köpeğin onları takip etmediğini anlayınca bi durdular. Nereye geldiler böyle? Ormanlık alanı gibi..

Kücük Zeliş şöyle bir etrafına baktı ve çok beğendi.

"Uyaaş" elini tuttu kücük oğlanın.
"Buyası bizim yerimiz olsunmu bundan sonya?"

"Oysun tabi" diye sırıtmaya başlamıştı Ulaş, gedik dişleri ile.

"Her üzüldüğümüzde, buyaya gelelim. Buyası artık bizim" dedi Zeliş iki elinide göğüslerine yapıştırarak.

"Evet bizim"

***Şimdi***

Ulaşın hatırladıktan sonra yüzünde bir gülümseme belirdi. Ve sol tarafında duran ağaca baktı, ilk aklına gelen ile.
Ayağa kalktı. Zelişin kafası boşluğa denk geldi ve oda yukarı baktı.

"Hatırladınmi? U+Z biz kazımıştık bunu buraya.."

Sonunda Zelişte ayağa kalktı ve yazının yazdığı ağaca dokundu.

"Hatırlamaz olurmuyum"

***Flashback***

"Zeliş?"

"Efendim Ulaş?"

"Şu ağacı görüyormusun?"

Zeliş Ulaşa 'körmüyüm tabiki görüyorum' bakışı attı.

"Off Ulaş, tabiiki görüyorum -_-"

"Tamam tamam, ne dersin bu ağaca imzamızı atalımmi he?

"Nası?"

"Mmm.. şuradan bi taş bulalım.."
Ve ikisi taş aramaya başlar.

"Aaah buldum ben" diye bağırdı Zeliş elindeki taşı havada tutarak.

"Ya kızım.. ödüm şeyime karıştı be.. ne böğrüyon?"

"Sensin o." Dedi Zeliş ve ağacın yanında Ulaşı bekledi.

"Heh bende buldum"

Zeliş Ulaşın 'U' sunu kazıdı ve Ulaş Zelişin 'Z' sini.

.. ve çok güzel oldu be..

***Şimdi***

"Çok güzel zamanlardı be.."
Dedi Zeliş ve ağaca bakmaya devam etti.

"Aynen.. şey.. neyse hadi dondurma yemeye gidelim"

Zeliş zıplayıp alkışladı.

"Ama sevdiğimi alcaz"

"Tamam tamam sen ne istiyorsan o olcak."

Zeliş Ulaşın bileğinden tuttu ve çekiştirmeye başladı.

Ve dondurmacıda..

"Abi bize iki çikolatalı dondurma"

"Tabii. 4 lira alayım"

Ulaş 4 lirayı verir dondurmacıya ve ikisi oradan uzaklaşır.

Gece yaklaşır..

Zelişin evinin önünde durarlar..

Karşı karşıya dikilirler.

"Ulaş. Bugün çok ama çok güzeldi. Teşekkür ede.."

"ZELİŞ!"

2. Bölüm sonu..

Saygı ve sevgilerimle: Ben. 💏

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 04, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

°Vaz Geçemiyorum°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin