Sessiz Qadın

Dövüş okulu

Media: Deniz ve Nicat

Seher yuxudan durduqdan sonra hazırlaşıb döyüş mektebine getmeliydim. Ders saat 9 da başlayırdı.

Hazırlaşdıqdan sonra Nicata getdiyimi xeber verib evden çıxdım. Maşınıma minib yola düşdüm. Qapıdan içeri girdiyimde şok olmuşdum. Burda herkes bir tipe sahib idi. Demek olarki herkes en azı 1 pirsinck taxmışdı. Herkes mene qeribe baxırdı. Yeqinki teze olduğuma göre idi.

Müdürün otağına teref yöneldim. Qapını döydüyümde içeriden sert bir ses "Gel" dedi. Qapını açıb içeri keçdim

"Sen yeni öğrenci olmalısın."

"Evet efendim"

"Pekte saygılıymışsın. Neyse. Çaylaklar sınıfındasın 1-ci kata in"

"Tamam" dedikden sonra otaqdan çıxdım ve pillekenlere teref ireliledim.

Pillekenlerden enerken birisi ile toqquşdum. Başımı qaldırıb ona baxanda onun olduğunu gördüm. Boş gözlerle mene baxırdı. Mende şok olmuş olan sifetimi ciddileşdirdim ve yoluma devam etmeye başladım.
Qolumu tutdu bir anda.

"Sen burada ne arıyorsun?"

"Önce elini çek öyle"

Qolumdan elini çekdi ve men üzümü ona teref çevirdim. Qulağında, dodağının kenarında ve burnunda pirsinck var idi. Menasızca ona baxdım.

"Tamam. Şimdi söyle senin burada işin ne?"

"Sana hesap verme gereği duymuyorum"

"Bak ufaklık buralar sana göre değil. Nereden geldiysen oraya git şimdi"

"Ufaklık sensin be. Ben buraya ders almaya geldim"

"Senmi? Bu bedenlemi?"

"Ne var bedenimde. Dövüşemezmiyim?"

"Yoo.. Dövüşürsün"

Üzünde mene lağ edermişcesine bir gülümsemeyle yanımdan keçib getdi. Mende aşağı enmeye başladım.

Bura 6 mertebeli idi. Her mertebe bir seviyye üçün idi. 6-cı mertebede ise müdürün otağı ve döyüş mellimlerinin otaqları var idi. Çoxda tanınması lazım olan yerleri yox idi. Herkes öz seviyyesi olan mertebede olurdu.

1-ci mertebeye çatdım ve döyüş zalına girdim. Herkes bir biri ile meşq edirdi. Mende mellimin yanına getdim.

"Merhaba hocam. Ben Deniz. Yeni öğrenciyim"

"Hoşgeldin. O tarafa geç şimdi geliyorum."

Men mellimin gösterdiyi terefe gederken heçde hamının gözü mende olmadı. Herkes qarşısındakı ile meşqine devam edirdi.

"Evet Deniz. Ben Hakan. Çaylakların dövüş hocasıyım. Kaç yaşın var bakalım senin?".

"19"

"Nerelisin? Aksanın farklıda"

"Ben aslında azeriyim. Ama bundan sonraki hayatım burada kurulucak"

"Haa. O zaman iyi. Dövüş hakkında neler biliyorsun?"

"Aslında çokta şey bilmiyorum. İlk dövüş dersim"

"Desene sen buradaki herkesden daha da çaylaksın"

"Evet" deyip başımı aşağı saldım. Yaxşı bir insana oxşayırdı. Yenede tanımamış qerar vermek lazım deyil.