Media: Nicat, Can, Mert, Alper, Ercan
Qrupla birlikde teyyareye mindik. Ekizler bir, Mertnen Alper bir, Nicatlada men birlikde oturduq. 1.5 saat yolumuz var idi. Men pencere terefde oturub buludları izleyirdim. Ve gözüm yavaş yavaş yumulurdu.
Enişe dair eşitdiyim bildirişle gözlerimi açdım. Bütün yol boyu yatmışammış. Teyyare aşağı endikden sonra bir bir çıxış qapısına ireliledik. En axıra yene men qalmışdım. Daha sonra çamadanları götürmek üçün baqaj bölmesine getdik. Az qalsın çamadanım yanımda keçenib geden mende arxasıyca getmeye başladım. Ne qeder etdimse götüre bilmedim. Yenide başlanğıca qayıtmamış biri çamadanımı götürdü. Başımı çevirib hemin adama baxdığımda Alper idi. Üzünde heç bir mimika oynamamışdı. Bu qeder sertlik mence lazım deyil. Men bele neler yaşamışam bu qeder ifadesiz dayanmıram. Ne problemi var göresen? Eh menimde sualıma bax e ne problemi varsa var. Öz problemlerim özüme besdi.
"Bi şey değil"
"Ha?"
"Bavul için diyorum bi şey değil"
"Ay çok affedersin. Teşekkürler"
"Hadi her neyse. Çocuklar bizi bekliyor. Biraz çabuk ol"
"Tamam"
Bir insan bu qedermi kobud olar? Off. O qabaqda mende arxada irelilemeye başlamışdıq. Axırda çıxışa çatdığımızda ilk söze giren Mert olmuşdu.
"Sonunda ya ne zor işmiş arkadaş. Hadi gelin bi kaç gün otelde kalalım. Sonrasında bir ev bulup oraya geçeriz"
"Hangi otel?" deye soruşdu Nicat.
"Hotel Sultania" eşitmişdim men bu oteli 5ulduzlu super yerdi. Bir seferinde Deryagil bura gelmişdiler.
Taksiye mindikden sonra otele geldik ve herkes oz otaqlarına dağılışdı. Ekizler ve Mert bir otaqdan men, Nicat ve Alper bir otaqda qalacaqdıq. Nicat problem deyilde Alper? Of da neyse bir teher yola vererik. Onsuz ancaq yatmaq üçün bura geleceyik.
Eşyalarımızı otaqlara yerleşdirdikden sonra aşağıya "Açıq büfeye" getdik. Herkes öz yeyeceyi qeder götürüb masaya keçdi. Üzümüzü çevirende ekizler eli dolu şekilde üstümüze gelirdiler. Heqiqeten hamısın yeyecekler?
Men şok içinde onlara baxarken Mert danışdı.
"Onlar her zaman böyleler. Karınları hep önemlidir onlara. Yani bundan böyle şaşırmasan iyi edersin. Yemeklerine karışıldıkta kızıyorlar"
"Peki hepsini nasıl yiyorlar?"
"Oda onları sırrı" dedi gülümseyerek.
Herkes yemeklerini yemeye başladı ve Ercanda bir fikir ortaya çıxdı.
"Hadi oturmayamı geldik. Kalkında bi bara gidelim. Deniz senin içmişliyin varmı?"
"Hayır"
"Tüh ya. Kötü oldu işte. Ama olsun koklteyl içersin sende. Ha bu arada Alper gene başımıza iş açma görevdeyiz"
"Bak Ercan ağzımı açdırtma bana. Siz karıştınız yoksa ben işi pişirecektim" sonda üzünde çarpıx bir gülimseme oldu.
"He he ya. Sonrada ay Alper, nereye gidyon Alper, hani odaya çıkacaktık Alper, ay aşkooomm, Alpeğğğr" Canın çıxartdığı seslerle Alperden başqa hamımız gülmeye başladıq. Alper bize ters baxış atdığında gülüşümüz soldu.
"Kapa lan çeneni!"
"Bak oğlum. Bir daha o olaya dair bir şeyler zırvalarsan vallahi o dilini keserim. İnanki hiç acımam"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Qadın
Genç KurguDeniz adlı bir qızın yaşadığı heyat. Bezileri bu heyata sessiz qala biler ancaq herkesin problemi özü üçün ağırdı!!!