2-

6 1 0
                                    


eren neyin değiştiğini anlayamıyordu. ders boyunca feyzayı izledi. arada kısa sohbet de ettiler. aynıydı her şey. iletişim olarak değişen bir şey yoktu aralarında. bu kadar kısa sürede anlaşılmazdı tabi... az daha incelemesi lazımdı bu konuyu.

gece uyumadan önce eren epey araştırma yapmıştı bu konuda. ve anladığı kadarıyla sevgili kavramı  arkadaşlığa benziyordu birlikte sürekli zaman geçirmek iletişim kurmak... ek olarak onu diğer erkeklerden kıskanması gerekliydi ve arada el ele tutuşma öpüşme gibi sevgili şeylerini yapması gerekiyordu. sevgililiğin algoritmasını çözmüştü sıra uygulamadaydı. okul çıkışıyla ilgili kafasında bir şeyler vardı.bir kez olsun uyum sağlayacaktı... mükemmel bir erkek arkadaş olacaktı...

----

okul çıkışı daha feyza ağzını açamadan hadi bowling oynamaya gidelim sevgilim dedi eren. feyza biraz şaşırmıştı ama kabul etti. birlikte bowling oynamaya gittiler. oyuna başlamadan önce kız arkadaşıma öncelik verip centilmenlik yapmam gerekli diye düşündü. hmm hatta oyunu kazanmasına izin vermeliyim bu onu mutlu eder. ilk atışı feyzaya bıraktı. 3 lobut devirmişti. eh fena değil dedi.feyzanın  ikinci atışı da yapması gerekiyordu strike yapamamıştı çünkü. topu tekrar attı. ama kenara kaydı ve hiç bir lobuta deymeden gitti.eren  topu eline aldı. ama atarken kendine söylediği şu kız arkadaşımın kazanmasına izin vermeliyim şeysini unutmuştu. hayvan gibi abandı topa ve strike yaptı. evvet diye bağırdı.

bu çocuğu sadece yarışmalarda böyle heyecanlı görebilirsiniz dedi feyza. o da hırs yapmıştı. ikisi kıyasıya oynadı kazanan erendi ama feyzanın puanı da ona epey yakındı. ikisi de nefes nefese kalmıştı. 

feyza gelip erenin elini tuttu bi anda. eren irkilmişti. hadi şu kurbağalı parka gidek. ne ne ne yapıcaz ki orda?  dedi eren. feyza gülümsedi. ve fısıldadı eğlenceli bir şeyler...

eren kızarmıştı... 

birlikte parka gittiler feyza erene ve kendine  dondurmalı kağıt helva yaptırdı. parkta el ele gezmeye başladılar. havadan sudan konuşuyorlardı. feyza gülümsüyordu değişik bakıyordu önceye göre eren biraz farkı anlamaya başlamıştı. 

karanlık çökmüştü...

ikisi de bir banka oturdular. feyza: eren seni zorluyor muyum? bu çıkma fikri bana aitti. bu tarz şeylere alışkın olmadığını biliyorum. eren* saçmalama hoşuma gitmese direk bu işten cayardım. hoşuma gitti... diyebilirim.güzel çünkü hızlı gitmeyi severim. sonra yavaşça yaklaşıp erenin yanağını öptü. çok yakındı erene. öptükten sonra çekmedi kafasını dudağına yaklaşmaya başladı. erenin iç sesi deli gibi bağırıyordu kaç uzaklaş sen bunu yapamazsın. eren sertçe yutkundu ve iç sesini baskıladı. bir kez olsun denemek istiyordu. kim bilir belki hoşuna giderdi.

feyza erenin çekilmediğini görünce dudağını onunkine bastırdı. elini erenin boynundan geçirip vücudunu daha da yaklaştırdı ona. sonra hafifçe çekti dudağını ve alt dudağına yöneldi erenin. eren hiç tepki vermemişti. feyza onu öpmeye devam etti. sonra hafifçe çekildi... ereni incelemeye başladı. suratında bir ifade yoksa da elleri titriyordu. kafası karışmıştı içinde tuhaf bir his oluşmuştu. ben gitmeliyim dedi ve nerdeyse koşarak kaçtı ordan... 

feyza iç çekti. sanırım.. fazla hızlı gittim... az sonra telefonuna mesaj geldi.

özür dilerim

senden hoşlanmadığımı felan düşünme

sadece... tuhaftı biraz

yarın yine sevgili olalım

çizgi(boy-boy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin