ne fark eder dedi feyza. sonra durup bir iç çekti. işlerin böyle gitmesini istemezdim eren. sana değer veriyorum. tabiki verirsin diye düşündü eren senin en problemli taraflarını gördüğüm halde hala sana yakınım. bu acayip değişken ruh halli sorunlu kişiliğinle insanların sana tahammül edeceğini mi sanıyorsun??
tabiki bunları içinden söylemişti. feyzaya ise boş bakışlarından birini atmakla meşguldü. bana tam olarak kızmamış bi taraftan bana hak veriyor bi taraftansa yaptığım harekete kızgın. evet bu düşüncemi sesli söyleyebilirim. erenin dudakları kıpırdamayı bıraktığında feyza hafifçe gülümsedi. yine de beni tanıyorsun eren dedi. bu çıkarımı yapmak için seni tanımaya gerek yok ama yine de evet tanıyorum. bazen fazla ukala oluyosun. eren gülümsedi.
feyza bi tereddüt etsede yaklaşıp sarıldı ona. ayrıldı sonra. feyza hüzünlü ciddi bir ifade takınmıştı. eren bu bakışı biliyordu bir süre görüşmeyek bakışı. gerçi eren de aynı şeyi düşünüyordu orda gururu ezilmişti feyzayla normalleşemezdi. ama olay gününü dile getirip kavga etmenin bir alemi yoktu.
feyzaya kararsız bir surat ifadesiyle, belki de bir süre görüşmemeliyiz dedi. eren elbette dedi tereddütsüz. ve hoşçakal diye bitirdi sözünü. feyza bir kez daha erenin onu anlamasına ve anlayış göstermesine içinden teşekkür etti o da kafasını salladı ve ayrıldılar.
eren otobüse bindi ve eve gitti. ders tekrarı yaptı pc açtı oyun oynadı. ertesi gün okula gitti dersler aynıydı. ve feyzayla hiç konuşmadı. sonraki günler de öyle geçti. hafta sonu geldiğinde eren masasının başındayken bir şey fark etti. bu hafta dolmuş parası vermek ve annesine günaydın demek dışında tek bir kişiyle bile konuşmamıştı.
işte yine başlıyordu. içine kapanma döngüsü... bu döngüden nefret ediyordu .eren okulda da konuşmayan biriydi. öğretmenler onunla uğraşmazdı. yani hadi kalk şunu yap demezlerdi. eren ödevlerini yapardı sessizce köşede otururdu öğretmenler de o yokmuş gibi davranırdı. arkadaşı yoktu.
3 sene önce aylarca bu döngünün içine kısılmıştı.
feyza lisede bir dönem başka bir okula aldı kaydını başka bir şehre. ve aylarca gelmedi. muhtemelen ailesiyle ilgili sıkıntılar vardı. zaten feyza hiçbir zaman ailesiyle iyi geçinen bir kız olmamıştı. feyza gittiğinde eren önce önemsemedi. aylarca kimseyle konuşmadı. ve bu durumdan rahatsız olmamıştı. ama bir gün aldığı video oyununu bitidiğinde bunu kutlamak için birine anlatma isteği duydu. yoğun bir şekilde. ve 3 gün sonrasında annesi bir yere gideceğini söyleyip haftalarca gelmedi. eren bir gün markete gitti . marketten çıkarken adamın biri erenin elindeki 50lik banknotu çektiği gibi aldı. eren ne olduğunu anlayıncaya kadar adam arayı açmıştı. eren adamın yanından geçtiği kişilere seslenip onu durdurmalarını söylemek istedi. ama ağzını açtığında ses yerine bir fısıltı döküldü dudaklarından. bağırmaya çalıştı ama sesi çıkmamıştı. şoktan mı yoksa uzun süre konuşmamaktan mı bilemedi ama sesi çıkmadı dakikalarca uğraştıktan sonra ağlamaya başladı. yere çöktü kendine sarıldı ve hıçkıra hıçkıra ağladı. 16 yaşında bir çocuktu daha. etrafına insanlar toplandı . neyin var diye soruyorlardı.olayı gören adamın biri erenin parasının çalındığını söyledi . insanlar o zaman anlayışlı sesler çıkardılar ve polisi aramaya kalktılar. oysa erenin parayı düşündüğü yoktu. bunun eşyasının çalınmasıyla hiç bir ilgisi yoktu. olayın büyümesini istemediği için kalktı ve koşarak uzaklaştı ordan. eve gitti ve saatlerce ağlayıp uyudu. o günün sabahı bir daha asla bu döngüye girmeyeceğine söz verdi kendine. daha sonra annesi geldi. feyza da 2 hafta sonra geldi ve eren normal hayatına döndü. ama bu olayı hiç unutmadı.
