Hazal'da Gül'ün yanına gelmişti 1. ders sabırdı ve bu hiçte Hazal'a göre birşey değildi o biraz kendi kafası nasıl eserse öyle davrandığı için sabretmek beklemek ona göre olmayacaktı. Gül önce onun karşısına çok iyi birisini çıkarttı. kız çok tatlı dilli biri kızla muhabbet edecekti.
Gül:
ders şu kızla konuşacaksın bakalım ne kadar dayanacaksın
Hazal hiç birşey anlamamıştı kıza baktı iyice bir süzdü kıza ''merhaba'' dedi kız bakıp güldü ve sonra kafasını aşağa eğdi. Hazal kızın etrafında bir tur attı kızı dikkatlice süzdü sonra Gül'e dönüp ''ama bu hiç konuşmuyor'' dedi. Gül'ün yanında o çocukta vardı kızla karşılıkla oturdular ortam aşırı sessiz bu ortamı hiç sevmeyen Hazal Gül'e, o çocuğa ve kıza baktı. Gül ve o çocuk bir dedektif gibi gizemli gözlerle Hazal'a bakıyorlardı. O kız ise başını eğmiş dudaklarını ısırıyordu arada bir kafasını kaldırıp Gül'e ve o çocuğa bakıyordu. Çocuk artık dayanamayıp'' artık siz muhabbet edin biz gidelim'' dedi ama bunu derken Gül'le beraber alttan alttan gülüyorlardı.
Hazal kıza bakıp adını sordu. Kız da ''bunu söyleyemem bu bir sır ''diye cevap verip başını tekrar eğdi. Hazal sinirli bir şekilde ''peki o zaman kendini tanıt nesin necisin niye sen geldin'' dedi. Kız yine başını kaldırıp ''üzgünüm ama kendim hakkımda fazla konuşamam'' dedi Hazal daha fazla sinirlenip sesini yükselterek o zaman sen sor ben söylim diye bağırdı. Kız hiç modunu bozmadan ''benim sana bişeyler anlatmam lazım sizin değil bana böyle emir verildi.'' ve Hazal daha fazla sinirlenip ayağı kalktı sandalyesini fırlattı. ve aşırı aşırı sinirle kıza bağırdı.
''Sana anlat diyorum bir tepkin yok, ben anlatayım bari diyorum olmaz diyorsun, sana adını soruyorum yasak diyorsun burada herşey yasak biliyor musun? o az önce buradan çıkan o yakışıklı çocuğun bile adını bilmiyorum neden çünkü yasak, bizi buraya getiren o meymenetsiz adamın da adını bilmiyorum neden yasak bir de burada ne var biliyor musun? zamanı gelince öğrenirsen ne zaman gelir şu zaman acaba neden buraya geldim diyorum zamanı gelince öğrenirsin, neden isimlerinizi öğrenemiyorum diye soruyorum zamanı gelince öğrenirsin şimdi de sen çıktın başıma sen neden buradasın senle konuşup sabrımı deniyeceklermiş he bir de eğitim çıktı başıma sende konuşmuyorsun ki konuş da sabır testi midir nedir ondan olsun şu odada senle konuşarak 1 saat geçirmek zorundayım sen benim ne kadar zor durumda olduğumu düşünebiliyor musun? peki ya ne kadar çaresiz olduğumu? kendimi öldürmek istediğimi biliyor musun? ''
dedi ve sandalyesini düzeltip oturdu. Ellerini başına koyup ağlamaya başladı. Bu sefer kız başını kaldırıp SİBEL dedi Hazal başını kaldırıp ''ne diyorsun ya'' dedi ve bu sefer kız başladı.
'' Adım Sibel, senin kadar hatta senden daha fazla kendimi öldürmek istiyorum, ama yapamam. Gül'le beraber düştük buraya sonra beni hiç bilmediğim bir yere bıraktılar senin bu sabır testin gibi bıraktılar ve biz seni bir gün almaya geliriz o zamana kadar burada yaşa dediler peki ben orada ne yapsaydım sen olsan ne yapardın sen vurdum duymaz kimseyi umursamayan bir kıza benziyorsun sen orada kendini öldürürdün ama ben korktum yapmak istedim ama sonrasında kendimi öldürdüm diye sevdiklerime zarar vermelerinden korktum orada 8 ay kaldım aç susuz değildim ama nasıl beslendim biliyor musun oradaki ne olduğunu bile bilmediğim belki yemektir diye düşündüğüm iğrenç görünüşlü şeylerden peki nasıl susuzluğumu giderdim oralara hiç girmeyelim bile sonra birileri geldi 8 ay sonra dedi gidiyoruz kalk kalktım nereye gidiyorum, si kimsiniz diye kaç defa sordum ama cevap vermediler 3-4 saatlik yol boyunca geldiğimde bana dedikleri şey kendinden bahsetme test içinde sabır testi diyip koydular senin yanına beni bende ne yapacağımı bilmiyordum belki sana bunları anlattığım için nasıl korkuyorum biliyor musun? he bu arada senin o yakışıklı dediğin çocuğun adı da Anıl ve gerçekten yakışıklı'' dedi.
Hazal bir anda kalkıp kıza şaşkınlıkla baktı bu seferde kız oturdu ve masum masum gülmeye başladı.
Hazal kızın ağzını kapatıp etrafa baktı sonra kızla fısıldaşarak konuşmaya başladı
- Niye böyle bir şey yapma ihtiyacı duydun ki hadi söyledin niye bağırıyorsun şimdi benim başım belaya girecek.
dedi ve etrafta dolanmaya başladı. Kız hala daha gülüyordu sevimli sevimli bir anda içeri o çocukla Gül girdi. Gül Sibel'in kolundan tuttu, kaldırdı ve dışarı çıkarttı. bu sefer Hazal'la konuşan Anıl'dı.
Anıl:
-bunları duymadın bilmiyorsun adımı bilmiyorsan bana sorsaydın ben yasakta olsa sana söylerdim benim hakkımda her şeyi bu ilk konuşma çok tatsızdı bir dahakine daha iyi şeylerden bahsederiz dedi ve gülerek kızın yanına gitti, kapıyı kapattı oda da Hazal tek başına kalmıştı. Çocukla yaşadığı şeyin etkisinden hala kurtulamamıştı, onu düşünüyordu.
Gül'de Anıl gelmeden Sibel'e bir şey demedi ama çok sinirli bakıyordu. Sibel Gül'e görüşmeyeli nasılsın diye sordun ama Gül cevap vermedi Sibel tam bir şey diyecekti ama Anıl geldi Sibel'in kafasına yapıştırdı.
Anıl:
-sen kim olduğunu sanıyorsun da her şeyi söylüyorsun ya ağzında bir şey kaçırırsa hadi söylemedi diyelim ya bu konuşmalar kayıt altına alınırsa o zaman ne olacak bunun sorumluluğunu sen mi alıcaksın tek istediğimiz sabrını ölçmekti. her şeyi anlatmana ne gerek vardı.
Sibel:
- onun bana ne dediğini duydun mu sanki ben bu durumdan çok mutluymuşum gibi konuştu kendini öldürmek istediğini söyledi sırf bu yaşadıkları içinmiş nankörlük yapıyordu ya da hiç empati kuramıyordu bağırdı çağırdı ne yapsaydım neler çektiğini anlatan bir kıza içimi döktüm seni de yakışıklı buluyormuş ismini bilmek istiyordu ben de söyledim sen bana bu kadar bağırıyorsun ama sende hiçbir şey bilmiyorsun biliyorsan söyle neden beni gönderdiniz neden bu kız bu kadar kısa sürede eğitimci seçildi.
Anıl kekelemeye başladı '' şey yani şeçildi işte öyle oldu da.'' Sibel gülmeye başladı ve ''bir iki basamak bizden daha öndesin diye bize bunları yapamazsın tamam mı '' dedi ve gitti.
Gül'de Anıl'da Sibel'in arkasından baka kalmıştı o sırada da Hazal odadan yanlarına gelmişti ''peki şimdi ne yapacağız'' diye sordu Anıl Hazal'a döndü ve ''bana güven sana bir şey olmasın diye elimden geleni yapacağım'' dedi sonra Sibel'in peşine düştü.
Gül Hazal'a döndüğünde Hazal'ın yanakları kızarmış saçma sapan gülüyordu. Gül kendisine gelmesi için kafasına vurdu ve o da gitti Hazal kendi kendine bağırdı ''burada birini kendine getirtmek için niye kafasına mı vuruluyor beyin hücrelerim yandı'' dedi kimsenin onu dinlemediğini fark edince arkasına bakmadan gitti.
![](https://img.wattpad.com/cover/74862931-288-k640699.jpg)