Kaçış

3 1 0
                                    

Ateşten devam:;
Evet küçük hanım elvet karşıma çıkacaksın.
Oyun oynayan çocukların yanına gidip elimdeki resmi gösterdim.
"Çocuklar bu kızı tanıyorsunuz."
Oradan bir çocuk
Aaa Bu kodroyo abla evet abi tanıyoruz.
Neden ki :
- " Eski bir arkadaşım da şimdi okuldamı."
- Hayır abi okuda değil bu gün arkadaşının doğum günü olduğu için oraya gidecek.
- " Bana adresi verirseniz görevli bir kişi gönderdip marketen her istediğinizi aldırırım. Ama bir şartla bu konuştuklarımız aramızda kalsın.
"Peki abi" deyip adresi verdiler.
Ben de görevli gönderip çocukların canı ne istiyorsa almasını söyledim.
- Evet küçük hanım bir saat sonra doğum gününe baskın vereceğim.
Ve elimde olacaksın.
Hazırlık yapmak için arabama bindim. Hizmeçilerden birini arayıp dağ evimi terk etmelerini söyledim.

Kaçış

İncimden devam

" Bu nedir yaaa "
Koş koş öldüm ara sokağa tam gireceken dünkü nah çektiğim görevliyi görünce hemen saklandım.

Kamyonete tonlarca uğuşturucu yükletiyordu.
Alah bilir kaç çocuğu zehirleyecekti.
Yanındaki iki tane çocuğu dövüyordu.
Çocuklardan nefret ederim ama sebepsiz yere dövmeye hakı yok.
Çocuklarıda komyenete bindirdikten sonra geri kalan uğuşturucuyu kamyönetin gizli bölmelerine yerleştirdi.
Arkasını döner dönmez yanına gidip

" Vay vay vay bizim görevliye bak " derken cebine doğruydu.

Ben de tabiki hızlıca çantamdaki osmanımı çıkartıp ayağımla adamın şeyine vurdum.
Tabiki osmanımı kulanmadım.
Osmanımı gösteriş amacıyla çıkarmıştım.

Yazardan :::;

Osman : Sopaa okumaya devam

" Bak koçum bize kadroyo derler " deyip kamyönetin sürücü koltuğuna oturdum.
Tabiki kamyöneti sürmeyi bilmiyordum.

" Yağ Allah" deyip gaza bastım.
Hemen ileride deniz ve uçurum vardı.
Çocukları kamyöneten indirip kamyöneti uçurumdan attım.
Sonrada denizi boyladı.
İki elimle üstümü silkeledikten sonra Arkamı tam döndüm ki görevli ve o silah.

Kıpırdama yoksa vururum.

Tabi ki onun dediğini yapmayacaktım.
Adamın elini tam tutmuştum ki o an o ses o göz kararması.!!

Yazardan devam::

Kadroyo yani incim adamın elindeki silahı almaya çalışırken iki el ateş sesi.

İncim yere yıldıltan sonra..

Etrafına bakındı.
Yaklaşan polis görevliye yani uğuşturucu kaçakçısına

" Elini kaldır ve kızı bırak !! "

İncim adamın boş anını hiç kaçırmadan silahı kapıp denize attı.
Polis uğuşturucu kaçakçısını kelepçeledi.

İncime dönüp

" İyimisin sorusunu soracağına "

İncimden devam::

Bana teşekkür edeceğine

" Sen salakmısın silahı denize atıyorsun eyer silahı bulamasalar adamı serbest bırakacaklar." Dedi.

Polisin üstüne yürüyüp

" Bana bak da demin ölecek ben yada oydu."

Polis salak salak gülünce,
Hemen elimi havaya kaldırıp orta parmağımı çıkartım.
Anlımdan akan teri sol omzumla sildim.
Polisin yüzünde kocaman gülümseyiş varken şimdide sinir , öfke , utanç , intikam benimsemekteydi.
Hemen koşmaya başladım.
" Ve Zaferrrrr "
Polis beni takip etmemişti.
Filizin doğum gününe geç kalmamak için yola koyuldum.
Bu gidişle filizin evine zor varacaktım.

Belaya TutkunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin