Drunk memories • Yoonkook

one night

••

Yaklaşık on dakikadır baktığım ekran gözlerime ağır gelmeye başlarken içinde bulunduğum saçmalığın farkına varmış ve göt kafalı Jungkook'un cevap vermeye tenezzül etmediği uygulamayı kapatıp güçsüz bedenimi soğuk parkeye bırakmıştım.

Kokusu istemsizce burnuma dolarken gözlerimi kapatıp saçlarımı çekiştirmeye başladım.

Korkuyordum.

Korkuyordum çünkü ona doğru çekiliyordum ve bunu saklayabileceğimi bilsemde içten içe kafayı sıyıracak gibi hissediyordum.

Düşünme başlıklı sikik işime devam etmeyi hedeflemişken kapının zili çok değerli zamanımı çalmış ve beni ayağa kaldırmıştı.

Delikten bakma gereği duymadan paslanmış dikdörtgeni araladım ve gördüğüm tanıdık suratla olduğum yere çivilendim.

"Selam Yoongi."

"Açsındır diye düşündüm."

"Değilim."

Ve çok değerli karnım şarkısına başlamıştı.

"Yalancı."

Beni es geçerek içeri girmiş ve küçük bedenimin sendelemesini sağlamıştı.

Gözlerimi kapatıp parfümünü duymayı dilerken burnuma ulaşmayan kokusu nedensizce sinirlenmeme sebep olmuştu.

"Parfümüne ne yaptın?"

"Oh, değiştirmemi istediğin için sıkmadım."

"Değiştir dedim aptal sıkma demedim."

"Madem kokumu seviyordun neden öyle dedin o zaman?"

"Kıçım. Kokunu sevdiğimi kim söyledi ki?"

"Bilmem."

"Bir erkeğe nazaran fazla kısa ve yine bir erkeğe nazaran fazla tripli biri söylemişti sanırım."

"Kaşınıyorsun."

Taşa dönmeye yüz tutmuş kalbimde havai fişekler patlarken gülümsemiş ve gömüldüğü koltuğu pat patlayarak beni yanına çağırmasını izlemiştim.

Bir geceden bir şey olmazdı değil mi?

Bir gecede yıllardır ördüğüm o çin seddini yıkamazdım değil mi?

Siyahlının getirdiği biraları masaya dizişini izlerken iç sesimin beni ele geçirmesine son kez izin vermiştim.

Bir gecede,

Onu sevemezdim değil mi?

••