Drunk memories • Yoonkook

ugly truth

Fikrinizi belirten ya da yaşadığınızı belirten bir kaç yorum bıraksanız sevineceğim

••

Kafamda dolanan şeytanları sineye çekip önüme serilmiş hazineye baktım.

Bira-tavuk ikilisi beni çağırırken daha fazla dayanamayacağımı anlamış ve dalışa geçmiştim.

Önümü görmeden yemeye devam ederken sağ tarafımda hissettiğim kahkahayla o tarafa döndüm ve ölümcül bakışlarımı Jeon'a yönelttim.

"Yiyoruz şurada."

"Yeme diyen yok."

"Niye gülüyorsun?"

"Sadece fazla sevimlisin ve böyle yemeye devam edersen seni tekrar öpeceğim."

Kalbim, bakışlarımdaki boşluğa tezat oluşturacak şekilde atmaya devam ederken bir şey deme gereği duymamış ve işime devam etmiştim.

O sırada omuzlarımda hissettiğim baskıyla afalladım ve kendimi koltukta buldum.

Çok geçmeden kasıklarıma yerleşmiş bir Jungkook ve ağzımda atan bir kalple karşı karşıyaydım.

"Kalk üstümden."

İç sesime kulak vermeme adlı olay üstünde çalıştığım için kendime teşekkür ederken erkekliğimde oturan afet yüzüme biraz daha yaklaşmış ve sıcak nefesini kulağıma vermekten çekinmemişti.

"Ne dersin Min Yoongi?"

"Seni öpmeli miyim?"

-Oh evet kesinlikle.-

"Kalk dedim sana."

Beni bir nebze olsun dinlemeden dudaklarını dudaklarımla buluşturmuş ve ürkekçe öpmeye başlamıştı.

Her ne kadar cesur davranmaya çalışsada karşılık vermememden korktuğu belli oluyordu.

Ama ne yazık ki ben, üstümde kurduğu yarı cesaretli baskıya çoktan alıştığımı hissediyordum ve "Bir gecede Jeon Jungkook'a kapılmam imkansız ." cümlesini kendime yedirmekle meşguldüm.

Tam şuan,

İçimde yaşattığım canavarla öpüşüne arsızca karşılık verirken.

Ve yıllar boyunca örmek için -tabiri caizse- kıçımı yırttığım üstüne üstlük kimseyi içeri almamaya yemin ettiğim duvarları kendi ellerimle onun için yıkıyordum ve bundan zerre pişmanlık duymuyordum.

Sanırım beni ölesiye korkutan da buydu.

Onun siktirip gideceği gerçeği.

Ve benim yıkılan duvarlarımı en baştan teker teker örmeye başlayacak olmamda acı gerçekler listesine dahildi.

••