-5-

95 11 4
                                    

Elektra Pond

   Elektra, Amelie'den ayrıldıktan sonra kütüphaneye girdi. Kütüphanede elinde "İnsan ne ile yaşar?" ile koltuklardan birine oturmuş olan Ocean Qwin'i gördü. Qwin ismi "Who win?" yani "Kim kazandı?" cümlesini anımsattığı için Qwin'e Ocean demekten daha çok hoşlanmıştı. Çantasından Hogwarts:Bir tarih'i çıkardıktan sonra Elektra hiç seslenmeden direk Ocean'ın karşısına oturdu.

   İkiside yarım saat boyunca kitaplarını okumaya dalmışken sonunda Ocean kafasını kaldırıp Elektra'ya baktı. Gerçekten çok derin okuyordu. Elektra, Ocean'ın ona baktığını anlayınca "Şişt." dedi. "Bölümüm bitmedi." Bu cümleyi duyan Ocean'ın kafası haliyle karıştı ve Elektra'nın bölümünün bitmesini bekledi.

   Elektra, bölümünü bitirdikten sonra yanındaki kitap ayracını aldı ve kitabına özenle yerleştirdi. Hiçbir zaman kitabının kaldığı yeri unutmamak için sayfayı kıvıran canavarlardan olmamıştı. Sonunda kitabını çantasına koyduktan sonra Ocean'a baktı. Ocean, sonunda konuşabileceğini anladığı zaman "Senin kahvaltıda olman gerekmiyor mu?" diye sordu. Elektra, yavaşça Ocean'a doğru döndü sonra kolundaki saate baktı ve anında gözbebekleri neredeyse gözündeki yeşilliği kapatacak kadar büyüdü. Şokun etkisinde olan Elektra, bir anda oturduğu sandalyeden fırladı. Kitabını alırken çıkardığı kapağını açık unuttuğu su şişesini devirdi. İşte ne olduysa o anda oldu.

    Masanın biraz yanından geçen siyah saçlı, bir Slytherin öğrencisinin kıyafeti baştan aşağı su oldu. Kız, ıslandığını hissedince Elektra'nın düşüncesine göre sırf arkadaşlarını bulmak için geldiği kütüphanenin ortasında çığlık attı. Kütüphanedeki herkes anında Elektra'ya, Kız'a ve Ocean'a döndü. Elektra, her ne kadar Kızı cırtlak bulsa da ve kaçma isteği her saniye katlanarak artsada Kıza doğru adım attı. "Yıldızlarım aşkına, özür dilerim isteyerek olmadı." dedi. Kız, yine cırtlamaya başladı. "Tabiki de üzgün olacaksın.Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" dedi Kız yine kütüphanenin ulu ortasında bağırınarak. Elektra, kendisinin bile nasıl bu kadar sakin bir ses tonunda konuşmasına şaşırarak. "Hayır." dedi. Kız da artık çok oluyordu ama!

   "Bundan sonra bilirsin seni küçük melez." diye bağırdı. "Ben Isabella Goyle'um." dedikten sonra "Safkan." demeyi unutmadı. Elektra, yeter artık diyerek Goyle ailesi hakkında bildiği bütün kötü şeyleri sıralayacakken Ocean araya girdi.

   "Tamam, yeter. Isabella mısın nesin, kız özrünü diledi. Hem ailen Lord Voldemort'a hizmet etti diye bence gurur duymamalısın." dedi Ocean. Isabella ise "Karanlık Lord'un adını ağzına bile alma!" diye bağıracaktı ki kattaki bütün öğretmenler ve Elektra'nın neden bu kadar beklediklerini anlamadıkları Kütüphane görevlileri Isabella'yı durdurdu.

   Tam o sırada oradan geçen Müdüre McGonagal, Isabella'ya ceza verdi ve Slytherinden beş puan eksiltti. Herkes dağılınca birlikte Büyük Salon'a giderken Ocean, Elektraya kitaplarını taşımasına yardım etti çünkü Elektra hem o gün ki derslerinin kitaplarını getirmiş hem de yardımcı kitaplarını ha unutmadan bir de o gün içinde okuyacağı kitapları getirmişti. Fakat Kütüphane'den ayrılırken Elektra artık yeni bir düşman edindiğinden emindi.

&&&
Slytherin'de olan "safkan" takıntılı bir aileden olmasına rağmen bunu umursamayan tek kişi Mare'ydi galiba. Tabi Mare'nin yanında gördüğü birkaç kişiyi tanımıyordu. 'Umarım onlarda Mare gibidir.'diye içinden geçirmekten kendini alıkoyamadı.

Sirius Black'i anımsadı Elektra kısa bir süreliğine.

Tılsım sınıfına çok yakın olduğunu fark etti kendine çeki düzen vererek içeri girdi. Kılpayı kurtulmuştu. Slytherin'le ortak ders olduğu için Isabella'nın alaylı bakışları yüzünden morali bozuldu.

Umursamamaya çalışarak Mare ve Amelie'nin yanına ilerledi. Mare "Senin neyin var Elektra?" diye sorunca Elektra "Yok bir şey diyerek." geçiştirmeye çalıştı. Bu sefer Amelie "Bir şey olmuş bizden saklama, biz arkadaşız." dedi. Kafasıyla onaylayıp "Haklısınız ama sonra anlatırım, Flitwick birazdan gelir hem ben bu dersi bu kadar merak ederken sinir bozucu insanları önemseyecek değilim." diyerek gülümsedi Elektra. Mare ve Amelie'nin onaylamasıyla birlikte yerine oturdu.

Ardından Profesör'ün gelmesiyle derse başladılar. Her sene yaptığı gibi kendini tanıtan Profesör Flitwick fazla oyalanmadan derse geçti. Artık Tılsım Profesörleri haricinde Harry Potter zamanından kalan bir öğretmen kalmamıştı.

Elektra'nın aklı heyecandan duracaktı. Profesör konuştu "Wingardium Leviosa". Dikkatle dinleyen Elektra derin bir nefes aldı. Önündeki tüye baktı, kendi kendine tebessüm etti ve sihirli sözcükleri söyledi. İlk başaran oldu. Ağzından çıkan sihirli sözcükler tüyü havalandırdı. Asasıyla tüyü istediği yöne yönlendirdi. Başarısıyla gurur duydu. Flitwick ona baktı ve "Aferin Mss.....?"
"Pond, Elektra Pond" dedi Elektra.
Flitwick devam etti "Mss.Pond umarım hep böyle devam eder."diyerek gülümsedi . Gülümsemesine karşılık veren Elektra mutluydu. Sanki sabah olanları unutmuşcasına....

   Hemen peşinden birkaç kişi de büyüyü yapmaya başladı, herkesin mutluluğu gözlerinden okunuyordu.

    İlk büyü...

   Herkes o muhteşem sevinci hissetmişti.

    Olayı bozan biri tabiki çıktı. Isabella. "Senin gibi melez birinin büyüyü ilk yapan olması çok şaşırtıcı Pond. Ama bunun uzun süreceğini hiç sanmıyorum ve ben bunu keyifle izliyeceğim."deyip bir kahkaha attı.

      Elekta buna cevap olarak "Görüceğiz Isabella. Hırsına yenik düşüşünü görmekte çok keyifli olucak. İnan bana."dedi ve bir gülümseme yolladı.

       Sinirlenen Isabella ayağını yere vurarak "Seni pis me-"sözünü bölen Profesör Flitwick "Hey burada neler oluyor?" diyerek ikisine de bir soru yöneltmiş oldu. Elektra hemen "Hiçbir şey Profesör. Sadece konuşuyoruz."dedi. Flitwick şaşırdı "Bir Slytherin ve Gryffindor? Emin misiniz?"diyerek yeni bir soru daha sordu. İkiside bir şey demeden Profesör Flitwick'in suratına bakmaya devam ettiler. "Bu sene diğerlerinkinden çok daha farklı olacağa benziyor."dedi ve arkasına döndü.

&&&
       Ders çıkışı Amelie ve Mare hemen Elektra'nın yanına koştular. Elektra yine anlatmamada ısrarcı olsa da artık dayanamayarak her şeyi olduğu gibi anlattı. Mare kafasını sinirle salladı. Amelie'nin kendisini hazırladığı durum olsa bile arkadaşına böyle davranılması canını sıkmıştı.

Üçüde üzgün olarak bir süre dolaştılar. Yanlarından geçen Scorpius Malfoy "Hey, neyiniz var?"diye sordu. Uzunca bakan Mare sayesinde. "Tamam anladım, konuşmak istemiyosunuz ama en azından tanışalım." dedi. Elektra ve Amelie kendini tanıttı. Scorpius tekrar söz alarak "Bu arada anlatmak isterseniz her zaman dinlerim, Mare ile arkadaşsanız benimle de arkadaşsınız demektir." deyip gülümsedi moralleri biraz olsun yerine gelen Elektra, Mare ve Amelie , Scorpius'la konuşmaya başladılar. Scorpius onları güldürüyor, neşelerini yerine getiriyordu.

     Onları uzaktan gören Profesör Flitwick gülümsedi, kafasını yukarı kaldırarak mırıldandı "Hogwarts, her sene daha da şaşırtıyor beni... Slytherinler ve Gryffindorlar ha? Gerçekten farklı seneler bizi bekliyor."

Harry Potter Fan Made Stories #1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin