Alarmın sesiyle o beklediğim güne uyanmıştım. Lise öğrencisiydim artık. Heyecandan alarmı okulun başlamasına tam 4 saat kala kurmuştum. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra gömleğimi ütülemek için ütü masasını aramaya başladım.Ütü masasını 14 yaşında bir erkek çocuğunun arıyor olması biraz tuhaf gibi gözüksede,aslında değil.
Annem biz çok küçükken vefat etmiş.Kendisini bir kaç eski ve yırtık resimden tanıyorum diyebilirim. Bu yüzden küçük yaşta öğrenmiştim ütü yapmayı,çamaşır yıkamayı hatta yemek yapmayı...
Evimiz küçük ama şirin bir apartman dairesiydi, babamla beraber burada yaşıyorduk yıllardır. Doğal olarak yan komşumuz Ayşe teyzeyle çok uzun yıllara dayanan bir samimiyetimiz vardı. Beni oğlu gibi sever, yaşımın küçük olmasına rağmen bildiği ne varsa öğretirdi. Bildiğim bütün ev işlerini Ayşe teyzeden öğrenmiştim. Arada o da uğrar yardım ederdi bana.
Bu arada ben ütü masasını bir türlü bulamamışken zil çaldı aniden, saat daha çok erkendi. Babam hâla uyuyordu, korkarak kapıya doğru yaklaştım. Kapıyı açtığımda Ayşe teyzeyi görünce rahatlamıştım. Elinde bağlanmış bir kravat, ütülü beyaz gömlek, lacivert yeni bir ceket ve okul pantolonu vardı. Liseye başladığımı unutmamış ve belkide hayatım boyunca unutamayacağım bir sürpriz yapmıştı.
Ağlamamak için kendimi zor tuttum ve boynuna sarılıverdim. Ayşe teyzeye uzun uzun sarıldıktan sonra, yeni kıyafetlerimi bana doğru uzattı. Lisedeki ilk güne böyle güzel kıyafetlerle gideceğim için çok mutluydum. Hemen içeri geçtim ve yeni kıyafetlerimi heyecanla giymeye başladım. Aynaya baktığımda,kendimi çok özel hissetmiştim. Ceketimin düğmelerinin parıltısından kendimi alamıyordum. Ta ki babamın kahkaha seslerini duyana kadar.
Babam uyanmış, belkide dakikalardır beni seyrediyordu. Başımı ona doğru çevirdiğimde ağlamaklı gözleriyle bana baktığını görmüştüm. Benimle gurur duyduğunu kelimelerle ifade etmesine gerek yoktu, gözlerinden anlayabiliyordum. Yavaş adımlarla bana doğru yaklaştı ve saçımı okşadı.
Tutamamıştım gözyaşlarımı, tüm gücümle sarılmıştım babama. Bütün bu duygusal dakikaların ardından zaman yaklaşmıştı. Babamla beraber ufak bir kahvaltı yaptıktan sonra yola çıkmıştık. Babam işine,ben ise lise öğrenciliğinin nasıl bir duygu olduğunu anlamaya çalışarak okuluma doğru yola koyulmuştum.
•••••• ŞIMARACAK KİMSEN KALMADIYSA, BÜYÜYORSUN DEMEKTİR ••••••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİSE DEFTERİ
Teen Fiction"İLK AŞKLARIN, YILLAR SÜREN DOSTLUKLARIN, ESKİMEYEN ANILARIN BULUŞTUĞU BİR DÜNYA HAYAL ET! " 14 yaşında liseye yeni başlayan Efe yaşadığı dram dolu olaylardan sonra hayatına nasıl devam edecek ? Kimi zaman yüreği paramparça olacak, kimi zaman baş...