İlk Tanışma

166K 1.8K 156
                                    

Steven altında yatan kadının içine son darbesini yaptığında şiddetle boşalırken kadın da adını haykırarak doruğa ulaştı. Bir süre nefesini düzenleyen genç adam kadının içinden çıkıp temizlenmek için banyoya giderken "çıktığımda kaybolmuş ol" diyerek kapıyı kapatmıştı.

İçeriden duyduğu küfürleri hiçe sayarak duşu açıp altına geçerken gözlerini kapatarak az önce yaşadığı amaçsız arzuyu düşündü. Onun için hiçbir şey ifade etmeyen bir kadınla daha birlikte olmuş ve yine her seferinde olduğu gibi tiksinmişti. Yaşadığı kaçıncı birliktelikti bilmiyordu ama vücudu rahatladıktan sonra bir daha aynı bedeni istemediğini çok iyi biliyordu. Kendinden nefret eder olmuştu artık. Belki hiç umursamaması gerekirdi ama Steven öyle değildi. Arzularına gem vurabilse bir daha hiçbir kadınla birlikte de olmazdı ama yapamıyordu. Her türlü yardımı almıştı ama bu sorununu bir türlü çözememişti.

Duştan çıkıp içeri girdiğinde kadının gitmiş olduğunu görerek sevindi. Belindeki havluyu sağlamlaştırırken odasından çıkıp uzun koridoru geçerek mutfağa gitti. Burası genelde kadınları getirdiği evdi. Hiçbir zaman çok vaki geçirdiği bir alan olmasa da evini seviyordu. Sadece yatak odasında mobilya olan evde yalınayak gezmek en büyük hobisiydi. Mutfağa girdiğinde dolaptan bir bira alıp terasa açılan kapıdan dışarı çıktı. Şehrin en yüksek binaların birinde olan dairesinden kuş bakışı şehri izlerken kendine kısacık bir zaman tanıdı.

Birası bittiğinde hayatına geri dönme zamanı gelmişti. Odaya gidip önceden hazırlattığı takım elbisesini üstüne geçirirken bu akşam yapacağı toplantıyı düşündü. Bir yıldır almak için uğraştığı arazinin sahibiyle sonunda görüşecekti.

Adının baş harfleriyle süslü olan kol düğmelerini de taktıktan sonra saçını eliyle düzelterek komedinin üstündeki cüzdan ve anahtarlarını alıp evden çıktı. Kapının önünde bekleyen adamları onun çıkışıyla peşine düşerlerken asansöre bindiklerinde adamları kulaklıktan aşağıdakilere geldiklerini haber veriyordu. O asansörden inene kadar binanın çevresindeki insanlar temizlenmiş, arabası binanın önüne getirilmiş olurdu.

Bentley marka arabasının kapısını şoförü onun için açarken "günaydın Edward" diye selamladı adamı.

"Günaydın Bay Janos" diyen adam yüzünün ciddiyetini bozmadan karşılık verirken Steven "bir gün seni güldüreceğim" diyerek arabaya bindi. Kendisi de çok esprili biri değildi ama Edward kadar suratsızda değildi.

Günlük gazetesini eline alıp sayfaları karıştırmaya başladığında Edward da yerine geçmiş arabayı çalıştırmıştı.

"Bugün için özel olarak istediğiniz bir şey var mı efendim." Dediğinde onun şirketinin yanına kurulan yeni şirketin haberini okurken kafasını kaldırıp ona bakarak "ne ile ilgili Edward" dedi.

Edward "Efendim bugün kız kardeşinizin doğum günü" dediğinde tamamen unutmuş olduğu tarih aklına düşerken "siktir Edward bana bunu neden dün hatırlatmadın" diyerek telefonunu çıkarmış Clara'yı aramıştı.

"Dün hatırlatmıştım efendim" diyen Edward'ı duymazdan gelirken Clara'nın sesi kulaklarında çınladığına "biricik kardeşim" dedi en içten sesiyle.

"Boşuna hoş sözlerle beni kandırmaya çalışma Stev yine unuttun değil mi?"

Kulağına dolan sitem dolu sözler yüzünü buruşturmasına sebep olurken "abin meşgul bir adam Clara" dedi ama bu savunmanın işe yaramayacağını biliyordu.

"Özrün kabahatinden büyük Stev bana bunu dediğine inanamıyorum. Ailemin tek üyesinin beni hatırlamaması yetmezmiş gibi bahanesi meşgul olması."

GEÇMİŞİN ESİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin