Frida Kahlo'nun , Diego'dan vazgeçme eşiğinde yazdığı bir mektup vardır. Bilir misin? Der ki:
" Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim. Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim. Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
Her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.
Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden "sen" olduğun için vazgeçtim.
Bencil olduğun için vazgeçtim. Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi çünkü sevgim yüceydi ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım."
Evet, adam. Ne kadar anlamlı bir mektup değil mi? Bu mektup bana son zamanlarda daha anlamlı gelmeye başladı. Olduğundan daha fazla. Bende son günlerde ne düşünüyorum biliyor musun? Sevgim sana çok mu fazlaydı? Söylesene be adam! Kalkamadın mı altından? O kadar mı korkaksın? O kadar söyleyecek şeyim var ki...
Üzgünüm adam. En büyük pişmanlığımsın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜM NOKTAM
ChickLitHer şeyin iyi olmasını dileyerek başladım, ergenliğin zirvede olduğu döneme. Ne kadar kötü geçirebilirdim ki? Evet, olabileceği kadar kötü geçirecektim. Aynı anda adı olmayan binlerce duyguyu yaşamak, birine ihtiyaç duymak, o meşhur boşluk hissi, se...