Karma police, arrest this girl -2

68 7 2
                                    

Mucizelere inanmadığımı biliyorsunuz, ama inansaydım kesinlikle şu anki durumuma mucize derdim. Bir rock starının falan evinde olmalıydım, ya da adamın özel bir yeteneği vardı ve her tuvalete gidişte milyoner olarak dönüyordu. 

Bardan beni sürükleyerek çıkarmış, muhtemelen 80 model kırmızı bir Cadillac'a sürüklemişti. Anahtarlarını tabiki de almaya çalıştım ama bana tükrüklü "Bebeğime kimse dokunamaz!" cümlesini bahşetti. Ki çalmak gibi bir amacım yoktu, ihtiyacım olan kadarını almıştım ben. 

Yolculuğa gelirsek, bir sarhoş araba kullanıyordu işte. Üç kere yalnış eve dalmaya çalışmıştı, sanırım bir kedi ezdi ve bolca yalnış yola saptı. Sonuç olarak, ayıldığında "bebeğini" çok sağlıklı bulacağı söylenemez.

En iyi kısımsa tam şu an, beni muhteşem bir eve getirdi. Saray yavrusu, ya da saray, bilmiyorum ama muhteşem olduğu çok açık, üstelik yanlış ev de değil, kapıdaki güvenlik onu selamladı. Selamı alamayacak kadar benle meşgul olabilir gerçi, dudakları ve gözleri boynumla meşguldü ve elleri bir türlü nereye konacağını bilmiyordu. Sorun çıkarmamak adına güvenliğe atabildiğim en sürtük gülümsemeyi attım ve bir fahişe gibi kıkırdayarak Harry'yi evin (ya da sarayın) kapısına doğru çekiştirdim. Sanırım o da beni bir fahişe olarak algıladı ve beni kucağına almaya çalıştı. Sonuç ise çok açıktı, kapıyı açan hizmetçiye kahve yapmasını söyledim ve odasını sordum. 

Ona köpek muamelesi yapıp arkamda sürüklerken ben hizmetçinin tarifini tam olarak anlamadığımdan ya da dinlemediğimden önüme gelen her kapıyı açıp ayyaşın odasını arıyordum. Odaların çoğu birbirinin aynısı misafir odalarıydı ve en iyi eşyanın konulduğu bir görme ile bile anlaşılıyordu. 

"Üst katta," arkamda koşuşturmaktan bir hal olmuş, yerde sürünme pozisyonuna geçmiş yaratık. 

"Uğraşamam," dedim ve onu ilk misafir odasındaki yatağa fırlattım. "Adın ne bu arada?"

"Toby," dedi "Tony, Tomy?" kıkırdadı. "Toji bile olabilir." 

"Toxi, biraz inleyebilir misin rica etsem? Bir fahişeyi eve alıyorsun sanıyor herkes, karışıklık olmasın."

"Ben fahişe kullanmam," dedi "Ama fahişe olan sensen varım." Tek eli fermuarına, tek eli tişörtüne gitti.

"Hayır, hayır, yanlış anladın!" diyerek onu durdurmaya çalıştım. "Söylesene Toyi, hazinen nerede?"

Eli kıkırdayarak bacaklarının arasına gitti. 

"Onu yanıma götüremem, üzgünüm, bana kağıt para lazım. Ya da satılabilecek bir şey işte." dedim.

"Saçımdan bir tel alabilirsin istersen, değerlidir." dedi. 

İç geçirdim ve onu daha rahat bir pozisyona getirterek uyumasını bekledim. Evini arayamazdım, kanalizasyonundan para akan ayyaşın el ve ayakla parmaklarımın toplamı kadar hizmetçisi olduğu kesindi. Ve bir fahişe olarak işimi hiçte iyi yapamadığımı anlamış olmalıydılar. 

Bende Tori'nin yanına uzandım ve alkol kokusunun altından parfümünün adını çıkarabilmeye çalışırken uykuya daldım. 

**

"Ben fahişe kullanmam!" 

Diyen bir sesle uyandırılmayı kimse istemez, evet.

"Garip, bunu dün gece de söylemiştin." Önce yüzüme, sonra üstündeki kıyafetlere baktı ve rahatlar gibi göründü.

"Ne o, birini altına altına almak seni bu kadar mı rahatsız ederdi, Toli?" dedim gülerek. Bana suratını buruşturarak baktı (hayır suratının mükemmelliği hakkında herhangi bir yorum yapmayacağım) ve "Dominic," dedi

"Adım Dominic." 

"Ailen koyu Hristiyan olmalı, ha Tanrı'ya ait olan?" kıkırdadım.

"Ne kadar günahkar bir isminin olduğunu duymak isterdim doğrusu?" dedi ayağa kalkarak.

"Diana, Abigail, Ciara.. Ne fark eder? Bana para lazım, oralle mi başlayayım?"

"Fahişe kullanmadığımı söylemiştim." dedi kafasını ellerinin arasına alarak.

"Ah, anladım. Sen gerçek aşkı arayan, kadınları oyuncak olarak görmeyen bir romantiksin, ha? Söylesene, içinde yüzdüğün para havuzundan nasıl birazcık alabilirim?" 

"Babamın evi," dedi. "Babamın evi, arabası ve parası. Ayrıca evet tam da o romantiğim?" 

"Pekala, baban nerede, oral sevdiğine iddaya girerim." Kapıyı açmaya yeltenmişken beni durdurdu.

"Çıkamazsın!" dedi. "Sarhoşken seni buraya getirmiş olabilirim ama babamla aramız pek iyi değil." Derin bir nefes aldı. 

"Dün de kavga ettik ve ben bir bara gittim." Yatağa oturdu ve şakaklarını ovuşturmaya başladı. Bir şekilde daha sözünü bitirmediğini hissettim ve daha fazla anlatması için bekledim.

"Parasızım, evsizim ve babamdan da sana yarar gelmez, etrafında senin gibilerden çok var."

Gülümsedim ve ona doğru adımladım.

"O zaman yanına alabildiğin kadar parayı alıyorsun, çalabildiğin en büyük arabayı çal çünkü ben bir katilim ve sana emrediyorum, Topi." 

Scar TissueHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin