Ben bu değildim, içimde ki bedene laik olan... Ben bu değildim, kendi kendime bürünmüş olduğum... Bu hayat benim değildi, sahibine verdiğim... . Genç oğlan yanında yatan kızı süzmeye başlamıştı. Bedeninde ki acı, içinde gezen hüzün genç kızın yüzüne vuruyordu. Hakan, karşısında duran cazip kızın burnunun üzerine düşmüş olan saç telini alarak geriye attı. "Sen olmayacak birşeysin..." dedi sessiz yavaş yavaş nefes alıp ve veren uyuyan genç kıza acıyla. Devam etti; "Dindar bir Fahişesin..." . "Sen bana çok büyük birşey öğrettin Hüma..." Gözlerinden akan yaşlara mani olamıyordu Hüma, karşısında duran güveni kırılmış kıza bakıyordu. Afra gözlerini kapatarak derin nefes aldı ve; "Sen bana kimseye güvenmemem gerektiğini öğrettin..." . Afra anlamsız bir şekilde görmüş olduğu tek ışığa doğru koşmaya başladığında geride bıraktığı dört kız hep bir ağızdan haykırırcasına ölüme doğru koşan kızın ardından "Afra, dur!" diye bağırdılar. Ama ne fayda genç kız saniyeler sonra feryatlarını bodrum katında yankılatmıştı. Ve koşa koşa gelen bir adam; "Ne yaptınız lan kıza şerefsizler..." . "Seni bulacağım cennetimin nuru..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
