0.6

236 18 6
                                    

"Bay Jeon, randevu saatiniz geldi. Doktorunuz kapıda müsait iseniz..-"

"Gelsin."

Kook penceresinin önünden çekilip üzerindeki takım elbiseyi düzeltti. Doktor SeokJin içeriye girdiğinde eğilerek birbirlerine selam verdiler. Kook odasında bulunan ve farklı bir odaya açılan kapıya ilerleyip açtı. Oda beyazdı ve içeride bir tane siyah üçlü bir tane de tekli koltuk bulunuyordu.

Jungkook üzerindeki ceketi çıkarıp kapı arkasında bulunan askılığa astı. Ardından gidip üçlü koltuğa uzandı. Doktor SeokJin, tekli koltuğun kendisi için olduğunu bildiğinden ilerledi ve elindekileri yanında bulunan küçük sehpanın üzerine koydu.

"Evet Bay Jeon-"

"Bana yalnız kaldığımızda adımla hitap etmenizi rica ettiğimi hatırlıyorum." diyerek kapalı olan gözlerinden birini açarak yan bir şekilde doktoruna baktı Jungkook. Zaten ona adı ile hitap eden az kişi vardı.

"Unutmuşum, üzgünüm. Pekala Jungkook bugün nasıl hissediyorsun ?"

"İyiyim, fakat bu odaya girdiğim zaman istemsizce içimi hüzün kaplıyor. "

"Bulunduğumuz oda beyaz olduğu halde, sana hüzünlü hissettiren nedir?"

"Bu beyazlıkta gördüğüm masumluk. Bana masumluğu hatırlatıyor ve ben... Ben öyle olmadığım için bu beni üzüyor."

"Neden masum değilsin Jungkook? Ne oldu? Seni asla yargılamayacağım bunu biliyorsun."

"Biliyorum Doktor Jin. Teşekkürler."

Doktor SeokJin içten bir gülümseme sundu ve başlaması için Jungkook'a 'Hadi' dercesine baktı. Jungkook bunu neredeyse 1 aydır yapıyor olsa da hala alışamamıştı. Hiçbir zaman boğazında oluşan yumru gitmiyordu.

"Pekala.. O zamanlar 18 yaşındaydım.. Lise son, ama tam olarak reşit olmamıştım.."

-FLASBACK-

Jungkook evden kaçtıktan sonra otostop çekerek bilmediği bir yere gelmişti. Kalması için bir eve ihtiyacı vardı. Küçük bir pansiyon gördüğünde oraya ilerledi, hem çokta iyi görünmüyordu, evet emindi ki parası da çok değildi.

Sırt çantasını düzeltip kararan havaya baktı. Yağmur yağacak gibi duruyordu. O an Jungkook gökyüzünün onun bu haline acıdığını düşündü. Gökyüzü bile ağlıyordu. Suratına düşen yağmur damlası ile kendime gelen Kook pansiyona ilerledi.

"Kimse var mı?"

İçeride birilerinin olduğundan emin değildi çünkü ses soluk gelmiyordu. Ardından uzaktan gelen birkaç erkek sesi birilerinin burada olduğunu düşündürtmüştü ona. Uzaktan gelen 3 çocuğa baktığında çocuklar da sonunda onu fark etmişlerdi.

"Dostum müşterimiz var sanırım."

Yeşil saçlı çocuk konuştuğunda aralarında en büyük gibi duran arkasını dönerek Jungkook'a baktı. Elindeki biradan bir yudum daha alıp hızla Kook'un yanına geldi.

"Ah merhaba. Normalde müşterilerimizi bekletmeyiz ki genelde pek müşterimiz de olmaz.. Değil mi çocuklar?"

Hepsi birden espriye gülerken Jungkook sadece sırıttı. Biraz endişeleniyor olabilirdi. Sonuçta bilmediği bir yerde tanımadığı insanların arasındaydı.

"Şey ben odanız varsa, birkaç gün kalacağım da."

Bir anda Jungkook omuzunda hissettiği el ile şoka uğradı. Yanında suratı oldukça sevimli duran çocuğa baktı.

"Bizde odadan bol bir şey yok, merak etme."

Jungkook gülümsedi, kalıcak bir yer bulmuştu ve bu çocuklar kötü birileri gibi durmuyorlardı.

"Pekala o zaman gel de sana odanı göstereyim."

İlk başta konuştuğu çocuk önünden giderken o da peşinden gidiyordu. 7 numaralı odanın önünde durduklarında çocuk cebinden bir anahtar çıkardı ve Kook'a uzattı.

"Bu arada adım NamJoon. Yeşil kafanın adı YoonGi ama biz ona Suga deriz, aramızda en küçük gibi duran ama en büyüğümüz olan da HoSeok ama ona da J-Hope diyoruz. "

"Pekala memnun oldum bende Jungkook."

Jungkook ve NamJoon birbirlerini selamladıktan sonra Kook odasına girdi. Çantasını yatağın kenarına bıraktıktan sonra kendisini yatağa attı. Farkında olmadan uyuyakalmıştı bile.

-FLASBACK END-

Kapının tıklatılması Jungkook'u tüm düşüncelerinden ayırmıştı. İçeriye giren sekreteri görünce oturduğu yerde doğruldu ve ona baktı.

"Efendim kusura bakmayın ama 10 dakika sonra bir toplantınız var."

"Çıkabilirsin"

Jungkook kalkıp ceketini giyerken Doktor SeokJin'de eşyalarını ve tuttuğu notları toparlıyordu. Doktor SeokJin eşyalarını toplayıp konuşmaya başladı.

"Neden o kıza bir sans vermiyorsun? Senden hoşlanıyor."

"Üzgünüm doktor ama ilgimi çekmiyor. Biliyorsunuz ki kalbim başka birinde."

"Biliyorum.. Pekala o zaman yarın görüşürüz."

"Elbette doktor"

Beraber odadan çıktıktan sonra Doktor SeokJin selam vererek ayrıldıktan. Jungkook koltuğuna oturdu ve ceketinin iç cebinden ufak bir not kağıdı çıkardı. Kağıdı okuyunca suratında beliren ufak gülümseme ile kapıdan dışarı çıktı.

-

Geldi!Sonunda yb geldi wjdjdjskwj biraz kafaniz sikilmis olabilir bu bolumde nolur falan diyebilirsiniz ama 1 2 bolum sonra her sey toparlanacak dkfkdksks
Okudugunuz icin tesekkur ederiz!

BLIND-JIKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin