0.8

318 13 17
                                    

Koruma, siyah arabanın kapısını açtığında Kook üzerindeki deri ceketi düzelterek arabadan indi.  Bar'ın parlak ışıkları gözünü aldığı için direkt kapıya ilerledi. Kapıdaki görevli onu durdurduğunda Kook yandan bir sırıtış atıp adamlarına döndü. Kapıdaki güvenlik onun kim olduğunu anlayarak özür diledi ve kapıyı açıp içeri girmesine izin verdi.

Kook içeri girdiğinde burnuna iğrenç bir şekilde ter ve meni kokusu geldiğinde suratını ekşitti. Yanına hızlıca gelen barmenin ondan haberi olduğu kesindi. Hemen onu köşede ama herkesi görebileceği bir yere oturttuktan sonra, siparişini alıp oradan uzaklaştı.

Garson elindeki içki şişesi ve 2 bardak ile geldikten sonra Jungkook iki bardağı da doldurdu ve beklemeye başladı. Ona doğru yaklaşan birkaç kişiyi gözleri ile geri çevirip önündeki içki dolu bardağa odaklandı. Yanına birisi oturduğunda kafasını çevirip baktığında beklediği kişinin gelmiş olduğunu gördü.

Önünde duran diğer dolu bardağı yanında oturan gence uzattı. Altına şort giymişti üstünde ise sıfır kollu vardı. Kook elini yanındaki gencin bacağına koydu ve hafifçe okşadı. Genç bunun hoşuna gittiğine dair mırıldanmalar çıkarırken Jungkook gencin kulağına eğildi ve fısıldadı.

"Beni özledin mi Taehyung?"

Bacağına koyduğu elinin tutuşunu sertleştirdi. Tae acı dolu bir inleme bıraktığında hala kim olduğunu anlayamamıştı. Kook adamlarından birine işaret çaktı ve Tae'yi kolundan tutarak odalardan birine çıkardı. Sert bir şekilde yatağa fırlattıktan sonra belindeki kemeri çıkarttı. Üzerindeki ceketi kapının arkasına astı ve yavaşça gömleğinin düğmelerini çözdü.

Taehyung yatakta geri geri gitmiş ve sırtını yatağın başlığına yaslamıştı. Etrafına bakınıp herhangi fırlatabileceği bir şeyler aradı. Komidinin üzerinde duran çalar saati gördüğünde hiç durmadan aldığı gibi fırlattı. Kook ani bir refleks ile suratına gelen çalar saati farkedip edildiğinde saat duvara çarptı ve kırıldı. Jungkook'un gülümsemesi genişlediğinde gömleği kenara bırakıp yatağa ilerledi.

"Taehyung... İnsan arkadaşına nasıl böyle davranır bu çok kabaca değil mi sence de?"

"Ben senin arkadaşın değilim pislik, sen de kimsin ?"

"Nasıl tanımazsın beni... Ben hani şu çok sevdiğin, gece harika bir iş çıkaran o gencim. Lise yıllarında adamlarına dövdürttüğün, okulda adı çıkan gencim Tae. Ben Jeon Jungkook."

"Ju-Jungkook..."

"Ahh evet o benim. Ve buraya bana yaşattiklarını sana yaşatmaya geldim."

Jungkook pantolonunun cebinden telefonunu çıkardı ve kamera simgesine tıkladı. Videoya ayarladıktan sonra Tae'ye baktı. Aklında bir sürü şey vardı sadece nereden başlaması gerektiğine karar vermemişti. Ardından güldü ve videoyu başlatmadan önce Tae'ye yaklaştı.

"Şimdi Taehyun ben ne dersem yapacaksın. Anlaştık mı ?"

"Hayır anlaşmadık. Neden senin istediklerini yapacakmışım?"

"Çünkü ölmek istemiyorsun."

"N-Ne?"

BLIND-JIKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin